Takip Et

TÜRKİYE’DE TARIMIN VERGİLENDİRİLMESİ-4

Gerçek usule göre vergilendirmede

54’üncü maddede yazılı işletme büyüklüğünü aşan çiftçiler ile bir biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca veya on yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip olan çiftçilerin kazançları gerçek usulde (zirai işletme hesabı veya diledikleri takdirde bilanço esasına göre) tespit olunarak vergilendirilir.

Bu hükmün uygulanması sırasında, aile reisi ile birlikte yaşayan eş ve velayet altındaki çocuklara ait işletmeler ile ortaklık halindeki işletmelerde, işletme büyüklüğü toplu olarak dikkate alınır. Ortaklıklarda ortaklığın birden fazla işletmeye taalluk etmesi veya işletmelerin ayrı ayrı mahallerde olması durumu değiştirmez. Bu kanunun 52’nci maddesinde yazılı tek işletmelerde işletme birden fazla ortaklıklara ait olsa bile bu ortaklıklara ait işletme büyüklüğün işletme büyüklükleri toplanarak nazarı itibara alınır. Birden fazla zirai işletme de ayrı ayrı şahıslarla ortaklığı bulunanların işletme büyüklüğü ölçülerinin tespitinde ortaklık payları toplamı esas alınır.

Bu kanunun 54’üncü maddesinde belirtilen ziraat gruplarından birkaç tanesinin içerisine giren zirai faaliyetlerin bir arada yapılması halinde, en fazla iki gruba ait işletme büyüklükleri, bu gruplar için tespit olunan hadlerin yarısını aşanlar gerçek usulde vergilendirilmektedir.

Gerek şahsi işletmesi gerekse dâhil bulunduğu ortaklıklar müstakilen işletme büyüklüğü ölçüsünün altında kaldığı halde, kendisine ait işletmenin ve ortaklıklardaki paylarının toplamı bu ölçüyü aşan çiftçiler gerçek usulde vergilendirilmektedirler. Payları toplamı ölçüleri aşmayan diğer ortaklar tevkifat yoluyla vergilendirilirler. Yarıcılık da ortaklık sayılır.

Kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiler, yazılı olarak vergi dairesinden istemde bulunmaları halinde izleyen vergilendirilme dönemi başından, işe yeni başlayan, işe başlama tarihinden itibaren gerçek usule geçebilirler. Kanunun 54’üncü maddesinde belirtilen ölçüleri aşan çiftçiler müteakip vergilendirme dönemi başından itibaren gerçek usulde; gerçek usule tabi olanlardan bu ölçülerin altında kalanlar müteakip vergilendirme dönemi başından itibaren hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirilirler.

Vergi usul kanunu hükümlerine göre belge alma, verme, saklama ve ibraz yükümlülüklerine uymayan ve Ziraat Odalarından, bulunmayan yerlerde Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerinden çiftçi belgesini almayan çiftçiler çeşitli kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen avans, kredi, sübvansiyon, prim gibi ayni ve nakdi destek unsurlarından yararlanamazlar. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin usuller, ilgili kuruluşların görüşleri de alınarak Maliye Bakanlığı’nca belirlenmektedir.

Zirai işletme hesabı esasına göre, zirai kazanç, hesap dönemi içinde para ile tahsil edilen veya alacak olarak tahakkuk eden hasılat ile ödenen veya borçlanılan giderler arasındaki müspet farktır.

Zirai kazancın işletme hesabı esasına göre tespitinde; hesap dönemi başındaki mahsullerin değeri, giderlere hesap dönemi sonundaki mahsullerin değeri ise hasılata ilave olunur.

Kanunun 56’ıncı maddesinde zirai işletme hesabı esasına göre hasılat aşağıda yazılı unsurlardan oluşmaktadır;

Evvelki yıllardan devredilenler de dâhil olmak üzere üretilen, satın alınan veya çeşitli suretlerle elde edilen her türlü zirai mahsullerin satış bedelleri (primler, risturnlar, vb. dâhil). (*).

(*):Kaynak: TZOB 2019 Zirai ve İktisadi Rapor. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.