Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından 2019-2023 yıllarını kapsayan 11. Kalkınma Planı Temmuz 2019 tarihinde yayınlandı.Hacmine baktığımızda planın bütününün 209 sayfadan oluşması akla” aceleye getirildiği” izlenimi yaratmaktadır.
Planı bölümler halinde ele aldığımızda,
İstikrarlı güçlü ekonomi:22 sayfa,
Rekabetçi üretim ve verimlilik :129 sayfa
Nitelikli insan gücü güçlü Toplum:24 sayfa,
Şehir ve Çevre:15 sayfa,
Hukuk Devleti,demokrasi,20 Sayfa gibi bir alan paylaşımı karşımıza çıkmaktadır.
Tarım ise Rekabetçi üretim ve verimlilik, başlığı altında 6 sayfada kendisine yer bulabilmiştir.Bunun yaynında tarımın,ormanın,çevrenin aleyhine büyüyen ve faaliyet gösteren turzim,maden, enerji ,şehirleşme sektörleri toplam olarak 17 sayfada yer almaktadır.
Konuyu yaklaşım açısından ele almanın daha doğru olacağı inancıyla Tarım için yazılanları ele alalım:
“Çevresel ve ekonomik olarak sürdürülebilir” cümlesi ile giriş yapılması günümüz gerçekleri ile uyuşmamaktadır.
Öncelikle kişi başına düşen tarım alanı miktarını ele aldığımızda 1949 yılında 0,75 hektar iken 2013 yılında bu rakam 0,31 hektara düşmüştür.Bunun da neden tarım arazilerinin amaç dışı kullanımıdır.Üzerine basarak tekrar söylüyoruz: 1980’lerden sonra artan amaç dışı kullanımlar nedeniyle kişi başına düşen tarım alanı miktarı %117 oranında azalarak 3,1 dekara gerilemiştir.
Türkiye’de çiftçi sayısı son 10 yılda yüzde 38 azaldı. Tarım alanları da son 15 senede yüzde 12 düştü.
“SGK verileri kayıtlı çiftçi sayısının her yıl giderek nasıl azaldığını ortaya koyuyor. Özellikle son 8 yılda düzenli ve ciddi bir düşüş söz konusu. 2008’de 1 milyon 127 bin olan çiftçi sayısı 2018’de 697 bine kadar düştü. Bu veriler, kayıtlı çiftçi sayısında 2008’den bu yana 430 bin azalma anlamına geliyor. Bu da yüzde 38 düşüşe karşılık geliyor. Düşünün özellikle 2011’den sonra hızlandığı görülüyor.
TÜK verilerine göre tarım sektöründe istihdam edilen kişi sayısı ise 2002’de 7 milyon 458 bin kişiyken, 2018 Şubat ayı itibariyle 4 milyon 983 bin kişiye geriledi. Bu da son 16 yılda 2 milyon 475 bin daha az tarım çalışanı anlamına geliyor. Tarım sektöründe istihdam edilen kişi sayısının yüzde 33 azaldığı ortaya çıkıyor.”
“İkinci önemli gösterge ise tarım alanlarının azalması. 2002’de 26 milyon 579 bin hektar olan tarım arazisi 2017’de 23 milyon 379 bin hektara kadar düştü. Buna göre tarım alanları 15 senede yüzde 12 azaldı.”
“2002’de 930 bin hektar olan sebze bahçeleri alanı 2017’de 798 bine hektara kadar düştü. Bu dönemde düşüş oranı yüzde 15 olarak gerçekleşti.”
Türkiye Tarımalanları ise toplamda 2004 yılında 263 milyon hektar iken 217 yılında 238 bin hektara düşmüştür.
2023 hedeflerini gerçekleştrmeyi bırakın bu rakamlara baktığımızda tarım nasıl nasıl sağlıklı bir biçimde sürdürülecektir?Diğer sektörlerin tasallutundan tarımı kim nasıl koruyacaktır?
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.