Tarihin en erken çağlarından itibaren insanoğlunun hastalıklarla mücadelesinde ilaç ve ilaç hammaddesi olarak bitkiler kullanılmıştır.
Son yüzyılda tıp alanındaki önemli gelişmelere rağmen insanlar zaman zaman şifayı doğada ve bitkilerde aramış, yüzyıllardır edindikleri tecrübeler neticesinde tıbbi bitkilerin kullanımı günümüze kadar sürmüştür.
Günümüzde yaygın olarak hastalıkların tedavisinde kullanılan, özellikle sentetik ve kimyasal içerikli ilaçların yan etkilerinin ortaya çıkışı tıbbi bitkilere yönelimi ve bu bitkilerin kullanımını artırmıştır. Adeta tıbbın bir disiplini ve eczacılığın vazgeçilmez materyal kaynağı olmuştur.
Tıbbi bitkiler, tıp ve eczacılık dışında şifalı ve dinlendirici çay imalatı, esans, aroma, baharat, ilaç sanayi, meşrubat, parfüm, sabun, şekerleme, kozmetik, diş macunu, çiklet, vb. gibi birçok alanda kullanılmaktadır.
Bu kadar geniş bir alanda tıbbi ve aromatik bitkilere yönelik talebin sürekli artması bu bitkilerin ticareti açısından zengin ve ayrı bir pazar yaratmıştır.
Pazar ve talep alanındaki gelişmeler, tıbbi ve aromatik bitki tarımının da paralel olarak gelişmesine yol açmıştır.
Bunun yanında tıbbi ve aromatik bitkilerin doğadaki yayılışı incelendiğinde ülkemiz ormanlarında (orman bitişiği, orman içinde veya orman üst sınırında) ticari olarak özellikle yabancı pazarlara sunulabilecek odun dışı orman ürünleri (ODOÜ) bulunmaktadır. Ve bir orman zenginliği olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türk tarımı açısından ele aldığımızda ise planlı bir üretim ve pazarlama programıyla bu ürünler değerlendirilerek iç ve dış pazarlara sunularak sürdürülebilir bir kırsal kalkınma için kullanma imkanı yaratılabilir.
Aydın ili açısından ise:
Atıl durumdaki topraklarımızı değerlendirmek,
Aydın çiftçisine yeni bir üretim alanı açmak,
Aydın’da “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler” e dayalı bir ticari alanın oluşmasını sağlamak,
Aydın ve Türk ekonomisine yeni bir kaynak geliştirmek açısından önemli olduğu kanaatindeyiz.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.