Neyse ki tvDEN var

Dünden beri o kadar çok arayan, soran oldu ki… Her biri üzüntüsünü dile getiriyor, üzerine düşen neyse yapmaya hazır olduğunu söylüyordu.

tvDEN’in canlı yayın aracı, mesainin olmadığı bir günde, Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından tahakkuk ettirilen tabela vergi borcu gerekçe gösterilerek haczedildi. Özlem Çerçioğlu’nun canlı yayın aracımıza ilk müdahalesi olmadığı için çok da şaşırmadık. Bugün resmi tatildi, dün de öyleydi. İşlem yapılamayacağını bildikleri için özellikle Pazar gününü seçmişlerdi. Amaçları bizi kamuoyuna rezil etmekti: “Canlı yayın aracı haczedildi” diye yaygara koparmak istiyorlardı.

Asıl motivasyonları ise bugün saat 17.00’de yayımlayacağımız “Ergün Poyraz ile Baş Başa” programını engellemekti. Çünkü Ergün Poyraz, Özlem Çerçioğlu hakkında bildiği çok önemli bazı şeyleri anlatmıştı. Sadece tanıtım videosunda verdiğimiz bilgiler bile Çerçioğlu’nu çileden çıkarmaya yetmiş ve bize zarar vermek için harekete geçmesine neden olmuştu. Bu yüzden Pazar sabahı, kaba davranışlar sergileyen bir polis memurunun eşliğinde aracımız haczedilerek götürüldü.

Haldun Haşmet Aysan’ın paylaşımıyla olay duyulunca, telefonlarım susmadı; mesaj kutum dolup taştı. İnsanlar yalnızca üzüntülerini bildirmekle kalmıyor, desteklerini de açıklıyorlardı. Kimi, “Kredi kartımı gönderiyorum, ne kadar lazımsa kullan” diyordu. Kimisi, “44 bin lira için bu yapılır mı?” diyerek yapılanı sorguluyordu.

Biz alışkınız şekerim. Daha önce de o canlı yayın aracının camları krikoyla kırılmış, uydu çanaklarının mekanizmalarına zarar verilmişti. Şikayetçi olmuştuk ama pişman edilmiştik. Karakolda, dönemin il emniyet müdür yardımcısı ve beş emniyet müdürünün eşliğinde nasıl ifade vereceğimiz bize anlatılmıştı. Avukatımla birlikte verdiğimiz her ifade cümlesi telefondaki savcıya aktarılıyor, “Bunu kayda geçelim mi?” diye onay alınıyordu. Savcılık dosyasına konuyla alakası olmayan 700 küsur sayfalık Hüseyin Aksu ile ilgili belgeler girdiğini gördük. Anladık ki, bizim şikayet hakkını kullanmamız ve hak arayışımız boşuna, vazgeçtik. “Şikayetçi değiliz” dedik.

Haciz işlemi için gelen ve arkadaşlarımıza kaba saba konuşan polis memuruna da kızmıyorum. Talimatla hareket ettiğini biliyorum. Benim kızgınlığım, SATILMIŞ olana… Görevini, yetkisini ve makamını öfkesine, menfaatine, duygularına satanlara…

Çünkü bu davranış, devlet adına görev yapan birine yakışmaz.

Bugün sana tvDEN’in 8. kuruluş yıl dönümüne ilişkin bir kronoloji sunacak, gelecek planlarımıza dair vizyonumuzu anlatacaktım. Ancak bu olay yaşandı. Eğer bu durum herhangi bir vatandaşın ya da iş insanının başına gelseydi, bizim gibi kendini ifade etme şansı olmazdı. Onu anlayacak, sesini duyuracak birini bulması neredeyse imkânsız olurdu.

İşte tvDEN bu yüzden var. Sana, bana, Aydınımıza ve Aydınlıya zarar verenlerin ipliğini pazara çıkarmak, kirli çamaşırları ortaya dökmek, hırsızlık, yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma gibi suçların üstünün örtülmesini engellemek için.

Neyse ki tvDEN var. Hep var olsun. Sen de var ol.

Herkese sonsuz teşekkürler.

Bu vesileyle, 25. şampiyonluğunu elde eden ve 5. yıldızını takan Galatasaray'ı ve Galatasaray camiasını tebrik ederim.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.