AyFm 100.5
Canlı Dinle

Tezgahtar Nebahat – 6 “Zavakyan”

Şekerim, sen bu “Tezgahtar Nebahat” serisini pek sevdin. Sen sevince ben de şevke geldim. Okuyucunun da hoşuna gitti. İçlerinden, anlattıklarımıza ilave olarak, yaratıcı yazarlara ilham olacak nitelikte bilgiler de geliyor.

Sana bugün, o gelen bilgilerden derlediğim sohbetimizi aktarmak isterim canımın içi. Arada başka şeyler de anlatmak istiyorum, o yüzden beni “Tezgahtar Nebahat” diye darlayıp durmazsan sevinirim.

Şimdi seveceğin bir metinle baş başasın.

Yahudi çırağı Tezgahtar Nebahat’ın "Zavakyan" kocası...
Tezgahtar Nebahat’a Yahudilik, kocası tarafından verilmişti; kocasına ise bu kimlik, Ermeni arkadaşları tarafından verilmişti. Nebahat’ın kocası, arkadaşları arasında “Zavakyan” olarak biliniyordu. Ermeni argo kültürüne göre bir tabir olan “Zavakyan” kelimesini ilerleyen yazılarda açacağız. Bugün konumuz o değil.

Yahudi çırağı Tezgahtar Nebahat’ın, Ermeni lügatlı kocası Zavakyan’ın en büyük hobisi tarihi eserlerdir. O kadar meraklıdır ki, yolda yürürken ayağına metal takılsa sevinçten havalara uçar.

Tezgahtar Nebahat ve Zavakyan’ın yerden yüksek arazi araçları vardır. Hatta bu araçlardan birkaç tane mevcuttur. Ancak Tezgahtar Nebahat ve kocası Zavakyan bu araçları doğayı gezmek için kullanmaz. Bakın ne için kullanıyorlar:

Zavakyan ve Tezgahtar Nebahat’ın bu araçları özel yapımdır. Altında define arama dedektörü bulunmaktadır. Zavakyan ve ekibi, yürüyerek define avına çıkmaktansa böyle bir yöntem belirlemiş ve bunu uygulamaya koymuştur. Şeytanın aklına gelmez!

Zavakyan, bir taraftan yer altındaki defineleri araçla arıyor, diğer yandan ise müzelerdeki tarihi eserlerin peşine düşüyor. Müzelerdeki orijinal eserleri değiştiren bir şebeke ile anlaşmış; ciddi rakamlar ödenerek ülkenin kültür hazineleri, yurt dışındaki önemli koleksiyonerlere ulaştırılıyor.

Bu tarihi eserlerin nakit akışı ise Tezgahtar Nebahat’ın başında bulunduğu kurum içerisinde planlanıyor. Tezgahtar Nebahat’ın Ermeni lügatlı kocası Zavakyan, tarihi eserlere, definelere, sikkelere kolay ulaşabilmek için âdeta bir kültür ataşesi gibi çalışıyor. Kazı yapan ekiplere destek veriyor, üniversitelerde oluşturulan arkeolog ekiplerini ücretsiz yurt dışı tatillerine gönderiyor. Arkeoloji bölümünün hocalarıyla çok samimidir; yedikleri içtikleri ayrı gitmez.

Ne kadar hayırsever bir iş insanı, diye düşünürsünüz. Sıcağın altında, memleketin çeşitli bölgelerinde kazı yapan ekiplere çadırlar gönderir, yemeklerini karşılar. Tüm bunları da güya kültüre olan merakından yapar.

Tezgahtar Nebahat ve kocası Zavakyan’ın, küçük bir sahil kasabasında, babadan, atadan kalma küçük bir tekneleri var. Balıkçılık için kullandıklarını söylüyorlarmış.

Küçük bir balıkçı kasabası, sahil kasabası demişken, Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) biriminin hazırlamış olduğu bir rapordan bahsetmek istiyorum. Raporda, kültür ve tabiat varlıkları kaçakçılığının en çok yaşandığı ve en çok eserin ele geçirildiği iller yer alıyor. Bu illere baktığımızda; metropol şehirler, eserlerin yurt dışına daha kolay çıkarılabildiği liman ve kıyı şehirleri, tarihi eser kaynaklarına sahip şehirler ve çevrelerindeki yerleşim yerleri ile suça karışan koleksiyonerlerin ve antikacıların yoğun bulunduğu şehirler öne çıkıyor, deniliyor.

Ne tesadüf ki, Tezgahtar Nebahat ve kocasının yaşadığı şehrin her yeri kültür fışkırıyor. Ve ne tesadüftür ki, kendilerinin başka bir ülkeye çabucak ulaşılabilen bir kıyı kasabasında, babadan kalma bir tekneleri var.

Zavakyan’ın size başka bir tesadüfünden daha bahsetmek isterim.

Öncelikle, tarihi eser kaçakçılığının nasıl yapıldığına dair Emniyet raporlarından bir bölümü aktarmak istiyorum:

“Kültür varlığı kaçakçılığına ilişkin suç profili incelendiğinde, öncelikle kaçak kazıcılar kanalıyla höyük, ören yerleri ve tümülüslerden kaçak kazı sonucu elde edilen kültür varlıkları, toplayıcılar aracılığıyla büyük kentlerde toplanarak, pazarlamacılar tarafından nakliye firmaları ve gemilerle yüksek paralar karşılığında yurtdışındaki müzayedelere, galerilere ve koleksiyonerlere satılmaktadır.” denilmektedir.

Rapordaki "nakliye firması" bölümüne dikkat çekmek istiyorum. Tesadüfün böylesi... Zavakyan’ın akrabalarının bir lojistik, yani nakliye firması bulunuyor. Hem de yurt dışına çalışan bir firma. Ne tesadüf!

Son olarak:

Zavakyan’ın define avcılarını dolandırmışlığı da var. Şöyle oluyor:

Zavakyan, kendi işinde müdürü pozisyonundaki kişiyi, define avcılarıyla görüşmek üzere aracı olarak kullanıyor. Defineci, hazinesinden küçük bir numune veriyor ve karşılığında oldukça cömert bir ödeme alıyor. Sonra, hazinenin tamamı için bir anlaşmaya varılıyor. Zavakyan bir villa kiralıyor ve definenin tamamını almak için başka bir müdürünü gönderiyor. Aracı müdür, definecileri villada bekliyor. Defineciler, tüm ganimetle birlikte villaya geliyor. Villanın girişinde, definecileri silahlı adamlar karşılayıp ellerindeki hazineyi alıyorlar ve ödeme yapmadan ortadan kayboluyorlar.

Defineciler, daha kalabalık ve silahlı bir grupla aynı villaya döndüklerinde, villayı bomboş buluyorlar ve villanın kiralık olduğunu anlıyorlar. Bu alışveriş tamamen yasadışı olduğu için, kandırılan alıcıların başvurabileceği yasal bir merci de bulunmuyor. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.