Takip Et

Tuğba Kuruyemiş ve Nazilli’deki olay

Gel haydi bugün bir değişiklik yapalım. Aydın Büyükşehir’den, kaynaklarımın aktardığı bilgilerden oluşan sohbetimize ara verelim. İki farklı konuyu konuşalım.

Aydın merkezli Tuğba Kuruyemiş firmasının, Türkiye’nin bir çok ilinde en gözde meydanlarda birden fazla şubesi var. Kendi alanında Türkiye’nin en iyi markası oldu.

Sahibi Ahmet Tonkul, oğulları Fatih ve İbrahim ile birlikte yürütüyor firmayı. Dün firmanın bir ürünü ile ilgili haber düştü ajanstan. Bizim mecralarımızda da yayımlandı.

Mirvari adını verdikleri kahvenin, ne denli sevildiği ile ilgili bir haberdi bu. Mirvari çok eskiden onların muska şeklinde sarılmış başka bir ürünün adıydı. Değiştirmişler onu, kahveye vermişler.

Benim sana anlatacağım konu habere konu olan ürünle ilgili değil. Yakın zamanda yaşadığım bir durum hakkında konuşacağım ve benim yaşadığım şaşkınlığı sen de yaşayacaksın.

Biliyorsun, ben televizyonda doktorlarla programlar yapıyorum. Sağlık okur yazarlığım acayip gelişti. Sağlıklı yaşama bilincim de oluştu. Rutin spor da yapıyorum.

O kadar spor yapmama rağmen vücut yağ oranım bir türlü düşmüyordu. Yağları yakayım, kaslarım çoğaltayım düşüncesi ile Spor İn adlı salonun diyetisyenine başvurdum.

Salonda çalıştığı ve ben de salon antrenmanları yaptığım için onun bana daha faydalı olacağını düşündüm. İlk birkaç haftada iki kilo verdim bile, bunun bin yedi yüz gramı da yağdan gitti.

Arada kendi durumumu anlattıktan sonra gelelim asıl mevzuya; diyetisyenim Pelin Tekin’e “Aydınlı mısın?” diye sordum. “Evet” yanıtı alınca orada durur muyum? “Baban kim ve ne iş yapıyor?” diye ekledim.

“Babam Hasan Tekin, Tuğba Kuruyemiş'te çalışıyor” dedi. “Hangi mağaza ya da hangi pozisyonda?” diye devam ettim. “Pazarlara gidiyor babam, Tuğba’nın Pazar tezgahında çalışıyor” demez mi?

Ben şok! Türkiye’nin en büyük kuruyemiş markası Tuğba’nın, Aydın’da pazar tezgahları var. “Vefa budur!” Aydın pazarlarında kuruyemiş satarak başladığı ticarette Türkiye markası yaratan Ahmet Tonkul, ilk müşterilerini ihmal etmiyor.

Biraz soruşturdum. Mağazalarda sattıkları aynı ürünleri pazarlarda çok daha ucuza sunuyorlarmış. Marka yaratmak istiyorsan; bu yaklaşımı bir kenara not et. Olur mu?

Hasan Tekin’e de bir notum var: Kızınız diyetime kuruyemiş yazmadı. Bilginiz olsun.

GÜNAY PABUŞÇU HAVADİSİ

Nazilli’de bir olay yaşandı. Havadis Gazetesinin Muhabiri Günay Pabuşçu’nun hadise yerinde çektiği görüntüler, zorbalarca telefonundan sildirildi. Darp edildi. Yağmaya uğradı.

Kamuoyuna yansıyan bilgiler, gazeteci arkadaşlarımın anlattıklarına göre; Nazilli’de bir mekana yapılan sigara denetimi sırasında, iki zengin züppesi, devletin polisini tartakladı.

Polisi de yakından tanıyan, o sırada mekanda bulunan Günay Pabuşçu, mesleki refleks gereği telefon kamerası ile olan biteni kaydetmeye başladı.

Bunu gören mekan fedaileri, gazeteciyi yaka paça bir kenara çekti. Elinden telefonu aldı. Görüntüleri sildirdi ve çöp kutusunda dahi görüntü kalmayana kadar baskı uyguladı.

Canını zor kurtaran Günay’ın kaybolan malı kolyesi, yağmalanan olay yeri görüntüleri dışında bireysel bir hasarı yok. Lakin, toplumsal zarar oldukça büyük.

Günay’a dün Nazilli’de düzenlenen basın açıklaması sırasında söyledim, sana da anlatayım; Gazeteciye atılan her dayak koluna takılan bir apolet, açılan her dava da omuzuna konan bir yıldızdır. Yalnız, bir toplumda gazetecinin apolet ve yıldızları ne kadar çoğalıyorsa devletin makam, mevkii, apolet ve yıldız sahibi görevlileri o kadar zaaf içindedir ve büyük acze düşmüştür. Rütben hayırlı olsun Günay kardeşim. 

 

 

 

 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.