Doğrudan destekleme: Devletin kullandığı bir politika aracıdır. Devlet bu politika ile tarım üreticisine kaynak aktararak, üreticiyi desteklemektedir. Bununla birlikte devlet tarım sektöründe fiyat dalgalanmalarına izin vermemek için “stoklama politikalarına” başvurabilmektedir.
Bu yöntemin bir diğer amacı da tarım sektörünü desteklemektir. Devlet tarımsal ürünlerin fazla olduğu dönemlerde piyasaya alıcı olarak girmektedir. Bu sayede ürünlerin zayi olmasının ve üreticinin zarar etmesinin önüne geçilmeye çalışılmaktadır (Özdemir, 1989: 270).
Doğrudan destekleme politikaları, uzun süreç içerisinde, devletin, tarımsal alanda yapılan araştırmalardan ve konu ile ilgili bilimsel yayınlardan, çevre koruma ve kırsal kalkınma politikalarından vaz geçmesi sonucunu ortaya çıkarabilmekte ve böyle bir durumun varlığında devlet üreticiye doğrudan maddi yardım yapabilmektedir (Babacan, 1999: 3-4).
Devlet tarımsal faaliyetleri “Taban Fiyatı Politikası” ve “Prim Sistemi Uygulaması” ile destekleyebilmektedir (Erdoğan, 2012: 64).
Taban Fiyatı Politikası: Devlet tarım üreticisini fiyat yolu ile destekleyebilmektedir. Devlet, desteklemek istediği herhangi bir tarımsal ürüne belirli bir fiyat belirlemekte ve ilgili ürünün satış değerinin belirlenen fiyatın altına düşmemesi için gerekli müdahalelerde bulunmaktadır. Devletin belirlemiş olduğu bu sınır fiyatına “taban fiyatı” adı verilmektedir (Özdemir, 1989: 270).
Örneğin, devlet buğday üretimini desteklemek, denetlemek ve buğday üreticisinin kazancını garanti altına almak için buğdayın kilo veya ton ölçüsü ile satılabileceği en az fiyatı belirlemekte ve bu fiyatı kontrol altında tutmaktadır. Devletin giriştiği bu eyleme veya uyguladığı bu politikaya “Taban Fiyatı Politikası” adı verilmektedir.
Prim Sistemi Uygulaması: Prim sistemi ilk olarak 1993 yılında uygulamaya geçmiş olmasına rağmen, devletin bütçe konusunda yaşamış olduğu sorunlar ve tarım sektöründe kayıt dışı istihdamın ve üretilen ürünlerin kayıtlarının sistemli bir biçimde tutulmamasından dolayı uygulama hedefine ulaşılamamıştır.
1998 yılında prim sistemi tekrardan uygulamaya konulmuş, ancak prim sistemi ödemelerinin düzenli yapılmamasından kaynaklanan gecikmeler yaşanmıştır (Abay vd., 2005: 71).
Prim sistemi, devletin, yoğun talep gören ve yaşamsal değeri bulunan tarımsal ürünlerin desteklenmesi için ürün birim miktarı üzerinden üreticiye yapmayı taahhüt ettiği koruyucu ve destekleyici nitelikli bir sistemdir. Bu sistem kapsamında üretici ve devlet kendi aralarında bir sözleşme yapmakta ve desteklenmesi gereken tarımsal ürünlerin belirli bir üretim miktarı altına düşmemesi sağlanmaktadır. Böylece üreticinin üretimi arttırması için bir teşvik meydana gelmektedir. Prim sistemini piyasaya mal veya ürün sürme sistemi olarak da adlandırmak mümkündür (Şahinöz vd., 2007: 2-3). (NAİM ÖZDAMAR-DENGE YAZAR VE BUHARKENT MUHABİRİ)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.