Takip Et

Aydın’da örtü altı üretim-jeotermal enerjinin ilişkileri-18

'Aydın ilinde jeotermal enerjiden niçin seracılıkta yararlanamıyoruz' sorusunun cevabını önündeki engelleri sıralayarak, 2012 yılında Aydın İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nce hazırlanan konu ile ilgili Kamil Özdemir ve arkadaşlarınca hazırlanan bir projeden verebilmekteyiz:

“Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgelerinden kaynaklanan problemler: Jeotermal kaynağın daha rantabl kullanılması, daha sağlıklı üretim yapılması, üretimin denetlenebilirliği ve pazarlamanın daha sağlıklı organize edilmesi açısından en sağlıklı seracılık, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri kurulması şekliyle olabilecektir. Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulması hususunda da gerek yasal gerekse yerel nedenlerden kaynaklanan problemler mevcuttur. Bu problemler de jeotermal seracılığı olumsuz etkilemektedir. 10.10.2009 tarih ve 27402 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği” Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından müştereken yürütülürken 12/03/2012 tarihi itibariyle bu Yönetmeliğin yürütülmesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına devredilmiştir. Bu Yönetmelik muhtemelen yeniden hazırlanacaktır. Ancak mevcut haliyle seracılık açısından yaşanabilecek problemler aşağıda tespit edilmiştir.”

HAZİNE YERİ GEREKİYOR

““Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği”nin 5. Maddesi'nin c Bendi'nin 4. Fıkrası'nda “TDİOSB yeri olarak önerilen alan/alanların büyüklük olarak en az %75’inin mülkiyetinin Maliye Hazinesi'ne ait olması, zorunludur.” hükmü yer almaktadır. İlimizde jeotermal kaynakların bulunduğu alanlar, genelde özel mülkiyettir. Bu alanlarda ne kadar Hazine arazisi vardır ve TDİOSB kurmak için yeterli olup olmadığı belli değildir. Bu hususu açıklığa kavuşturmak için projede 2. faaliyet olarak geçen “Jeotermal sahalardaki hazine arazilerinin 1/25.000 ölçekli haritada gösterilmesi” faaliyeti gerçekleştirilmiştir.

ŞEHRE GÖÇ EDECEKLERDİR

İlimizde seracılığın geniş alanlarda yapılabilmesi için yönetmelikteki %75 hazine arazisi şartının seracılık yapılacak TDİOSB için kaldırılması seracılığın önünü açacaktır. Ancak bu durumda da TDİOSB kurulması için arazisi kamulaştırılan üreticilerin bundan sonraki durumları hususu endişe vericidir. Arazisi kamulaştırılan üreticiler, yıllardır alışageldikleri, atadan miras olarak aldıkları tarım kültürünü bırakmak durumunda kalacaklar, belki ekonomik olarak yeterli gelire sahip olmasalar bile, bulunmuş oldukları mutlu ortamlarından bilmedikleri yeni hayat serüvenlerine sürükleneceklerdir. Bu durumdaki çoğu üretici belki şehirlere göç edecek ve burada hem ekonomik olarak yaşamını devam ettirme konusunda hem de yeni şehir hayatını alışma konusunda problemler yaşayabileceklerdir. Bu durumda TDİOSB’nde yüksek gelir grupları, sera yatırımlarını yapacaklar ve ülkemizde her geçen gün artan gelir dağılımındaki dengesizlik, bu sayede biraz daha artmış olacaktır. Bunun için bölgede bulunan jeotermal kaynaklar, bölge halkının sosyo-ekonomik yaşamını olumsuz değil olumlu yönde etkileyecek şekilde planlanmalıdır. Bu açıdan eğer yönetmelikte bu şekilde bir değişiklik yapılacaksa TDİOSB’lerinde arazisi kamulaştırılan kişilere yer tahsisinde öncelik verilmelidir. Bu üreticiler küçük aile işletmeleri olduğu için jeotermal seracılık maliyetlerini kendi öz kaynakları ile karşılamaları zor olacağından bu yönde faaliyet göstermek isteyen üreticilerin faizsiz olarak 2-3 yıl geri ödemesiz olmak şartıyla 7-10 yıl vadeli kredi imkanları veya hibe destekleriyle desteklenmeleri gerekmektedir.” 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.