Seninle bu aralar sohbetlerimiz sekteye uğradı şekerim. Biraz da “dön dolaş ne olacak bu savaş?” mevzusu sıkıcı bir hâl aldığı için sohbetten kaçıyoruz. Dünya ve ülke gündemine ilişkin sorularına da yanıtlarım var ama seninle şimdilik Aydın’la yetineceğiz canımın içi.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den istifa edip AK Parti’ye katılması sonrası oluşan gündem ve kargaşa sürüyor. CHP’nin Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi’nde çoğunluğu koruması, Çerçioğlu’nun işini zorlaştırdı. Meclisi olabildiğince geç toplaması ve iki toplantıyı da bir şekilde sabote edip yaptırmaması gibi zaman kazanma girişimleri sonuç vermedi. İstediği transferleri yapamadı.
Bu durumda Aydın’da yükselen değer muhalefet oldu. Birkaç ay içinde arka kapı diplomasisi işlemeye başlar. Çerçioğlu tarafından tehditler, “Bir madde sizden, bir madde bizden olsun!” tekliflerine dönüşür. Böyle bir tabloda CHP’li ilçe belediye başkanları, Çerçioğlu’nun CHP’de olduğu dönemden daha fazla Aydın Büyükşehir Belediyesi imkânlarından yararlanmaya başlayabilir. Fire vermeden bir iki ay daha geçirirlerse, onlardan değerlisi olmayacak.
AK Parti ile Özlem Çerçioğlu’nun dokusu, kim ne derse desin, uyuşmadı. Çerçioğlu, kendisini ziyaret eden heyetlere AK Parti’nin ekonomi politikalarını eleştiriyor ve “ben yerel siyasetçiyim” vurgusu yapıyor. Özetle, “halka hükümeti savunamam” pozisyonunda duruyor. AK Parti için kişisel yük almıyor.
AK Parti’de, Çerçioğlu’ndan kişisel beklentisi ve avantajı olanlar dışında kimse durumu kabullenmiş değil. Hele ki Aydın’daki bilinçli AK Parti seçmeni, “Kurulduğundan bu yana başka partiye oy vermedim ama ilk genel seçimde AK Parti’ye oy vermeyeceğim” diyor.
Olgu bu şekilde şekerim. Algıyla kim kimleri daha ne kadar kandırır bekleyip göreceğiz. Şehrin 20 yılı çöp olmuş, iki yıl daha mı sabredemeyeceğiz?
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.