Tarihsel verilerde 25 Şubat 1702 olarak verilen ve Batı Anadolu’da çok büyük hasarlara sebep olmuş depremin Denizli ili ve civar kasabalarında kuvvetli olarak hissedildiği 12 bin kişinin öldüğü kayıtlarda yer almaktadır. Hatta Denizli’nin 5 km kuzeyindeki Eskihisar yakınında akan Gümüş çayı’nın akış yönünün bu depremle değiştiği de söylenmiştir (2181).
Bu depremin Buharkent üzerinde etkisi çok fazla hissedilmiş;1676 avarız defterinde kaydedilmiş olan Ortakçı kazasına ait Kızılcaburun, Tavşan, Serim ve Selimli köyleri tamamen yıkılarak yerleşim yeri olmaktan çıkmıştır.
1717 Denizli depremi ise 12 bin kişinin ölümüne neden olurken 15 yıl önceki depremin etkileri giderilmeden yeni acılara ve yıkımlara neden olmuştur. Ancak bu deprem konusunda elimizde ayrıntılı tarihi bilgiler bulunmamaktadır.
10 Ağustos 1895 tarihinde Aydın merkezli büyük bir deprem olmuş, merkezde ve köylerde büyük tahribata yol açmış, halkta büyük korku yaratmıştı. Bir başka büyük afet ise 20 Eylül 1899 tarihinde meydana gelen ve Aydın’a birlikte bütün vilayeti ve Osmanlı İmparatorluğu’nun derinden etkileyen depremdir.
1510 Denizli tahririnde kayıtlı olan Ortakçı bilgisinden sonra tahrir defterlerinde ve diğer belgelerde Aydın’da Kayı adına ve bilgisine rastlamamaktayız. Ayrıca XVI. yüzyılda 4 neferan kaydedilen Ortakçı’da aradan geçen zaman boyunca, yaşanan çok şiddetli depremler(1653.1702,1895.1899) Ortakçı’nın nüfusunu olumsuz olarak etkilemiş, her deprem sonrası neredeyse -1895 depremi hariç-yarıya düşmüştür. Son olarak 1711 depreminden sonra oturulmaz hale gelen İshaklı ahalisinin Ortakçı’ya yerleşmesi ile kaza konumundan dolayı, dönemine göre zaten kalabalık olan Ortakçı’nın nüfusu 2 000 ‘e dayanmıştır.1899 depreminde 500 hanelik köyden 460 kişinin ölmesi bu görüşümüzü doğrulamaktadır.
1530 yılı tahrir defterine kaydedilen Buharkent’e bağlı köyler Kızılcaburun, Ortakçı (Feslek nam-ı Diğer Ortakçı),Tavşan ve İshaklu’dır. Bu köylerden Tavşan (Duman veya Tavşan alanı),1702 depremi ile tarihten silinmiştir. Ericek,1653 depreminden sonra kurulan yerleşimlerdendir; ancak uzun bir dönem köy statüsü kazanamamıştır. Büyük bir ihtimalle Tavşan köyü ahalisi veya ahalisinin bir bölümü, deprem sonrası Çoban (Çoban-ı Ahir, ) köyünü kurmuş olmalılar.
XVII. yüzyıl sonrasında gelişmeye uygun olan bölgenin önündeki en büyük engeller hastalıklar, sel baskınları ve depremler olmuştur. Özellikle 1653.1702 ve 1711 depremlerin yerleşim yerlerinin sık sık yerle bir olmalarına neden olmakta, köy ve kasabalar tekrar kurulmaya çalışılırken, deprem sonucu toprak kayması dolayısıyla yerleşim alanları dik bayır ve uçurum haline gelerek inşaya uygun olmayan köy ve kasabalar ya dağılmakta ya da başka yerlerde kurulurken pek çoğu tarihe karışmaktaydılar.
1651 deki depremde Honaz ve Laodikya da 700 kişinin, 1702 (1703) depreminde Hierapolis'in 1354 ve 1744 yıllarındaki depremlerde tamamen yıkıldığını belirtmektedirler. Bu araştırmacılar hasarlara ait herhangi bir veri belirtmemelerine rağmen bölgede yaşayanların 1354 depreminden sonra (Denizli’den) diğer şehirlere göç ettiklerini ve 1744 depremi sırasında 15 000 canlının öldüğünü ileri sürmektedirler Denizli ve çevresinde 12 000 kişinin, 1717 depreminde 6 000 kişinin öldüğünü iler sürmektedirler
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.