Dünkü yazımızda belirttiğimiz gibi ihracat kalemlerimizin önemli bir bölümü tarım ürünlerinden veya ham maddeleri tarım ürünü olan mamullerdir.
Türkiye’nin bu ihracat kalemlerinden vazgeçme gibi bir lüksü olmadığına göre bu kalemlerin ve ham maddelerinin kayıtsız şartsız desteklenmesi gerekmektedir.
2013 yılı itibariyle dünya ihracatında ilk beş ülkenin Çin Halk Cumhuriyeti, AB, ABD, Almanya ve İngiltere olduğunu görmekteyiz.
Bugün ise dünya ihracatında ilk beş ülkenin başında yine Çin Halk Cumhuriyeti gelirken ABD ve AB ülkelerinin nispi olarak gerilemekte olduğunu, Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan, Singapur ve Malezya’nın yükselmekte olduğunu görmekteyiz.
Bunun da nedeni ucuz iş gücüden kaynaklanan destekleme sistemleridir. Bizde ise iş gücü dünya ortalamaları düzeyinde olup düşürme imkânı bulunmamaktadır.
O halde diğer girdiler düşürülmelidir. Bunların da en önemlileri yem, gübre, tohum, zirai ilaç, makine ekipman, mazot ve elektriktir.
TZOB Genel Başkanı Sayın Şemsi Bayraktar’ın 2016 yılı tarımını değerlendirirken ortaya koyduğu değerlendirmede olduğu gibi bazı girdilerde hükümetin aldığı kararlarla düşüşler olmuştur. Yeterli olmasa da…
Bunlardan birisi de gübredir.Her ne kadar gübrede KDV sıfırlaması, üreticiden çok sanayiciye yaramış ise de uzun vadede bundan üretici de yararlanacaktır.
“Gübre kullanımı fiyata göre değişiklik göstermektedir. 2015 yılında 5,5 milyon ton olan gübre tüketiminin 2016’de gübre fiyatlarının azalması sebebiyle bunun üzerinde olacağı tahmin edilmektedir. Önemli bir tarımsal girdi olan gübrede, 2016 yılında fiyatlar, 2015 yılına göre yüzde 17,5 ile yüzde 23,9 arasında geriledi. Gübre fiyatlarında en fazla azalış, yüzde 23,9 ile üre gübresinde gerçekleşti. Uluslararası gübre fiyatları, 2013 yılından itibaren gerilemeye başlamış, fiyat düşüşü 2016’ya kadar sürmüştür. Ülkemizde de dünyada yaşanan bu gelişmeler ve yüzde 18 olan KDV’nin sıfırlanması gübre fiyatlarının düşmesine neden olmuştur. Bu, üreticimiz açısından son derece olumlu bir karardır. Yalnız 2016’nın son aylarında fiyatlar, döviz kurlarının artışının yanı sıra dünya fiyatlarının da artması nedeniyle yükselme trendine girmiştir.”
Gübre kullanımının artacağı şu günlerde fırsatçılara haksız kazanç kapısı aralanmamalıdır.
Türk çiftçisi 2017’de gübre girdilerinin makul seviyelerde tutulmasını beklemektedir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.