Takip Et

TARIMSAL ÜRETİMDE ZİRAİ İLAÇ GİRDİSİ

Kullanım mevsimi henüz başladığı için tarımsal girdiler içerisinde zirai ilaçların girdi maliyetleri tarım kamuoyunda yeterince yansıtılmamaktadır.

Ancak başta örtü altı üretim en fazla olmak üzere bitkisel üretimde yoğun bir bicide zirai ilaç kullanılmaktadır.

Dünyada tarım alanı varlığı toplam karasal alanın %11’ini oluşturmakta ve tarımsal üretimde su kaynaklarının %70’i kullanılmaktadır. Dünyada sulama sistemlerinin gelişmesi ile sulanan alanlar da gelişme göstermiştir. 1961-2008 dönemi değerlendirildiğinde, sulanan alan 139 milyon ha’dan 301 milyon ha’a ulaşılırken, sulama için kullanılan su miktarı ise 1.540 km3ten 2.710 km3e yükselmiştir. Dünyada sulama için kullanılan yüzey suları ile 18 milyon ha, yer altı suları ile de 113 milyon ha alan sulanmaktadır (FAO, 2011).

“Dünyada ve Türkiye’de arazi ve su varlığının önemli bir bölümü tarımsal faaliyetlerde kullanılmaktadır. Tarımsal faaliyetlerde yoğun olarak kullanılan su, toprağı olumsuz etkilemekte ve toprakta çoraklaşma, tuzluluk ve erozyon gibi etkiler gerçekleştirmektedir. Günümüzde su talebinin artıyor olmasının yanında su kaynaklarındaki su miktarı azalmaktadır. Bu durum çevre sorunlarının azaltılması ve suyun daha etkin kullanımını zorunlu kılmaktadır.”

“Bitkisel üretimde ürünlerin hastalık, zararlı ve yabancı otların zararlarından korunmasını sağlamak ve üretimin kalitesini ve verimliliği artırmak için yapılan işlemlere “tarımsal mücadele” ya da “bitki koruma” adı verilmektedir.

Türkiye’de 554 zararlı bulunmakta ve bunların 329’u ile mücadele edilmektedir.

Tarımsal mücadele faaliyetlerinin maliyeti yıllık 3-6 milyar TL arasında değişiklik gösterirken, üretime sağlamış olduğu kazanç ise 10-20 milyar TL arasında değişebilmektedir.

Tarımsal mücadele uygulamaları ile yapılan üretimde maliyetin yaklaşık 3,5 katı kazanç sağlanırken, mücadele yapılmadığında meydana gelebilecek kayıp tutarı 25-35 milyar TL arasında olabilmektedir. Bitkilerdeki hastalık, zararlı ve yabancı otlar nedeniyle uğradıkları ürün kayıpları hasattan önce ve sonra olarak sıralanabilir. Hasattan önce ürün kayıplarının %14’ü zararlılardan, %11’i hastalıklardan ve %10’u yabancı otlardan meydana gelmektedir.

Hasattan sonraki ürün kayıpları ise böcekler, kemirgenler ve zararlı mikroorganizmalar yaklaşık %14’tür. Böylece hasattan önce ve sonra toplam zarar yaklaşık %50’ye denk gelmektedir. GTHB tarafından yapılan araştırmalara göre tarımsal mücadelenin yapılmaması durumunda bu kayıpların daha fazla olacağı sonucuna varılmıştır (GTHB, 2015).

Türkiye’nin tarımsal mücadele ilacı kullanımı Tablo 53’te gösterilmiştir. 2006 yılında (baz yıl) tarımsal ilaç kullanımı 45.376 ton iken bu değer 2018 yılında %32,27’lik bir artışla 60.020 ton düzeyine ulaşmıştır. Kullanılan ilaç çeşitlerinde ilk sırayı fungusitler alırken, ikinci sırada herbisitler ve üçüncü sırada ise insektisitler yer almaktadır.”

“Dış ticaret verileri incelendiğinde 2005 yılında ihracatın ithalatı karşılama oranı %17,83 iken bu oran 2017 yılında %25,15 düzeyine ulaşmıştır. Bu durum Türkiye’nin tarımsal mücadele ilaçları konusunda dış ülkelere olan bağımlılığının gittikçe arttığını ortaya koymaktadır.”

Kaynak:2.Tarım şurası sonuç raporu 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.