Büyükşehir yasası ile birlikte belediyelerin hizmet götüreceği alan genişlemiş devletin merkezi yönetimden sağladığı tarımsal hizmetlerin bir bölümü Büyükşehir Belediyelerine tahsis edilmiştir.
“Büyükşehir yasası ile köy tüzel kişiliğine ait mera, yaylak, otlak vb. hayvancılık ile ilgili araziler büyükşehir belediyelerinin mülkiyetine geçmiştir. Yasa, söz konusu alanların kullanım haklarının köyde yaşayanlara ve diğer hak sahiplerine ait olduğunu vurgulamaktadır. Ancak geçen yıllarda bu tür arazilerin kiralanma ya da satış durumlarının olması, köy yerleşim yerlerinde hayvancılığın etkinliğinin azalmasına yol açabilmiştir. “
“Öte yandan bazı bölgelerde tarımsal alanların imara açılma riski ortaya çıkmıştır. Her ne kadar tarımsal arazilerin imara açılmasında belediye meclis kararı ve Toprak Koruma Kurulu izni gerekiyor olsa bile, konut, ticaret, sanayi alanı, kamu yatırım alanı gibi amaçlarla tarımsal arazilerin imara açılma süreci genelde hızlanmış ve tarım arazilerinin çok önemli bir bölümü diğer sektörlerin ,geri dönüşümsüz olarak hizmetlerine sunulmuştur.”
Tarımsal sulama yatırımlarının (sulama kanalı, sulama göletti sistemleri vb.) kısa ve orta vadede etkilenmesi söz konusud olmuştur.Bazı belediyeler bu hizmetlere bütçe ayırırlarken bazıları ya bütçeden yeterli miktarda pay ayırmamış veya bu payı başka kalemlere aktarmışlardır.
Geçmiş yıllarda köy hizmetleri ve il özel idareleri tarafından yapılan bu tür yatırımların belediye önceliğinde olmadığı söylenebilir. Aynı şekilde arazi toplulaştırma çalışmalarının olumsuz etkilenmesi söz konusudur. Sabit hayvancılık yatırımları ( ahır, ağıl, samanlık, depo, hangar vs.) için proje ve imar izni gerekeceğinden hayvancılığın olumsuz etkilenmiş,1/ 100 binlik planlamalar sorun haline gelmiştir.
Ayrıca çevre duyarlılığı nedeniyle köy yerleşim alanlarında bulunan ahırların köy dışına çıkartılmış olması hayvancılık faaliyetleri için endişe oluşturmuştur. Her ne kadar 6360 sayılı yasa mevcut hayvancılık yapılarına imar müsaadesi verse bile zaman içerisinde ilave yasalarla bu durum sorun olarak karşımıza çıkmıştır.
Büyükşehir yasasının 7. Maddesinin f bendinde “Büyükşehir ve ilçe belediyeleri tarım ve hayvancılık destekleri için her türlü faaliyette bulunabilirler” denilmektedir. Büyükşehir yasasında kırsal kesimdeki tarımsal hizmetlere yönelik en önemli maddenin bu olduğu söylenebilir. Yasanın uygulandığı tarihten önce kırsal kesimde tarımsal hizmetlere yönelik İl Özel İdaresi’nin çeşitli politika ve destekleri söz konusu olmaktaydı. Buna bağlı olarak geçmiş yıllarda Köy Hizmetleri İl Müdürlüklerinin yapılanma biçimi ve hizmet politikaları ağırlıklı olarak kırsal kesimin kalkındırılması ve tarımsal faaliyetlerin gerçekleştirilmesine yönelikti. Aynı anlayış köy hizmetleri kurumu kaldırıldıktan sonra İl Özel İdareleri’ nde de devam etmiştir. Ancak 6360 sayılı yasa gereği bu görevi yerine getirmesi gereken Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin tarımsal hizmetlere ilişkin bir alt yapısı bulunmaması bir sorun olarak karşılaşılmış, bazı belediyelerin Tarımsal Hizmet Daireleri tabelalarda kalmıştır.
Bu bağlamda, tarımsal hizmetlere ilişkin boşluğun doldurulmasının ve tarımsal kalkınmada birçok probleminin çözümünün uzun vadede mümkün olabileceği düşünülürken bu beklentiler gerçekleşmemiştir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.