Tarsim 2005'te 5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle çiftçlerimizin hayatında yer almıştır.
Ancak bazı il ve bölgeler hariç çiftçiler tarafından yeterince tanınmamış kabul görmemiştir. Örneğin Manisa bağcısı büyük oranda TARİM’e sigorta için başvururken Aydınlı üretici nezdinde TARSİM yeterince kabul görmemiştir.
Bunun da nedeni öncelikle TARSİM yöneticilerinin kendilerini yeterince tanıtamamasında yatmaktadır.
İkincisi ise risk kapsamının tüm çiftçilerin ihtiyaçlarına cevap verecek düzey ve genişlikte olmamasıdır.
Üçüncüsü ise sigorta piriminin üreticinin gücünün üzerinde olmasıdır.
Dolu, fırtına, hortum, yangın, deprem, heyelan, sel ve su baskınının ürünlerde neden olduğu miktar kaybı, dolunun yaş meyve, sebze ve kesme çiçeklerde neden olduğu kalite kaybı, don riskinin yaş meyvelerde neden olduğu miktar kaybı, dolu, dolu ağırlığı, fırtına, hortum, yangın, deprem, heyelan, sel ve su baskını risklerinin dolu ağı ve örtü sistemleri ile bu sistemlerin altında bulunan üründe neden olduğu zararlar, yaban domuzunun tarla ürünlerinde, sebzelerde, fidanlarda ve çilekte neden olduğu miktar kaybı, yağmur riskinin, kirazda olgunlaşma döneminde neden olduğu miktar kaybı, dolu, fırtına, hortum, yangın, deprem, heyelan, sel ve su baskını risklerinin, arpa, buğday, çavdar, tritikale ve yulaf ürünleri ile bu ürünlerin sertifikalı tohumluklarının sap kısmında neden olduğu miktar kaybı, dolu, fırtına, hortum, yangın, deprem, heyelan, sel ve su baskını risklerinin, salamuralık yaprak üretimi yapılan asmaların yapraklarında neden olduğu miktar kaybı risk kapsamındadır.
Her ne kadar yukarıdaki riskler mecut olsa da hala incirde yağmur, kalite ve rekolteye etkisi bilimsel olarak kesinleşmesine rağmen risk kapsamına alınmamıştır. 5363 Sayılı "Tarım Sigortaları Kanunu" çıkarılmıştır
Bu Kanun'a göre: Her ne kadar eksik ve uygulamada yanlış yanları bulunsa da TARSİM üreticilerimiz içİn bir mecburiyettir.
Peki üreticilerimiz ürün ve hayvanlarını TARSİM sigortaları kapsamına nasıl aldıracaklardır?
“Bitkisel ürünler için, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl veya İlçe Müdürlüğünden ÇKS (Çiftçi Kayıt Sistemi) kaydının yapılarak veya sigorta yaptıracağı yıl ve dönem için ÇKS belgelerini güncellenerek, büyükbaş hayvanlar için ön soy kütüğü, Soy kütüğü veya Hayvan Kayıt Sistemi (TÜRKVET)’e kaydının veya güncellemesinin yapılarak, su ürünleri ve küçükbaş hayvanlar için ise Gıda Tarım ve Hayvancılık İl veya İlçe Müdürlüğünden kayıtlarınızın güncellenerek, bulunduğunuz yerdeki yetkili sigorta şirketi veya acentelerinden birine (Tarım Kredi Kooperatifinin, Ziraat ve Halk Bankasının veya özel sigorta) başvuruda bulunmak yeterli olacaktır.
Bu konuda karşımıza prim miktarı çıkmaktadır. Her ne kadar primlerin bir bölümü devlet tarafından ödense de yine de geri kalan bölüm üretici için yüksek meblağlar tutmaktadır.
Özellikle sigorta poliçesinin düzenlendiği dönem genellikle üreticilerin gelirlerinin olmadığı bir döneme gelmektedir ki bu konuda bankaların yeni bir ödeme takvimi düzenlemesinde adım atmalarının yararlı olacağı inancındayım.
Pirimin ödenmesi ürün hasadı ile eşlenebilecek bir kredilendirme sistemi zor olamasa gerek.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.