Takip Et

Cumhuriyet Hükümetlerinin Tarıma Yaklaşımları-13

1935- 1937 yılları arasında görev yapan 7. İnönü Hükümeti döneminde tarımdaki değişimin ürünler bazında çok büyük farklılıklar gösterdiğini görmekteyiz.

Kuru fasulye üretimi,% 112, mercimek üretimi % 60 artarken nohut üretimindeki artış ise sadece % 3 kadar artmıştır.

Tarımdaki modernleşme, makine, gübre kullanımı ve sulama alanlarının artmasıyla ilgili göstergeler verimle ilgili olup aynı dönemde dekar başına alınan verimlilik tablosu ise şu şekilde gerçekleşmiştir:

Aynı dönemde bu ürünlerin üretim miktarlarını ele aldığımızda ise,

Yıl Buğday Arpa Mısır

1925 344 1450 1102

1935 725 796 1115

Bakliyat (ton)

Kuru Fasulye Mercimek Nohut

1925 374 393 645

1935 755 537 550

Hektar başına verimde buğdaydaki artışın % 110 olurken arpa veriminin düştüğünü mısır veriminde ise çok az bir artışın olduğunu görmekteyiz. Bakliyatta ise kuru fasulyenin hektar bazında artışı % 101, mercimek 36 iken nohutta verim düşüklüğü yaşanmıştır.

1923-1938 döneminde tarıma elverişli toprakların kullanım oranının düşük kalması dolayısıyla, toplam üretimdeki artış da sınırlı olmuştur. Tarımda içe dönük aile işletmeciliğinin yaygın olması, iç ve dış pazarlara açılmayı önlemiştir. Bitkisel üretime göre hayvancılık hem daha yaygın hem de pazarı daha geniş bir uğraştır. Çünkü ülkede geniş çayır ve meraların olması hayvancılığı ucuz ve kolay hale getirmiştir. Savaş yıllarında azalan hayvan varlığı barış döneminde hızla artmıştır (1)

İnönü’nün önem verdiği bu zirai kombinaların, köylerin birleştirilmesi, toprak reformu ve Köy Enstitüleri ile birlikte tarımda köklü bir hareketin temelleri olduğu söylenebilir.

Köyleri kalkındırmak için 1937 yılında hazırlanan kanun tasarısı, dağınık köylerin birleştirilmesini öngörmekteydi. Köy sayısı azaltılacak, kurulacak “köy birlikleri”ne devlet gerekli hizmetleri götürecekti. Köy birliklerinin teknik iskeletini kurulacak binlerce kombina sağlayacak, köy birlikleri örgütlendirilecekti. İnönü, kombinalar için şunları söylemekteydi: “Nasıl kredi ve istihlak kooperatifleri kurulmuşsa, istihsalin tanzim ve teşkili için de planlı ve iştirakli bir çalışma devresine girmek böylece lazımdır. Yeni aletlerle, harman makineleri, sürme ve sulama tertipleri ile planlı olarak tanzim edilmiş bulunan zirai kombinalar vücuda getirmek istiyoruz...”(2)

Kaynaklar:

(1): TOKGÖZ Erdinç, Türkiye’nin İktisadi Gelişme Tarihi (1914-2004), İmaj Yayınevi, Ankara,

2004,s 86.

(2) Sabrina Kayıkçı, CUMHURİYET’İN KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE KADAR KÖYE VE

KÖYLÜYE YÖNELİK OLARAK İZLENEN POLİTİKALAR, s 3

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.