Takip Et

Tarım, Tarih Boyunca Nasıl Desteklenmiştir

Tarımın devletler tarafından desteklenmesinin ilk ve gerçek amacı “aç kalma korkusu”dur.

Bu korku hem devlet yöneticilerinin kendileri ve aileleri hem de halk için geçerlidir.

Anadolu uygarlıklarının tarımı nasıl ve niçin destekledikleri sorunlarının cevaplarını bulmaya çalışalım.

Anadolu’nun ilk uygarlıklarından Hitit devletinin (M.Ö. 1800-1200) ekonomisi tarıma dayalı idi. Buğday, arpa, çavdar yetiştiren büyük çiftliklerde meyve bahçeleri ve üzüm bağları yer almakta, bu tarım alanları yasalarla korunmakta idi. Hatta tarım ürünlerini çalma cüretini gösterenler büyük cezalara çarptırıldığı gibi tarım ürünlerini üretenlerin onuruna, bayramlar düzenlenmekte, anıtlar dikilmekteydi.

Anadolu’da yer alan diğer uygarlıklar da tarımı koruma, geliştirme ve destekleme bakımından pek çok tedbirler almışlardır.

Selçuklular, tarımda sürekli üretimi sağlama, tarımsal toprakların dağılımında adaleti sağlamak için bir çok yasalar ortaya koymuşlardır. Anadolu Selçuklu devletinde toprak devletindi ve “ikta”, “vakıf” ve “mülk” arazi olmak üzere üç kısma ayrılmıştır. Selçuklu devlet adamları, kendilerine tahsis edilen arazileri sonradan vakıf şekline sokup ilmi ve toplumsal eserler meydana getirmişlerdir. Mülk araziler, devlete ait araziler iken çeşitli nedenlerle yararlıkları görülenlere verilmiş daha sonra evlatlarına geçmiş ve bir kısmı vakıf haline dönüşmüş arazilerdir.

Köylü işleyebildiği kadar araziyi kendi mülkü gibi tasarruf ederdi, ancak satamaz, vakfedemez ve hibe edemezdi. Köylü, işlediği toprak için üretimin bir kısmını kira karşılığı olarak İkta sahibine verirdi. Kira olarak arazinin verimliliği dikkate alınır, ve ürünün en az onda biri kadar bir kira ödenirdi.

Selçuklu yasaları din,ırk ayrımı yapmadan tüm çiftçileri koruma altına almıştır.Hatta ilk Selçuklu göçleri esnasında,yerli halkı yerinden etme,köle kılma,malına-mülküne el koyma hadiseleri artınca,öncelikle çiftçilerin korunması yoluna gidilmiştir.

Zira Yörük-Türkmen halkları tarım yapmayı bilmemekteydiler. Bizans sınırları içine doğru kaçan yerli halkın geri dönmesi ve tarımsal faaliyetlerini sürdürmesi için kendilerine özel güvenceler verildi.

Selçuklu Anadolu devletinin ekonomik gücünü, tarım, ticaret ve el sanatları oluşturulmasından dolayı tarıma dayalı ticaret ve el sanatlarının geliştirilmesi için ihracat yolunun açılması ile ilişkili destekleyici tedbirler alınmıştır. Meyveler, bağ ürünleri ve hayvansal ürünler Bizans, Trabzon Rum İmparatorluğu ve Arap ülkelerine satılarak gelir elde edilmekteydi.(*)

Bkz: Fahri Yavuz, Türkiye’de Tarım. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.