Takip Et

TÜRK TARIMI VE SİYASİ PARTİLER-1 GİRİŞ

Değerli okuyucularımız seçimlere kadar sürecek olan bu zaman aralığında Türk tarım tarihinde devlet ve politikacılar,devletin ve politikacıların dolayısıyla siyasi partlerin seçim beyannameleri başta olmak üzere belgeler üzerinden tarı politikaları ve tarıma yaklaşımlarını ele alacağız.

 

Som olarak da seçime katılan siyasi partilerinin seçim bildirgelerinde yer alan metinlere dayanarak tarıma ait görüş,tespit ve projelerinin analizini yapacağız.

 

Bu yazı dizimizde Osmanlı Devleti dönemlerinden başlamak üzere tarım-devlet ,tarım-devlet politikası,tarım politikacılar,tarım-bürokrasi,tarım siyasi partiler,tarım-ulusal kalkınma,tarım-siyasi parti tarım anlayışları gibi pek çok konuyu tarihi gelişim,sosyal yapı ve olaylar,politik gelişmeler,tarımın ve üreticinin politikaya etkisi gibi bazı disiplinler çerçevesinde ele alacağız.

 

Bu yazının kaleme alınmasında amaç her ne kadar Türk çiftçisinin siyasal tercih olarak tarımdan yana olan ve tarıma emek ,zamanve beyin gücü harcayan poltikacı ,siyasetçi ve siyasi partiye yakınlığını sağlamak ise de üreticiyi günümüz siyasi hareketlerine kanalize etmek ve bireysel olarak bazı poltikacılara yönlendirmek değildir.

 

İçinde bulunduğumuz seçim döneminin bir bölümü olarak ,siyasi partilerin seçim beyannamelerinde yer alan tarıma ilişkin proje ve yaklaşımları da ayrı birer bölüm olarak yer alacaktır.

 

Konumuza girerken ilk bölümümüzü “tarım nedir” sorusu ile açalım.

 

Türkçe’nin en eski sözlüklerinden olan Divan-ı Lugat İt Türk de “tarımsınmak: ekin eker görünmek; tarınmak: yalnız başına ekmek; ekin eker görünmek” şeklinde tarım kökünden türeyen fiiller verilmiştir.

 

İslamiyeti kabul sonrasında devlet dilinde tarımın yerini “ziraat” sözcüğü almış olup günümüz de “tarım ve zitaat” sözcükleri eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.

 

“Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlüğü’ne göre tarım, “Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanması”; olarak tanımlanmaktadır.(TDK Türkçe sözlük s 2270)

 

“Topraktan çeşitli ürünler elde etmeye ve geniş anlamıyla hayvancılığa da dayanan yaşamsal etkinlik” ve “Toprak, deniz, göl, akarsu gibi doğal kaynaklara dayanan ve temel özelliği bitki ve hayvan üretimi olan iktisadi etkinlik” olmak üzere üç farklı biçimde tanımlanmıştır (Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlüğü, Tarım, Erişim Tarihi: 02.04.2018).

 

“Bu tanımlardan kısa bir çıkarım yapmak gerekirse, tarımın yalnızca toprağın işlenmesi kavramı üzerinde yükselmediği, aksine tarımın “yaşamsal” ve “iktisadi” bir değerinin olduğu sonucuna varılabilmektedir.” (*)

 

Günümüzde olduğu gibi tarım-devlet ilişkileri hayati önemde kabul edilmiş, özellikle günümüz gelişiş toplumlarda kamu yararı öncelikli sektör olarak ele alınmıştır.” Tarım birçok ülke için ekonomik kalkınmanın itici gücünü oluşturmaktadır. Ekonomik kalkınmayı yalnızca sanayi ile ilişkilendiren ve tarıma gereken önemi vermeyen ülkeler hem tarımın hayati değerlerinden yoksun kalmışlar hem de gerçek anlamda sanayileşemedikleri için başta kentsel sorunlar olmak üzere yanlış sanayileşmenin olumsuz sonuçları ile karşılaşmışlardır.” (İnan, 2006: 11)(**)

 

 

(*)Dr.Öğr. Üyesi Konur Alp DEMİR, Balkan ve Yakın Doğu Sosyal Bilimler Dergisi TÜRK DEVLET YÖNETİMİ’NDE TARIM POLİTİKALARI-2019.

(**):İnan, İ. H. (2006). Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği, 6. Baskı, İstanbul: Hasad Yayıncılık, (Baskı: Avcı Ofset). 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.