Türk Devletinin ve mensubu olan Türk Milletinin yaklaşık bir buçuk yıldır en önemli sorunu hayat pahalılığıdır.
Hayatı pahalılaştıran ve çekilmez hale getiren de günü birlik her türlü fiyatların kontrolsüz bir biçimde artmasıdır.
Yönetim ise hayat pahalılığının önüne geçememektedir.Fiyat artışlarının ana nedeni maliyet artışlarıdır.
Gıda tarımsal üretimin son kademesini oluşturan tüketiciyi de en çok ilgilendiren bölümüdür.
Ancak maliye ve ekonomiyi yönetenlerin sözlüklerinde “maliyet enflasyonu”nun yeterli ağırlığı teşkil etmemesi gıda fiyatlarının artışındaki çözüme giden yolun açılmasını engellemektedir.
Tarımsal girdi fiyatlarının girdilerinin fiyatlarındaki artışlar ister istemez gıda ve tarım ürünü maliyetlerine yansımaktadır.Ancak hemen belirtmek gerekir ki tarım ürünlerinin maliyetlerini üretici olan Türk çiftçisi değil tarım ürünlerini pazarlayan aracılar belirlemektedir.Dikkat edilirse tarım ürünlerinde üreticinin satış fiyatı tüketicinin alış fiyatının 4-5 de birine karşılık gelmektedir.
Girdi maliyeti düştüğünde tarım ürünü ve gıda fiyatları düşecektir.
Peki, ne yapmalıyız?
“ * Üretim alanlarının küçük olmasından kaynaklanan yüksek üretim maliyeti ve düşük verimlilik sorununa karşı arazi toplulaştırma çalışmalarını ve üreticilerin örgütlenmelerini (üretici birlikleri, kooperatifler vb.) mutlak teşvik etmek.
• Tarımsal üretim desteklerini verimi ve üretim kalitesini artırıcı, sürdürülebilir kılıcı ve bizzat üretim aşamalarında kullandırılarak girdi maliyetlerini minimum düzeye indirecek birlik, kooperatif ya da kümelenme gibi oluşumları destekleyecek şekilde yeniden düzenlemek.
• Tarımsal üretimde kullanılan bitki koruma ürünleri ve gübreler, maliyetlerin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır ve çoğu yabancı orijinlidir. Bunları yerli kaynaklarla üreterek maliyetleri önemli derecede azaltmak.
• Kooperatifler ve üretici birlikleri kanalıyla üreticinin ürününü rahatlıkla pazarlayabileceği yerel market ve alışveriş merkezlerinde satış reyonları kurmak.
• Özelleştirilen elektrik dağıtım şirketleri mevzuatı gerekçe göstererek üreticilerimize aylık fatura düzenlemektedir. Gerekli mevzuat değişikliği yapılarak aylık fatura tahakkukunun kaldırılmasını ve elektrik faturalarının hasat dönemine göre yılda iki kez olacak şekilde düzenlenmesini sağlamak. Geçmiş yıllarda olduğu gibi tarımsal sulamada kullanılan elektriğe indirim uygulamak.
Bunun için hangi stratejiler uygulanmalıdır?
• Tüketici bilincini geliştirmek ve talep artışını sağlamak.
• Tedarik zincirinde bu ürünlerin yer almasını sağlamak.
• Üretim bazlı destekleri arttırmak.
• Destekleri kontrollü üretime katılımı teşvik edecek şekilde belirlemek.
• Bitkisel üretimde iç tüketimin karşılanması ve hedef pazarlarda ihracatın geliştirilmesi için pazar isteklerine uygun çeşitlerle, güvenilir gıdanın sağlandığı, verim ve kalitenin yüksek, maliyetin düşük olduğu, geniş bir zaman diliminde süreklilik arz eden, sertifikalı üretim modelleriyle ilgili politikalar geliştirmek.
• Organik tarım mevzuatını Avrupa Birliği mevzuatı ile (EC 848/2018) iyi tarım uygulamaları mevzuatını ise dünyada kabul görmüş GLOBAL G.A.P. sistemi ile eş değer olacak şekilde güncellemek, ayrıca uygulamaların sürdürülebilirlik indeksini (karne) arttırmak.
• Yurt içi ve yurt dışı pazarlarda izlenebilirlik sisteminin kurulması ve veri güvenliğinin sağlanması amacıyla web tabanlı yazılım oluşturmak 8. Özellikle dış satım olanağı yüksek olan ürünlerde sektörde yer alan tüm kuruluşların marka oluşturmaya yönelik çalışmalarına aktif destek vermek
Kaynak:3.Milli Tarım Şurası Komisyon Raporu
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.