Masa mı kazanacak, tasa mı?

Canımın içi, ben de çok heyecanlandım. "Aydın için iftar vakti" yazan metin önüme düştüğünde okuduklarıma inanamadım. Aydın Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülken, Aydın Sanayi Odası Başkanı Gökhan Maraş ve Aydın Ticaret Borsası Başkanı Fevzi Çondur’un ortak iftar davetine, Aydın Valisi Yakup Canbolat, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve sekiz Aydın milletvekilinin katılacağı yazıyordu. İftardan sahura kadar da Aydın’ın sorunlarının konuşulacağının vurgulandığı bu metin, şehre aşık herkesi sevindirdi. Senin gibi hissediyorum, bu olay beni de çok mutlu etti.

İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş’ın, seçilmeden önce dile getirdiği, “Sekiz Aydın milletvekili bir araya gelmeliyiz, bunun için çalışacağım.” sözü aklıma geldi. Sayın Karakaş, seçimden sonra bu yönde girişimlerini sürdürdü. Bildiğim kadarıyla AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş ve CHP Aydın Milletvekilleri Bülent Tezcan ile Süleyman Bülbül ile görüştü. Diğer milletvekilleriyle de görüşecekti. Yer ve tarihini belirledikten sonra, bazen Aydın’da bazen de Ankara’da şehrin sekiz vekiliyle bir araya gelip Aydın’ın sorunlarını çözmek ve şehrin kalkınması için yapılması gerekenleri konuşmak gibi bir arzusu ve çabası vardı. Ömer Karakaş’ın siyaset üstü bu çabasını çok takdir ediyor, gerçekleşeceği günü iple çekiyordum. AK Parti Aydın Milletvekili ve TBMM KİT Komisyon Başkanı Mustafa Savaş'ın belli aralıklar ile yaptığı, "Aydın Valisinin öncülüğünde bir masada buluşalım" çağrısını sen de, ben de hatırlıyoruz. 

Oda başkanlarının, şehrin valisi ve büyükşehir belediye başkanı ile birlikte kendilerinin de olduğu bir organizasyonu planlaması ve hayata geçirmesi son derece olumlu bir gelişme oldu. Milletvekillerinin planladığı organizasyonun takviminin belirlenmesi için de bir fırsat doğdu.

Böyle olumlu duygu ve düşünceler içindeyken, kamuoyunda toplantının iptal edildiğine dair haberler yayılmaya ve yaygaralar koparılmaya başlandı. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na yakın kalemler, haber sitelerinde ve sosyal ağlarda bu organizasyonun yapılmaması gerektiğini dillendirmeye başladı. Çerçioğlu, “Oda başkanlarının sorunu varsa, iftarı beklemesinler, gelsinler hemen çözelim.” diyerek, şehrin sorunlarının konuşulacağı bir masanın kurulmasından duyduğu rahatsızlığı alenen dile getirdi.

Kısa bir araştırma yaptım. Bu toplantının gündeme gelmesini meslektaşım, şehrin yetiştirdiği önemli bir gazeteci olan Murat Tan sağlamış. Murat ve mesleğimin topluma yararlı yönüyle acayip gurur duydum. Oda başkanlarını da şehir adına ellerini taşın altına koydukları için tebrik ediyorum. Sonrası şöyle gelişti: Üç başkan hemfikir oldu. Oda başkanları, davetlilerle konuşma işini paylaştı. Herkesle konuştuktan ve katılımlarını teyit ettikten sonra duyuru yapıldı. Özlem Hanım’ı da Sanayi Odası Başkanı Gökhan Maraş aramış. Önce geleceğini söyleyen Çerçioğlu, sonradan vazgeçmiş.

Vazgeçmesinin nedeni üzerine yaptığım araştırmada, bir kaynağım bana şunları aktardı: İddiaya göre, eşi Ortaklar OSB Başkanı Ercan Çerçioğlu ile oğlu Umurlu OSB Başkanı Caner Çerçioğlu, "Gitme, sen o masada uzun saatler tartışacak kapasiteye sahip değilsin, rezil olursun. Bu toplantının iptal olması için de elinden geleni yapmalısın." demiş. Bu konuşmadan sonra toplantıya ilişkin koparılan yaygaralar başlamış.

