Ziraat Mühendislerinin Türk tarımına bakışlarını, görüş,düşünce ve çözümlerini yansıtmayı sürdürmekteyiz.
Ziraat Mühendisleri Odası’nın görüşüne göre bitkisel üretimden sonra ikinci sırada tarımsal gelir hayvancılıktan sağlanmaktadır.Aynı zamanda hayvancılık beslenmenin ana unsurlarındandır.
* “Türkiye'de sığırcılık sektörü sadece tarımsal üretimden sağlanan gelirin ve hayvansal üretimden sağlanan proteinin önemli bir kısmını üretmekle kalmayacak, istihdama katkısını da sürdürecektir. Sığırcılık sektörünü tehdit eden birçok unsur vardır. Bunlardan ilk akla gelenler plansız yatırımlar, hastalıklar, kaçakçılık ve ithalattır. Ne yazık ki yıllardır bu alanlardaki sorunlar çözülememiş, hatta bir kısmının olumsuz etkisi iyice artmıştır.”
* Son yıllarda, küçükbaş hayvan yetiştiricisinin desteklemelerden yararlanmasına ve örgütlenmesine yönelik adımlar atılmış olsa da işletmelerin küçük ve dağınık yapısı, sermaye yetersizliği, pazarlama zincirindeki çarpıklıklar, mera alanlarının ve kalitesinin giderek azalması, kaçak hayvan girişleri, yaygın hastalıklar, kırsaldan göç, yetiştiricinin üretim kültüründeki eksiklikler, ürün ve maliyetlerdeki dalgalanmalar gibi faktörler olumsuz etkilerini sürdürmektedir.”
* Kanatlı hayvan yetiştiriciliği hızlı ve kararlı bir büyüme göstermektedir. Kanatlı sektörü, son 20 yıldaki değişim ve gelişim süreci sonrasında gerek beyaz et, gerekse yumurta üretimi ile dünya sıralamasında ilk on içinde yer alma başarısını göstermiştir. Bu gelişime karşın sektör çok sayıda sorunu barındırmaktadır. “
Ziraat Mühendisleri Odası’nın gübre ,bitkisel üretim ve genel sorunlar hakkında ise;
* Ülkemizde tarımsal üretimde kullanılan girdilerde mutlak ithalatçı konum devam etmektedir. Özellikle tohumluk ihracat miktarı artış göstermesine rağmen halen mutlak ithalatçı ülke özelliğini devam ettirmekteyiz.
* “Bitkisel üretimde verimlilik ve kalitenin artırılmasında en etkin girdilerden birisi kimyasal gübreler ve dengeli gübrelemedir. Türkiye’de kimyasal gübre tüketim, üretim, ithalat ve ihracatı yıllara ve özelliklede döviz kuruna bağlı olarak çok önemli düzeylerde değişiklik göstermektedir. Potansiyel kimyasal gübre ihtiyacımıza göre hem tüketimimiz hem de üretimimiz çok yetersizdir. Ülkemizde kimyasal gübre üretimi için ana hammaddeler yeterince olmadığından yaklaşık yüzde 95’i ithal edilmektedir. Bu gerçekten hareketle yerli üretimi artırmaya yönelik çalışmalara ağırlık verilmelidir.”
* “Türkiye’de tarımsal sanayide yaşanan sorunların çözülmesi tarımsal üretim değerlerine ve üretici gelirine önemli katkılar sağlayabilecektir. Tarımsal sanayide yaşanan temel sorunlar; üretici ile sanayici arasındaki entegrasyon eksikliği, istenilen nitelikte ve yeterli miktarda hammadde temin edilememesi, organize olmuş üretici yapısının yaygın olmayışı, hammadde ürün miktarları, kaliteleri ve fiyatlarının yıldan yıla büyük değişiklikler göstermesidir.”
* Türkiye’nin gıda güvenliği alanındaki temel ve acil çözüm bekleyen başlıca sorunu gıda üretim pratiklerinin tüm bileşenleri ile kayıt ve denetim altına alınamamasıdır.”
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.