Dünkü yazımızda jeotermal enerjiyi çok değişik alanlarda ekonomik yarar olarak kullanabilme imkanımız varken kullanmadığımızı ve bunun nedenlerini izah etmiştik. Bugün ise jeotermal enerjinin konut ısıtmadaki durumunu ve potansiyelini tekrar dile getireceğiz.
Türkiye Jeotermal Derneği’nin verilerine göre Türkiye, 1995 yılında, elektrik dışı uygulamalarda (jeotermal ısı ve kaplıca) Dünyada 11nci sırada iken, 2010 yılında 4’üncülüğe yükselmiştir. Haziran 2011 itibariyle, jeotermal kaynak potansiyelimizin ancak yüzde 11’i değerlendirilmektedir.
Türkiye’de Jeotermal Enerji ile Isıtılabilecek Potansiyel Yerleşim Birimleri (Jeotermal saha potansiyeli ve pazara göre teknik ve ekonomik global yaklaşım):
İzmir (+Soğutma) 240 bin konut
Denizli ve Civarı (+Soğutma) 120 bin konut
Konut Aydın ve Civarı (+Soğutma) 120 bin konut
Bursa ve Civarı (+Soğutma) 75 bin konut
Balıkesir ve Civarı 25 bin konut
Afyonkarahisar ve Civarı 50 bin konut
Konut Manisa + Turgutlu 40 bin konut
Kütahya ve Civarı 25 bin konut
Çanakkale ve Civarı 15 bin konut
Sakarya – Akyazı – Kuzuluk 30 bin konut
Salihli (+Soğutma) 30 bin konut
Bolu ve Civarı 10 bin konut
Yozgat ve Civarı 25 bin konut
Nazilli 25 bin konut
Erzurum 10 bin konut
Şanlıurfa 20 bin konut
Kırşehir 20 bin konut
Dikili – Bergama (İzmir) 25 bin konut
Alaşehir (Manisa) 15 bin konut
Aliağa (İzmir) 15 bin konut
Sivas 20 bin konut
Bingöl 20 bin konut
Diğer yerleşim birimleri 25 bin konut
Toplam (Konut ısıtması) 1 milyon konut ısıtılabilecektir.
Türkiye’de jeotermal enerji ile ısıtılabilecek potansiyel yerleşim birimlerinin toplamının meydana getirdiği 1 milyon konutluk kapasite, sadece şehir ısıtmasına yöneliktir. Sera ve kaplıca ısıtma, soğutma, endüstriyel kullanım, mineral üretimi, balık üretimi v.b. için kullanılan enerji bu değerin dışındadır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.