Türk tarımının gelişmesinde önemli bir ayı olan Devlet Üretme Çiftliklerinin nüvesi durumundaki ve 1 Ocak 1938 tarih ve 3308 sayılı kanunla Atatürk’ün yurdun çeşitli yerlerinde kurmuş olduğu bu çiftlikleri işletecek olan, Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumu oluşturulmuştur.
Günümüzde olduğu gibi o dönemde de çiftçinin en eönemli sorunun ürününün değerini bulmadan elinden çıkması idi.
Atatürk’ün bu alanda attığı ilk ve en önemli adımlardan birisi de Türkiye’de tarımsal ürün fiyatlarına müdahale edilmesi idi.
Bu uygulama 1932 yılında kabul edilen 2056 sayılı “Buğday Koruma Kanunu” ile başlamıştır.
TBMM’de yapılan görüşmeler sonunda 24.06.1938 tarihinde 3491 sayılı kanunla bir iktisadi devlet teşekkülü olarak Toprak Mahsulleri Ofisi vücuda getirilmiştir.
TMO hububat üretiminin yapılmadığı veya yeterli olmadığı bölgelere hububat sevkiyatı yapmıştır. TMO’nun faaliyet göstermeye başlaması ile Türkiye’nin hiçbir bölgesinde hububat sıkıntısı veya aşırı bir hububat bolluğunun yol açtığı fiyat yüksekliği ve fiyat düşüklüğü meydana gelmemiştir.
“Bu dönemdeki Birinci Beş Yıllık Plan uygulamasının son yılı olan 1939 yılı sonunda, ekonominin genel durumu hakkında bir fikir sahibi olabilmek için Tablo-2’yi incelersek, GSYİH’da genel anlamda bir artış söz 1931 yılı için sabit fiyatlarla GSYİH içinde %49,1 ile en büyük payın tarım sektörüne ait olduğunu, tarım sektörünü %40,4 ile hizmetler sektörünün takip ettiğini, sanayi sektörünün payının ise %10,5 gibi çok düşük düzeyde olduğunu görürüz. Tarım sektörünün GSYİH içindeki en düşük oran ise1935 yılıdır. Tarım sektörü hala milli ekonominin vazgeçilmez sektörlerinden biridir.”
TOBB’un rapora göre, bu dönemde tarımın %4’lük büyüme artışına karşılık sanayii % 5,4 gerilemiştir.
Tarım kesimi bu dönemde bütün olumsuz şartlara rağmen ,ancak sanayiinin gerisinde kalan bir gelişme temposu gerçekleşmiştir.
Pertev Naili Boratav’in tespitlerine göre,
Yıllık ortalama büyüme hızı% 5,8’dir.
1928–1929 boyunca buğday üretiminin %94, tütünün %56, şeker pancarının %75 arttığını; ihracattan iç piyasaya yönelen pamuk üretiminin ise %8 dolaylarında gerilemiştir.
Yıllık milli gelir. Büyüme hızlarının 1930 – 1939 ortalaması ise % 6,8’dir. Bu gelişme, tarım kesimindeki gelişmenin yavaşlaması nedeniyle 1926–1929 ortalama büyüme hızının (%10,9’un) gerisindedir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.