Genç Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunun daha altıncı yılında,kendi ekonomisini düzenli bir şekilde rayına oturtamadan 1929 dünya ekonomik krizi ile karşı karşıya kalmıştır.
Bu krizin etkisi daha silinmeden 1939 yılında II. Dünya Savaşı patlak vermiş,Atatürk döneminden İnnü Hükümetlerine geçen Türk Devleti Türk ekonomisini savaş şartlarına uyarlamak için pek çok alanda olduğu gibi tarımda da radikal tedbirler almıştır.
Türkiye savaşta taraf olmamasına rağmen, savaşın ve savaş ekonomisinin tüm zorluklarını yaşarken bu durumdan en çok etkilenen kesimlerin başında çiftçiler yer almıştır.
Savaşla birlikte ilan edilen seferberlikten dolayı çalışma çağındaki bir milyona yakın insanın silah altına alınması,bu nüfusun büyük bir çoğunluğunu çiftçi gençlerin ve üretken erkeklerin oluşturması üretimi ve dolayısıyla iç tüketimi olumsuz etkilemiştir.
Bu durum ülke kaynaklarının önemli bir kısmının savunmaya harcanmasına Bu nedenle tasarruf ve devlet açısından stoklama tedbirlerinin önemli bir biçimde öne çıkmasına neden olmuştur.
Bu nedenlerden dolayı 1938-1946 yıllarını kapsayan İkinci Dünya Savaşı dönemi Türkiye ekonomisi açısından önemli tarım politikası değişliklerinin olduğu bir başka dönemdir.
II. Dünya Savaşı yılları Türkiye’de tarım politikaları açısından müdahalelerin ve katı devletçilik anlayışının en üst düzeye çıktığı bir dönem olmuştur.
Ortaya çıkan yeni şartlar Türkiye’de kapsamlı ve dönem ihtiyaçlarına yönelik tarım politikası arayışlarını beraberinde getirmiştir.
25 Ocak 1939’da kurulan ilk Refik Saydam Hükümeti gibi 3 Nisan 1939’da kurulan İkinci Refik Saydam Hükümeti de iktisat politikası olarak “devletçilik” ilkesini savunmuştur.
Refik Saydam ilk hükümet programını TBMM’ye sunarken yaptığı konuşmada şöyle demiştir:
“İktisadi sahadaki çalışmalarımızın istikameti her işimizde olduğu gibi parti programının ana hatlarında olacaktır. Devletçilik prensibine dayanan mevzularda faaliyetimiz ihtiyaçları, ehemmiyetlerine buradaki imkanlara göre sıraya koyarak temin etmek ve devletin iktisadi teşekküllerinin işlemleri ve bunlar üzerindeki kontrolleri kuruluşlarındaki maksada cevap verecek şekilde ve şartların müsaadesi nispetinde tekemmül ettirmek yönü takip edilecektir.”
Savaş boyunca sürekli artan masraflar devletin para tedavülünü artırmasına yol açmıştır. Bu dönemde ihracat fiyatları ithalat fiyatlarından daha fazla arttığından ticaret hadleri lehimize dönmüş,Türkiye’nin döviz ve altın rezervi önemli ölçüde artmıştır. Bu koşullar altında da Türkiye’de yeni tarım politikaları oluşturulmaya çalışılmıştır. Her ülkede temel iktisat politikalarından olan gelişme ve büyümeyi hızlandırma amacı, koşulların değişmesinden dolayı fiyatlardaki artışı durdurmak, karaborsayı engellemek ve mal darlığını ortadan kaldırmak hedefine yönelmiştir. Bu hedefleri gerçekleştirmek ve yeni politikalar uygulamak isteyen hükümetler savaş döneminde sert ve müdahaleci tedbirlere başvurmuşlardır. (*)
(*):Şener;Sefer, İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Tarım Politikası Arayışları, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (7) 2004 / 1 : 73-92
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.