2018 yılının tarımla ilgili en önemli ve en çok konuşulan konularından birisi de kırmızı et fiyatları ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Bakan Sayın Eşref Fakıbaba döneminde aldığı ,et fiyatlarını yerinde tutmak ve hatta düşürmeye yönelik tedbirlerdi.
Kırmızı Et Konseyi de bu dönemi de içeren 2018 Yılı Kırmızı Et değerlendirme raporunu düzenleyerek göndermiş kısa yorumlarımızla raporu okuyucu ve besicilerimizin taktirlerine sunuyoruz.
“Sektörün sorunlarının başında kırsal refahın yeteri kadar gelişememesi nedeniyle nüfusun gün geçtikçe kentlere göç etmesi problemi yer almaktadır. Bu nedenle gençlerin üretime daha fazla ekonomik ve sosyal yönden teşvik edilmesi sağlanmalı, kırsalın yaşam düzeyi geliştirilmelidir.”
Kırmızı Et Konseyi de içinde bulunduğumuz ekonomik şartlarda et üreticiliği yapmanın yetersizliğini vurgulamakta, desteklemelere işaret etmektedir.
“Küçük ölçekli besi işletmelerinde yerine koyma maliyetlerindeki yükselişin yanı sıra finansmana erişimlerinde de sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu nedenle çiftçilere sağlanan tarım kredilerinin Ziraat Bankası başta olmak üzere üreticilere kaynak sağlayan finans kuruluşlarınca uygun faizlerle yeniden yapılandırılarak üretimin devamlılığına katkı sağlanmalıdır.”
Tarımın her kesimi gibi kırmızı et üreticisi de finans sıkıntısı çekmekte,yem alamamakta,kredi kullanmakta zorluklar yaşamaktadır.
“ Kırmızı et üretiminde ithal hayvanlar ile besicilik yapanlar fiyat, verimlilik gibi avantajlar nedeniyle yerli hayvan ile besi yapanlara göre daha ucuz fiyata üretim avantajına sahip olmaktadır. Bu nedenle yerli üretimi desteklemek amacı ile besilik Erkek Sığır desteğinin miktarı artırılarak devam etmesi yerli besilik sığır üretiminin gelişmesine ve kayıt dışılığın azaltılmasına yardımcı olacaktır. “
Türk besicisinin ve başta Ziraat Odaları olmak üzere tarım kesiminin devleti ikna edemediği nokta tam da budur.Defalarca denendi,olmadı.İthal et tüketiciye ulaşan kırmızı et fiyatlarında indirim sağlayamamaktadır.Yapılması gereken arz-talep dengesinin sağlanması,et üretiminin artırılmasıdır.
“Orta ve uzun vadede yerli üretimin geliştirilmesi için daha fazla teşvik edilmeli, yem ve yem hammaddeleri ile yağlı tohum üretimine verilen destekler artırılmalıdır.”
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı,Belediye Başkanları ve Belediye zabıtası yasalarda güdük ve yaptırımsız cümlelerle yer alan gıda fiyat denetimi gibi,ıvır zıvır işlerle uğraşmamalı.Fiyatları artıran imalat ve ticaret sektörleridir.Tüm tarım girdileri gibi yem fiyatları yem fabrikası çıkışında denetlenmelidir.
Kırmızı et ithal lobisi kırmızı et fiyatlarından ne derece sorumluysa yem sanayicisi de aynı derecede sorumludur. Zira yemdeki maliyet bellidir.Yem sanayicisi olası riskleri,daha risk ortaya çıkmadan yem fiyatlarına zam olarak yansıtmaktadır.
“Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından arpa, mısır kepek küspe gibi yem hammaddelerinin hayvancılıkla iştigal eden işletmelere uygun fiyatla tedariki sağlanmalıdır.”
Yem fiyatlarına gelen anormal zamları önlemenin yollarından birisi de yem hammaddelerinin maliyetine paralel fiyat belirlenmesidir.Bunun için de yem hammadde fiyatlarında ölçü Toprak Mahsulleri Ofisi’nin satış fiyatları ve yem sanayicisinin hammaddeyi alış faturası olmalıdır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.