GVK’nun 53.maddesinde yapılan son değişikliğe göre çiftçiler tevkif ve gerçek usule göre vergilendirileceklerdir. Tevkif; bir takvim yılı içinde dikkate alınacak olan tarımsal işletme büyüklüğü yasada belirtilen sınırları aşmayan çiftçilerin ürünlerinin satış sırasında satış bedeli üzerinden belli bir oranda yapılan kesintidir. Bu kesinti oranları: a- Ticaret borsalarında tescil ettirilerek ve toptancı hallerinde işlem görerek satın alınan bitkisel ürünler için %2, hayvan ve bunların ürünleri ile kara ve su avcılığı için %1 dir. b- Ticaret borsalarının ve toptancı hallerinin dışındaki alım-satım işlerinde bitkisel ürünler için %4, hayvan ve hayvansal ürünler ve kara ve su avcılığı ürünleri için %2 dir.
Gerçek usule göre vergilendirilmeyen çiftçiler elde ettikleri kazançları için gelir vergisi beyannamesi vermek zorundadırlar. Bu kapsamdaki çiftçiler bağlı oldukları vergi dairesinden yazılı olarak istekte bulunurlarsa bu isteklerini izleyen vergi döneminin başından itibaren, tarımsal faaliyete yeni başlayanlar ise faaliyete başladıkları tarihten itibaren gerçek usule geçebilmektedirler. GVK nun 54. maddesinde belirtilen işletme büyüklüğü ölçülerini aşan çiftçiler, bir sonraki vergilendirme döneminin başından itibaren gerçek usulde, bu ölçütlerin altında kalanlar ise yine bir sonraki vergilendirme döneminin başından itibaren kazançları üzerinden tevkif yapılarak vergilendirilmektedirler (431).
GVK’nun 54. maddesinde yapılan son değişiklik ile belirlenmiş olan işletme büyüklük ölçülerini aşan çiftçiler ile bir biçerdövere veya bu içerikte bir motorlu araca veya 10 yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip olan çiftçilerin kazançları gerçek usule göre (zirai işletme hesabı veya diledikleri takdirde bilanço esasına göre) vergilendirilmektedir. Yine aynı madde gereğince işletme büyüklüğü ölçüleri belirlenmiş olan tarımsal faaliyet gruplarının birkaç tanesi içine giren tarımsal faaliyetlerin bir arada yapılması durumunda en fazla iki gruba ait işletme büyüklüklerinin bu gruplar için belirlenmiş olan sınırların yarısını aşmaları halinde bu çiftçiler gerçek usule göre vergilendirilmektedirler (432).
Gerçek usulde vergilendirme; zirai işletme hesabı ve bilanço esası olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır. Zirai işletme hesabına göre zirai kazanç; bir hesap dönemi içinde elde edilen gelirler ile giderler arasındaki olumlu farktır. Bu hesaba göre vergilemede çiftçiler, çiftçi işletme defteri tutmaktadırlar. Çiftçiler, işletme defterinin sol tarafına giderleri, sağ tarafına ise gelirlerini kaydedeceklerdir. Bilanço esasına göre vergilendirmede çiftçilerin defter tutma zorunlulukları bulunmamakta olup diledikleri takdirde bu yönteme göre defter tutacaklardır. Ancak çiftçilerin yatırım indiriminden ve yetişmesi uzun zaman alan ve kesilip satılmak üzere yetiştirilen ağaçların giderlerinin, ağaçların satıldığı yıl hariç olmak üzere her yıl belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak aktifleştirilmesi uygulamasından yararlanabilmeleri için bilanço esasını uygulamaları zorunludur. Bu esasta çiftçiler Vergi Usul Kanununda belirtilen Yevmiye Defteri, Defteri-i Kebir, Envanter Defteri ve Günlük Kasa Defterini tutmak zorundadırlar. Gerçek usulde vergilendirilen çiftçilerin, yıl içinde ödemiş oldukları vergi tevkifatları (stopajlar) yıllık beyannameleri üzerinden hesaplanan vergilerinden indirilmektedir (433).
Kolektif şirketlerle adi veya eshamlı komandit şirketler zirai faaliyet gösterseler de çiftçi sayılmamakta, zirai faaliyetle uğraşan kolektif şirketlerin ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortaklarının şirket karından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç hükmünde bulunmaktadır.
Ayrıca tarım kesimindeki gelir vergisi potansiyeli ve tahsili bu her zaman güç bir konu olmaya devam etmiştir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.