Takip Et

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE SULARIMIZ

Son yılların en çok söz edilen çevre sorunlarından birisi “Küresel Isınma” adı altında sınıflandırılan çevre sorunları yumağı.

Nedenlerine gelince sanayileşen dünyanın atmosferimizi hoyratça kullanması sonucu ortaya çıkan atmosfer incelmesi.

Önceleri sorun olarak genellikle spreylerde kullanılan ve bir sanayi ürünü olan kloro floro karbon gazının Güney kutbunda ozan tabakasını inceltmesi ile ortaya çıkan bu sorun gün geçtikçe ilerlemekte ,önü alınamaz bir hal almaktadır.

Buzulların ve soğuk iklim buz kütlelerinin hızla erimesi, kuraklaşma,aşırı sıcaklar,aşırı soğuklar,fırtınalar,boralar,tayfunlarda artış,zamansız yağmurlar,ısınmanın ve mevsim değişikliklerinin farklı dönemlere kayması mevsim değişikliklerinin alışılmışlıkların dışına çıkması yaşadığımız küresel ısınma değişikliklerinin belirgin olguları.

Günümüzde küresel ısınmanın ana nedenleri fosil yakıtlar olan petrol, kömür, doğal gaz ve günümüzde Aydın ve Manisa’da süregiden çevre sorunlarının ana kaynağı jeotermal enerjidir.Bazıları hemen itiraz edecklerdir:Jeotermal enerji nasıl olur da küresel ısınmaya olumsuz katkı verir?

Şöyle ki 50 megawatt gücündeki bir jeotermal santral akışkanı atmosfere saldığı anda, çevreyi saatte 2500 ton karbondioksitle kirletmektedir.Ülkemizde halen kurulu santrallerin toplamı yaklaşık 1350 megawatt’tır.Bu santraller günümüzde denetim yetersizliği nedeniyle çok sık bir biçimde akışkanları doğaya bırakmaktadırlar.Bir saatte çevreye 67 500 ton karbondioksit boşaltma potansiyeline sahiptirler.Yılın yarısında bu yasadışılığa başvurmuş olsalar günde 1 milyon 620 bin ton,yılda ise 291 milyon 600 bin ton bir salınımla kirlenmeye yol açacaklardır.Ayrıca pek çok jeotermal şirket bu fiilde bulunmaktan özel zevk almaktadırlar.

Çözüm ise çevreci ve yenilenebilir enerji çeşitleridir.

Yapılan araştırmalar 1860’tan günümüze kadar tutulan meteorolojik kayıtlar, yeryüzünde ortalama 0,5 ila 0,8 derece kadar artığını ortaya koymaktadır. Hiçbir önlem alınmazsa ve bu kirlilik sürdüğü müddetçe 21. yüzyılın sonunda küresel sıcaklığın ortalama 2 derece artacağı

İleri sürülmektedir.

Kara ve su ekosistemleri tüm canlıların yaşaması ve nesillerini oluşturuabilmeleri için hayati öneme sahiptirler Bu bakımdan doğallıkları ve temizliklerinin sürüdürülmesi gerekmektedir.

Sosyo-ekonomik sistemler adını verebileceğimiz (tarım, ormancılık, balıkçılık ve su kaynakları), insanlığın geleceği için seon derece üstün bir sahiptir ve iklim değişikliklerine karşı ileri derecede

duyarlıdırlar.

Son yıllarda meydana gelen iklim değişikliğinden dolayı, dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, kuvvetli yağışlar ve seller-taşkınlar gibi doğal afetlerin daha sık ortaya çıktığını görmekteyiz.

Bunun sounucu olarak da Hava sıklığında beklenmedik artışlar olmakta; bazı bölgelerde ise uzun süreli ve şiddetli kuraklıklar ve bunlarla ilişkili olarak çölleşme olayları görülmesi olağan hale gelmektedir.

İklim değişiklikleri sonucu, su kaynaklarında üretim azalması ve kuraklık ile bunlara bağlı ekolojik bozulmalar ortaya çıkmaktadır. Akarsu havzalarındaki yıllıkdebilerde meydana gelen azalma sonucunda içme,kullanma ve tarımsal sulama sıkıntısı ortaya çıkmaktadır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.