Takip Et

11.KALKINMA PLANINDA TARIMSAL HEDEFLER-1

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından Temmuz 2019 tarihinde yayınlanan 2019-2023 yıllarını kapsayan 11. Kalkınma Planı ile ilgili görüşlerimizi açıklamayı sürdürüyoruz.

Desteklemeler konusunda “Tarımsal desteklerin etki analizi yapılacak,tarımsal desteklerin etkinliği artacak” şeklinde iki basma kalıp cümle yer almaktadır.Can alıcı noktalardan birisi de budur.Türk tarımında gerçek destekleme fiyatlara müdahale ile gerçekleşmiştir.”Bırakınızcı” ve “Altta kalanın canı çıksın” sistemine geçilmeden önce KİT’ler marifeti taban fiyatlar belirlenerek üretici korumaya alınırdı.2011 yılından itibaren bu sistem terkedilmiş,piyasa yapıcılık görevi ,ürün ve girdi fiyatlarını belirleme görev ve yetkisi Türk Vahşi Kapitalizm Sektörüne devredilmiştir.Dvelet ise “Doğrudan Destekleme”modeli ile ,Toprak analiz,mazot,fidan,iyi ve organik tarım,tohum desteği gibi “nohut- çekirdek” devasasındaki desteklemelerle Türk tarımının hem rekabetini hem de sürdürülebilirliğin sağlamamaya çalışmaktadır.

Bu iki maddede tarımsal desteklerin ciddi bir rekabet savaşında Türk Tarım Ürünlerinin rakipleri karşısında kesin galibiyetler almasını sağlayacak gelişmelerin olcağının tahmin etmiyorum. Mısır tane desyeği gibi 3 Kuruşlık destekler 3,5 Kuruşa yükselecektir.

Diğer bir maddede “Su kısıtını gözeten” ibaresi vardır ki bunun anlamını anlamak mümkün değildir.Su kısıtı su tasarrufu mu ,yoksa tarımsal sulama suları özelleştirilerek üreticiye su “pipet” le mi verilecektir.Yoksa üç su isteyem pamuk,mısır ve yedi su isteyen yoncaya sen bundan sonra yılda “tek sulama ile idare et” mi denecektir?

Aynı maddde “çiftçimaliyet geliri,arz-talep dengesi odaklı dinamik bir yapı” dan söz edilmektedir ki yakın zamanda ve 2001 yılından beri yaşadığımız gerçekler bu “kafa” ve anlayışla bunların mümkün olmadığı görülmüştür.Çünkü;

1-Ülkemizde ürün planlaması yoktur,

2-Ürün planlaması ile ilgili yasal mevzuat bulunmamaktadır,

3-Tarım havzaları projesi 16 ürün için hazırlanmış, bazı havzalarda ikamesi istenen ürünler “fuzuli” dir.

4-Arz –talep dengesinde devletin “aydınlatıcı” rolü yoktur. Üretici bir yıl önceki ürün Pazar fiyatlarına göre ekim yapmakta, sürekli zarar ettiği için yeni arayışlar içindedir.

5-Arz-talep ne kadar dengede tutmaya çalışırsanız çalışın,tarım ürünleri pazarlama zinciri içerisinden komisyoncu,tüccar,market,pazarcı gibi aktörlerin sayısını en aza indirmeden,koopertafileri güçlendirmeden,üretici birlikleri yasası ile bu birlikleri etkili ve piyasa yapıcı olarak etkili ve yetkili kılmadıkça terazinizin dengesi hem bozuk olacaktır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.