Bir cisim yaklaşıyor

Şekerim, bugün seninle şu karışık çarşının haline birlikte bir göz atacağız. Bana yönelttiğin sorular, paylaştığın durumlar, taşıdığın endişeler ve yaşadığın kaygılar üzerine konuşacak çok şeyimiz var; uzun bir yolculuk olacak belli ki. Elbette benim de seninle paylaşmak istediğim, kendi dünyama dair biriken konular var ama onlar şimdilik bir kenarda dursun.

Bugün gel, birlikte CHP’ye ve CHP’lilere Özlem Çerçioğlu’nun son dönemde yaşattıklarına, yarattığı gündeme ve bıraktığı etkilere bakalım. Ne oluyor, nereye gidiyor, kim neyi görüyor… Hepsini birlikte yorumlayalım, olur mu?

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, CHP’nin 38. Kurultayı’nın iptali davasının görülmesine sayılı günler kala, kendisine yakın bazı basın mensuplarına “Bir cisim yaklaşıyor” ifadesini içeren imalı paylaşımlar yaptırmıştı. Bu cümleyle, yaklaşan hukuki sürece veya olası siyasi gelişmelere dikkat çekmeye çalıştığı düşünülmüştü.

Bu ne demekti?

Bu paylaşımı, tüm Cumhuriyet Halk Partililer ile olayları yakından takip eden, şehri ve siyasetçilerini tanıyan hafızası güçlü biz gazeteciler aynı şekilde yorumlamıştık. O günlerde, mahkemenin “mutlak butlan” kararı vereceği ve genel başkanlık koltuğunun bir önceki dönem başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na geçeceği neredeyse kesin gözüyle bakılıyordu.

Başkan Özlem Çerçioğlu da çok sıkı bir Kemal Kılıçdaroğlu taraftarıydı. Kılıçdaroğlu’nun, mutlak butlan kararıyla yeniden genel başkan olma ihtimali dahi onu heyecanlandırmıştı. Elinin altındaki tüm unsurlar Kemal Kılıçdaroğlu lehine olumlu paylaşımlar yapmaya başlamış, Çerçioğlu da iki lafın arasında parti içindeki kendisine muhalif olanlara “Bir cisim yaklaşıyor, bir cisim yaklaşıyor” diyerek adeta aba altından sopa gösteriyordu.

Mahkeme tarihi geldi, ancak duruşma ileri bir tarihe ertelendi; böylece Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin başına geçemedi.

Bu gelişmenin ardından, CHP’li belediyelere yönelik bir operasyon süreci başladı. Doğal olarak operasyon yapılacak belediyelerin başında da Aydın Büyükşehir Belediyesi geliyordu. Hakkında açılan onlarca davanın baskısı ve korkusuyla, Özlem Çerçioğlu bir pazarlık masasına oturdu; partisini bırakıp başka bir partiye geçme kararı aldı.

Ancak giderken sadece CHP’yi değil, genel merkezi ve parti tabanını da yıpratmaya çalışıyor; bir yandan da kendisine bir “altlık” oluşturmanın derdine düşmüş durumda.

Elbette bunu kimse yemiyor.

Başka bir partiye geçmek için kafasında kurguladığı süreci başlatabilmek adına, CHP Genel Merkezi’nin olağan kongre takvimini bekledi ve bu süreci devreye soktu.

"Bir cisim yaklaşıyor" tehdidinden sonra, Başkan Özlem Çerçioğlu en yakınındaki isim olan CHP Efeler İlçe Başkanı Süha Bayırlı’yı, CHP Genel Merkezi’ne ağır sözlerle saldırması için öne sürdü.

Süha Bayırlı, Özlem Çerçioğlu’nun yakın çalışma arkadaşıdır. Bunu neye dayanarak söylüyorum?

Süha Bayırlı, CHP Efeler İlçe Başkanı’dır.

Aynı zamanda Aydın Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’na bağlı AYBA biriminin başında görev yapmaktadır, yani belediyede fiilen çalışmaktadır.

Ayrıca AY Jeotermal şirketinde yönetim kurulu üyesidir. Bu şirket Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bir iştiraktir ve Bayırlı her ay bu görev karşılığında huzur hakkı almaktadır.

Üstelik Belediye-İş Sendikası’nın1 No’lu Şube Başkanı’dır.

Tüm bu görevleri nedeniyle Süha Bayırlı, Çerçioğlu’nun güvendiği en önemli isimlerden biridir.

Başkan Çerçioğlu, doğrudan söyleyemediği, belediye başkanı sıfatıyla ifade etmekten çekindiği birçok hakaret ve ithamı, Süha Bayırlı üzerinden CHP Genel Merkezi’ne yöneltmiştir.

Çerçioğlu ve Bayırlı, önce CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’e yüklendi. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ihraç kararı onanmasına rağmen, Sultanhisar Belediye Başkanı Osman Yıldırımkaya’yı bahane ederek Bülbül hakkında ağza alınmayacak sözler sarf ettiler.

Ardından, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek’i hedef aldılar. Yüksek Disiplin Kurulu karar almadan önce, Zeybek’in kendilerine Osman Yıldırımkaya adına söz verdiğini, “İhraç edilmeyecek, bu işi ben çözerim” dediğini öne sürdüler. Ancak Cumhuriyet Halk Partililer bu iddialara itibar etmedi. “Yüksek Disiplin Kurulu’nun kararına hiçbir CHP yöneticisi müdahale edemez. Siz yalan söylüyorsunuz,” diyerek Gökhan Zeybek’e sahip çıktılar.

Çerçioğlu ve Bayırlı bununla da yetinmediler; bu kez CHP’li belediye başkanlarını hedef alarak, yönettikleri belediyelerde kamu kaynaklarını doğru kullanmadıklarını iddia ettiler ve savcıları göreve çağırdılar.

Son olarak, hızlarını alamayan Çerçioğlu ve Bayırlı, parti genel merkezini ve yerel yöneticileri “maymuna” benzeterek büyük bir skandala imza attılar.

Tüm bunlar yaşanırken, Çerçioğlu’nun hedef aldığı isimler ve parti genel merkezi bu gelişmeler karşısında sessiz kalmaya devam edecek mi, yoksa gereğini yapacaklar mı? Bekleyip göreceğiz.