Ülkemizde son altı ayın ekonomik sorunlarının başında fiyatlara özellikle gıda fiyatlarına yapılan zamlar gelmektedir.
Ülke insanı olarak en fazla tükettiğimiz gıdalar,sırasıyla,hububat,bakliyat,et,süt ve süt ürünleri,sebze ve meyvedir.
Fiyat artışında en fazla mesafe kat eden ise et ve süt ürünleri ve yumurta olmuştur.
Fiyat artışları üreticiye herhangi bir yarar sağlamadığı gibi tüketicinin bütçesine ve beslenmesine doğrudan olumsuz etki yapmaktadır.
Fiyatların artışı devlet bütçesini sarstığı kadar,toplumun azınlıkta olan belli bir mutlu kesimi dışında tamamını etkilemektedir.
Çözüm geçmişte olduğu ve günümüzde yaşandığı gibi ithalata başvurmak değil, üretmek,üretmek ve üretmektir.Bunun için de üreticinin maliyetini düşürmek en önemli ve akılcı destekleme modelidir.
Üretimi artırmak ve piyasada gıda dengelerini sağlamak ve üreticiyi artırmak için başka neler yapabiliriz?
• Okul sütü programı vb. tekrar hayata geçirilerek öğretim yılının tamamını kapsayacak şekilde genişletilmeli; peynir, yoğurt, yumurta, bal vb. hayvansal ürünler ile çeşitlendirilmeli ve uzun yıllar kararlılıkla devam ettirilmeli.
• Hayvansal üretimde sürdürülebilir üretim odaklı planlama yapılmalı.
• Üretici ve tüketici hassasiyeti dikkate alınarak sütte kaliteye göre fiyatlandırma veya ilave prim uygulamaları yapılmalı. Bu amaçla çok sayıda ve etkin olarak çalışmayan laboratuvarlar yerine, bölgesel olarak bağımsız süt analiz referans laboratuvarlarının kurulması teşvik edilmeli.
• Süt fabrikalarının yem karşılığı süt almaya zorlamalarının önüne geçilmeli.
• Kasaplık hayvanların karkasları sınıflandırılmalı. Ayrıca kırmızı eti pazara arz ederken karkas etleri etiketlenmeli.
• Hayvan pazarları mutlaka rehabilite edilmeli.
• Kesimhanelerin ruhsatlandırılması bir plan dâhilinde tamamlanmalı ve etkin şekilde denetlenmeli, kontrolsüz kesimlerin önüne geçilmeli.
• Hayvansal ürünlerin fiyat düzenlemeleri, üretim ve pazarlama aşamalarında verilen sübvansiyonlar, müdahale alımları, kalite kriterleri, fiyatlardaki değişiklikler, depolama, iç ve dış satışlar gibi faaliyetlerden sorumlu üreticilerin de yer aldığı etkin bir Müdahale Kurumu oluşturulmalı.
• Hayvansal ürün fiyatlarında istikrar sağlanması için hayvansal ürün ihtisas borsaları kurulmalı, var olanlar etkinleştirilmeli.
• Kanatlı sektöründe, iç piyasa dengesi korunarak ülke bazlı ihracat stratejisi geliştirilmeli, ihracat planlaması yapılmalı ve yeni hedef pazarlara kalıcı girmek için girişimlerde bulunulmalı.
• Arz fazlalığının oluştuğu dönemlerde ihracat gibi alternatif tüketim ve ileri işlenmiş gıda sanayi geliştirilmeli.
• İyi tarım uygulamaları ve organik hayvancılık yaygınlaştırılmalı, organik hayvancılıkta sözleşmeli üretim modeli yaygınlaştırılmalı.
• Hem işleme (sanayi) hem de üretim ayağında (büyük ölçekli çiftlikler) tekelleşmeyi özendirecek uygulamalardan kaçınılmalı.
• Büyükşehir Belediye Yasası çerçevesinde mücavir alan içerisinde kalan hayvancılık işletmeleri korunmalı, üretimden el çektirilmek yerine bu alanların üretimi sürdürülebilir şekilde korunmalı ve desteklenmeli.
• Geçmişten günümüze manda yetiştiriciliğinin geleneksel olarak yapıldığı il ve ilçelerimizdeki su kaynaklarının (dere, nehir yatağı, gölet, göl, longoz vb.) mutlaka korunmasıyla birlikte var olanların iyileştirilmesi ve yeni kaynakların yaratılması konusunda planlı çalışmalar yürütülmeli. 16. Üretim sözleşmelerinin yetiştiriciler ve entegrelerin ortak çalışması sonucu yeniden yapılması ve düzenlenmesi sağlanmalı.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.