Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar 2017 yılı Tarımını değerlendirirken mazot ve gübrenin tarımsal gelişmeler olası etkilerini ortaya koydu.
“ Mazot, gübre, tohum, ilaç, elektrik gibi girdilerin tarımın önemli maliyet unsurları olduğunu belirten Bayraktar, şunları söyledi:
“Üretim maliyetlerinin azaltılması, girdi fiyatlarının makul düzeylere çekilmesi gerekmektedir.
Yem ve gübrede 2016 yılında sıfırlanan KDV tutarı çiftçimize yansımamıştır. KDV oranını sıfırlamak yerine KDV tutarı kadar bir meblağın çiftçimize verilmesi daha doğru olurdu.
2018 yılında tarımda destek bütçesi yüzde 13,7 artışla 14,5 milyar liraya çıkmıştır.
Girdi destekleri içinde en önemli payı mazot, gübre destekleri alıyor. 2018 yılında gübreye 953 milyon, mazota 1,5 milyar lira destek bütçesi ayrılmıştır.
Gübre kullanımı fiyata göre değişiklik göstermektedir.
2016 yılında 6,75 milyon ton olan gübre tüketiminin 2017’de gübre fiyatlarının artması sebebiyle bunun altında kalacağı tahmin edilmektedir.
Önemli bir tarımsal girdi olan gübrede, 2017 yılında fiyatlar, 2016 yılına göre yüzde 26,4 ile yüzde 37,6 arasında arttı. Gübre fiyatlarında en fazla artış yüzde 37,6 ile amonyum sülfat gübresinde gerçekleşti. Üre fiyatları yüzde 31,9 arttı.
Uluslararası gübre fiyatları, 2013 yılından itibaren gerilemeye başlamış, fiyat düşüşü 2016’ya kadar sürmüştü. 2016’nın son aylarında fiyatlar, döviz kurlarının artışının yanı sıra dünya fiyatlarının da artması nedeniyle yükselme trendine girdi.
Gübre kullanımının sürdürülebilir olması için gübre fiyatlarının makul seviyelerde tutulması gerekmektedir.
Açıklandığı gibi gübre bedelinin yüzde 40’ı destek olarak verilmelidir.
Diğer önemli girdi mazottur. Ülkemizdeki mazot fiyatları rekabet içinde olduğumuz ülkelerin çok üzerindedir. Mazot fiyatları, 2017 yılında yüzde 15,9 artarak 4 lira 40 kuruştan 5 lira 10 kuruşa yükselmiştir. Bu rakamın yaklaşık yüzde 53’ü özel tüketim vergisi ve katma değer vergisinden oluşmaktadır.
2017 yılında kullanılan mazot bedelinin yaklaşık yarısının destek olarak 2018 yılında çiftçimize ödenecek olması, çiftçimiz lehine fevkalade önemli bir gelişmedir. Karar, çiftçimiz için oldukça memnuniyet vericidir. Yalnız, desteklerden sadece Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı çiftçilerimizin yararlanması, yaklaşık 9 milyon hektar tarımsal alanın bu kapsamda olmaması önemli bir sorundur. Üretim yapan bütün çiftçilerimizin desteklerden yararlanmasının bir yolu bulunmalıdır.
Birim fiyatın düşürülmesi bakımından; elektrikte uygulanmakta olan yüzde 18 KDV, tarımda kullanılan elektrikte kaldırılmalı, pay ve fonlar alınmamalıdır.
Hayvancılık işletmelerimizin indirimli tarifeden elektrik almaları sağlanmalıdır.
Elektrik borçlarının desteklerden tahsil edilmesiyle ilgili uygulama kaldırılmalıdır.
Enerji politikaları belirlenirken üreticilerimiz mağdur edilmemelidir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.