Takip Et

KARAMAN 'DA 19.YÜZYILDA TARIM

Öte yandan köylülerin toplam üretimlerinin takriben yüzde 20-30 kadarını öşür ve diğer vergileri için ayırmak zorundaydı. Tohum payı da çıktıktan sonra, köylünün elinde- bulunduğu sancaktaki vergi oranı, çift resmi miktarı, toprağın kalitesi vb. faktörlerin yol açtığı değişiklikler göz önünde tutulmak kaydıyla- toplam üretimin yüzde 50 ila 65 kadarı kalmaktaydı (258).

Buğday ve diğer tahıllar hem insanların temel yiyecek maddelerini hem de dönemin ulaşım ve askerî şartları gereği büyük önemi haiz bulunan hayvanların yiyeceklerini (arpa, saman vs.) sağlamaktaydılar. Osmanlı döneminde hububat üretiminin tarım faaliyetine damgasını vurduğu açık; öte yandan, nüfus artışı veya hububat ihtiyacının yeterince karşılanamamasına yol açan birtakım gelişmeler sonucunda buğdayın yerine kalitesi daha düşük olmakla birlikte dönüm başına daha fazla verim alınan darı vb. tahılların ekimi ağırlık kazanıyordu (259).

Karaman coğrafyasındak ahalinin gelir kaynakları diğer gelir kalemleri ile karşılaştırıldığında kesinlikle ziraatçı insanlardı; tarım ve hayvancılık dışındaki meslekler yoğunlukla şehir ve kasabalarda toplanmıştı.

Bu coğrafyada genel olarak tahıl üretimi yapılan mezru tarlaların 1260 yılı itibariyle 47,4 ,mahalle olarak adlandırılan yerlerde 29,44,köylerde 50 olmak üzere, Akçaşar, Sıdırva ve Süleymanhacılı gibi o zamanın Karaman’ının dışında yer alan Bozulus Türkmenleri olarak tavsif edilen köylerde 19,56,Sinanlı kaza-ı Cerid köyünde 93,51,Ermenek mahallelerinde 80,köylerinde 179,4, Nevâhî kazası köylerinde 93,5,Gaferyâd kazası mahallelerinde 17,köylerinde 27,Divle’nin mahalle ve köylerinde 13,57,Larende mahallelerinde 23,63,köylerinde 57,5, Aladağ köylerinde 36,6 guruş hâsılat elde edilmiştir(260).

Temettüat defterlerinde buğday ve arpa gibi ürünlerin ölçü birimi “kile” dir.

Buğday kile ve müd ölçü birimi ile miktarı belirlenmekteydi. Kile miktar olarak 1841 'den itibaren Türkiye'nin her yerinde 1 kile= 35,27 litre= 20 okka" olarak kabul edilmiş bir ölçü birimidir. Bu tür kile, "İstanbul kilesi" olarak adlandırılır. 1 kile= 20 okka= 25,65 kg.’ dır.

Diğer sancak ve kazalarda mahlût yerine melaz sözcüğünün kullanıldığına tanık olmaktayız. Melaz daha çok sapından ayrılmamış arpa ve buğday karışımına verilen addır ki genellikle hayvan yemi olarak kullanılmasına rağmen kıtlık yıllarında insan gıdası olarak da sofralarda yerini almıştır.

Karaman kazalarının bitkisel üretimini ele aldığımızda buğday üretiminin hem miktar hem de hâsılat olarak açık ara önde olduğunu görürüz. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.