Kocası ve oğlunun uyarısı sonrası çark eden ve iftara gitmeyecek olan Çerçioğlu’nun peşine CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız’ı da taktığını biliyorsun, şekerim. “Özlem Çerçioğlu bunu neden yaptı?” diye soruyorsun. Çerçioğlu’nun siyaset anlayışı, kavgadan, kaostan, tartışmadan ve hizipten beslenen bir yapıya sahip. Eşi ve oğlu ile aldığı ortak karar gereği, bu birlik ve beraberliğin kendi siyasi alanlarına, ekonomik güçlerine ve karar alma yetkilerine bir müdahale olduğunu düşündükleri tahmin ediliyor.

Çerçioğlu ailesinin, Aydın’da ortak fikir ve ortak akıl ile başarı kazanılmasını istemediği öne sürülüyor. Eğer bir proje hayata geçirilecekse, bunun Çerçioğlu ailesinin fikri olması gerektiği, aksi halde ne kadar faydalı olursa olsun desteklenmeyeceği konuşuluyor.

İŞ İNSANLARINA BASKI VE TEHDİTLER

Aydın Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ertuğrul Yamen’in bazı iş insanlarını arayarak, “Patron bu üç ismin siyasi olarak ön plana çıkmasını istemiyor.” şeklinde propaganda yaptığı iddiaları da ortaya atıldı.

Ancak, iş insanlarını tehdit etmek yerine, Ertuğrul Yamen’in öncelikle kendi mal varlığının hesabını vermesi gerektiği belirtiliyor:

- Marmaris’te demirlediği milyonluk yatın kaynağı nedir?

- Yenipazar’ın Çavdar Köyü’nde üç yüz baş büyükbaş hayvanı nasıl edindi?

- Tesla marka aracı hangi parayla aldı?

- İncirliova’da yaptırdığı villanın finansmanı nereden sağlandı?

- Sahip olduğu rezidans daireleri ne karşılığı, kimlerden aldı?

- Boşanma davasında ödediği milyonların kaynağı nedir?

- Hem eski hem de yeni eşine aldığı lüks otomobiller kaç para değerinde?

Tüm bu iddialar, Aydın’daki iş insanlarına yönelik baskının ve şehirdeki yönetsel anlayışın sorgulanması gerektiğini gösteriyor. Oysa Aydın’ın ihtiyacı olan şey, birlik ve beraberlik içinde, ortak akılla yönetilmek. Aydın’ın geleceği için çatışmalar değil, uzlaşmacı bir yönetim anlayışı gerekiyor.

Yani canımın içi, Çerçioğlu’nun tüm engelleme girişimlerine, Yamen’in tehditlerine, bazı gazeteci ve trollerin şantajlarına rağmen Aydın için iftar vaktinde bir masa kuruluyor. Şimdilik Çerçioğlu ile Yıldız katılmıyor görünüyor. Üç başkan ve diğer katılımcılar kararlı bir şekilde geleceklerini vurguluyor. İptal edildiği yaygaraları ve bu minvalde ortaya atılan safsatalar işe yaramadı. Sahura kadar da memleketimizin sorunları konuşulacak, çözüm önerileri tartışılacak.

Aydın için gerekli olan bu masa, Özlem Çerçioğlu için tasa oldu. Neden tasa olduğuna dair bildiklerimi, duyduklarımı ve düşündüklerimi sonraki yazılarda konuşuruz. Biz de bekleyip göreceğiz; masa mı kazanacak, tasa mı?

Sadece minik bir tespitte bulunarak şimdilik sana veda edeyim: Bu şehrin en büyük sorunu, o masaya gelemeyecek kadar batağa saplanmış ve bu şehrin kaynaklarını yıllarca çalmış, çaldırmış olanlar ile onların siyasi ve idari işbirlikçileridir.