Takip Et

Türk tarımının pazarlama sorunu-16 sebze ve meyve-5

TZOB “Yaş Sebze ve Meyve Raporu” nu odak alarak Türk sebze ve meyve üretiminin pazar sorunlarını irdelemeyi sürdürelim:

“Ülkemizde yaş sebze ve meyve ticaretinin düzenlenmesi 552 sayılı Yaş Meyve ve Sebze Ticaretinin Düzenlenmesi ve Toptancı Halleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye göre yapılmaktadır. “

“Yaş sebze ve meyve ticaretinin düzenlenmesine ilişkin 552 sayılı yasa, 1995 yılında yürürlüğe girmiş ve uygulanmasındaki bir takım aksaklıkları gidermek amacıyla 1998’de 4367 KHK ile değişiklik yapılmıştır. Kanuni düzenlemeler yapılırken meyve ve sebze üretiminin artırılması, üreticinin sistemden aldığı payı artırırken tüketici fiyatlarının düşürülmesi, yaş sebze ve meyvenin hal dışında pazarlanmasından doğan vergi kayıplarına engel olunması amaçlanmıştır.”

“Halihazırda bu pazarlama düzeninde pek çok aksaklık ve üreticimiz aleyhine işleyen durumlar söz konusudur. 552 saylı yasaya göre yaş sebze ve meyvenin toptancı halde satış zorunluluğu bulunmaktadır. “

“Halde yapılan kesintilere baktığımızda yüzde 8 komisyon, komisyonun KDV’si (1,44), yüzde 2-15 belediye payı(hal içi yüzde 2-hal dışı yüzde 15), yüzde 2-4 stopaj(hal içi yüzde 2- hal dışı yüzde 4), Bağ-kur pirimi yüzde 1, nakliye, hammaliye, yükleme boşaltma gibi diğer masraflar için yüzde 5 kesinti yapılmaktadır. Nakliye ücretleri ise mesafeye göre değişim göstermektedir. Yapılan kesinti miktarlarının yüksek oluşu, üreticilerin eline geçen tutarı daha aşağı düşürmektedir.”

“ Ayrıca tüketicilere gıda taşıyan üreticilerimiz, komisyon, belediye rüsumu gibi çeşitli ödemelerini yapmasına, müstahsil yol belgesi (çiftçi belgesi) gibi ilgili evraklarını temin ederek yetkililere ulaştırmasına karşın sanki kaçak mal taşıyormuş gibi sıkı yaptırımlara tabi tutularak, cezai müeyyide uygulanmaktadır. Para cezaları yanında beklemeden dolayı ürünlerde kalite kayıpları olmakta hatta zaman zaman ürünün tamamına el konulmaktadır. “

“Yaş meyve sebzeyi kayıt altına alınmak ve kaçakların önlenmek üzere yapılan denetimlerde üretici zora sokulmamalı, denetimler etkinleştirilmeye çalışılırken üreticilerimiz mağdur edilememelidir.”

“İşlendikten sonra tüketime sunulmak üzere sınai ürerim işletmelerince satın alınan mallar, ihraç edilmek üzere satın alınıp fiilen ihraç edilen mallar, Organik Tarım Kanunu kapsamındaki ürünler, üretici örgütlerince satılan mallar, üreticilerce üretici pazarında veya kendilerine ayrılmış özel satış yerleri dahilinde semt pazarında perakende olarak doğrudan tüketicilere satılan mallar, fatura veya müstahsil makbuzu ile doğrudan üreticilerden satın alınan mallar bildirme tabi mallar olarak belirlenmiştir.”

“Fatura veya müstahsil makbuzu ile doğrudan üreticilerden satın alınan mallar için halihazırda yürürlükte olan hal yasasına göre yüzde 15 belediye rüsumu tahsil edilirken tasarıda bu oran yüzde 2’ye düşürülmüştür. Toptancı halde satılan mallar için bu oranın yüzde 1 olarak uygulanması öngörülmüştür.”

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.