Tarım işletmelerinin finansman ihtiyacını doğuran sebepler Fransızca kökenli maliye anlamına gelen finans sözcüğünden türetilen finans kavramı, makro düzeyde ödeme emri, devlet geliri ve para işleri anlamlarında kullanılabilmektedir.
Basit olarak işletme düzeyinde finansman, işletmelerin öz varlıklarının artırılması olarak açıklanmaktadır.
Modern bir tarım işletmesinde güvenli ve sürdürülebilir gelirin sağlanmasında: arazi, hayvan, makine, iş gücü ve yönetsel yeteneklerin yani tüm üretim faktörlerinin optimum kombinasyonu temel koşuldur.
İşletmelerde üretim sürecinde sabit ve değişen sermaye miktarının tam ve uyumlu olması gerekir. Özellikle de küçük ölçekli tarım işletmelerinin yaygın olduğu Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, üretimin ve işletmenin devamlılığı için sermaye büyük önem taşımaktadır. Tarımsal işletme sahipleri, genelde öz sermaye ve yabancı sermaye olmak üzere iki şekilde finansman sorunlarına çözüm bulabilmektedir.
Öz sermaye yoluyla finansmanda, işletmenin kendi kaynaklarından yararlanması söz konusudur. Öz sermaye kapsamı içinde işletme sahibinin getirdiği kaynaklar ile işletmenin kendi içinden sağladığı ve oto finansman olarak da adlandırılan, gelirlerin bir bölümünün tasarruf edilmesi yani işletmenin net gelirinin işletmeci ailesinin yıllık geçim harcamalarının üzerinde olması ile oluşan kaynak sayılabilir. Özellikle küçük tarım işletmelerinde bu yolla sermaye birikimi oldukça güç ve çoğu zaman olanaksızdır. Çünkü bu işletmelerin gelirleri, genellikle işletmeci ve ailesinin tüketim harcamalarını bile yeterli ölçüde karşılamaya yetmemektedir. Dolayısıyla küçük tarım işletmelerinin yaygın olduğu ülkelerde sermaye gereksiniminin yabancı kaynaklardan sağlanması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır (Işıklı ve ark., 1994)
Kredi, bir kişi veya kurumun parasını önceden belirlenen zamanda geri ödemek üzere almaktır. Kredi ile gelecekte oluşacağı umulan sermayenin peşin olarak kullanılması sağlanır. Bu kapsamda tarımda kredilerin başlıca kullanılma amaçları:
• Tarım işletmelerinde işletme ve sabit sermaye eksikliklerini ve ihtiyaçlarını karşılamak,
• Tarımsal üretimin miktar ve kalitesini artırmak,
• Tarımsal işletme ile ilgili yapı ile tesisleri edindirmek ve mevcut tarım işletmesini büyütmek,
• Üreticilerin arazi edinmelerini sağlamak,
• Tarım ürünlerinin pazarlamasını geliştirmektir (Bülbül, 2006)
Bununla birlikte tarımın kendine has özellikleri kredi gereksinimini artırmaktadır.
Bunlar:
• Tarım işletmelerinin işletme yapısı ve üretim: Tarımın küçük aile işletmelerinden oluşması ve sermaye yetersizliği, finansman gereksinimini artırmaktadır. Ülkemizde tarım işletmelerinin büyük çoğunluğu geçimlik aile işletmeleridir. Buna dağınık ve çok parçalı yapının da eklenmesi ihtiyacı tetiklemektedir.
• Tarımda sermaye devir hızı: Gerek bitkisel gerekse hayvansal ürünlerin üretimi için belirli bir sürenin geçmesi gerekmektedir. Tarımda bu süre diğer sektörlere nazaran çok daha uzundur. Tarımda üretimin kesikli ve mevsimsel olması, üretim sürecinin uzunluğu gibi faktörler de eklenince sermayenin devir hızı yavaşlamakta bu da nakit ihtiyacını artırmaktadır.
• Tarımda teknolojik değişimler: Teknolojik gelişmelere bağlı olarak, işletmelerde iş gücü yerine makinenin ikamesi, kimyasal gübre ve ilaç kullanımındaki artışlar, ıslah edilen yeni çeşitler ve yeni üretim yöntemleri vb. gelişmeler hem bireysel düzeyde hem de sektörel ve ulusal düzeyde finansman talebini arttırmıştır. Artan sermaye ihtiyacının karşılanmasında, öz sermaye yetersiz kalmaktadır. Bu durum işletmeleri yabancı sermaye kullanmaya yöneltmektedir.
• Tarımda tüketici tercihleri: Tarım işletmelerinin geçimlik üretimden pazara yönelik üretime yönelme çabaları diğer yandan tüketicilerin tarım ürünü talebinin hem nitelik hem de nicelik olarak artması, değişmesi ve çeşitlenmesi, yetersiz sermayesi olan işletmelerin kredi gereksinimini arttıran bir başka unsurdur.
• Tarımda risk ve belirsizlikler: Tarım işletmeleri ihmal, hata, tecrübesizlik ve dikkatsizlik gibi işletme içi riskler ile piyasanın durumu, ekonomik krizler, siyasal olaylar, sıcak ve soğuk savaşlar, mali politikalar, teknolojik gelişme ve hükümet müdahalelerinden kaynaklanan çok sayıda işletme dışı risk altında üretim yapmaktadırlar. Bununla birlikte tarımsal üretimin doğa koşullarına bağımlı olması, iklim, hastalık ve zararlılardan etkilenmesi, buna karşılık sigortacılığın gelişmemiş olması tarımda risk ve belirsizlikleri artırmaktadır. Bunun sonucunda çiftçinin kredi gereksinimi artmaktadır.
• Tarımda fiyat dalgalanmaları: Tarım ürünlerinin arzı istenilen hızda ve miktarda artırılamadığı için ve insanların gıda maddeleri talepleri de sınırlı olduğu için, tarım ürünlerinin arz ve talep elastikiyeti az veya inelastiktir. Tarım ürünlerinin çoğunun talep ve arz esnekliklerinin düşük olması, üretimde artış ile arzın yükselmesi sonucu fiyatların düşmesine neden olmakta ve bu durumda işletmeleri kredi kullanmaya yöneltmektedir (Bülbül, 2006).
Kaynak.2.Milli Tarım Şurası Tarımsal Üretim Planlaması Grubu Çalışma Belgesi. (NAİM ÖZDAMAR-DENGE YAZAR VE BUHARKENT MUHABİRİ)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.