Yazı dizimizin başlığı “jeotermal istemlerin fark edilemeyen, gizlenen, konuşulmayan veya yazılmayan etkileri” olabilirdi. Günümüzde, pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da kulaktan dolma bilgiler halkımızın kafasını karıştırmaktadır. Buna jeotermal sistemin çevreye, tarıma, insan hayatına, hayvanlara etkileri gün gibi ortada iken,”Jeotermal sistem sahiplerinden çıkar sağlamak”, çıkar karşılığı onlara yaranmak için bu konuda “ahkam “ kesen, insanımızı bilgilendirmekten çok yanıltmaya yönelik demeç ve bilgiler veren kişi ve çevreler, bu insanların sağlığı başta olmak üzere Aydın ilinin geleceği ile oynamaktadırlar.
Bugün bırakın bilimsel olmayı, en skolastik ve dogmatik felsefe sahibi çevreciler dahi enerjiye karşı çıkmamaktadırlar. Hele, insanlara, istenirse hiç zarar vermeden üretilebilecek jeotermal enerjiye…
Aydın’da her geçen gün jeotermal sitemlere karşı artan bir tepki oluşmaktadır. Büyüyen bu tepki hareketi içinde yer alanlar ve tepkiye sempati duyanların neredeyse tamamı enerji üretimine, jeotermal sisteme değil, hayatlarına müdahale edildiği, tarlaları ve bahçeleri jeotermal sistemlerce tarım dışı amaçlarla kullanılacağı,en değerli ürünleri zeytin ve incir önce kalitesizlik sonra da yok olma ile karşı karşıya kalacağı için, Aydın tarımının can damarı olan Büyük Menderes öldüğü için, sabahları temiz hava soluyamadıkları için, çocuklarının ve doğacak torunlarının DNA'sını düşündükleri için jeotermal sistemlere karşı çıkmaktadırlar.
Ne yazık ki toplumun daha pek çok kesimi bu konuda hala duyarsızdır. Konu kendilerine ulaşmamıştır. Tehlikenin farkında değildirler.
Jeotermale tepki hareketi CHP başta olmak üzere bazı mesleki kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, sol görüşlü bazı sendika ve dernekler tarafından yürütülmektedir.
Bu da halkın özlemi olan jeotermal kirlilikten arınmış, sağlıklı çevre,güvenli tarım ürünü üretme ve tüketme,ter temiz Büyük Menderes, sağlıklı gelecek kuşaklar,jeotermalce müdahale edilmeyen özgür bir hayat özlemlerini “sol bir hareket” haline getirmektedir.
Bunun da en önemli sorumlusu, sağ görüşlü insanlar, milliyetçiler, sağ siyasi partiler, dernekler, aynı ve benzer görüşlerdeki kuruluşlar, konudan sorumlu olan bürokratlar, ilçelerinin vekili konumundaki belediye başkanları ve belediye meclis üyeleridir.
Bu yazı dizimizde bilimsel verilerin ışığında jeotermal sistemleri ele alınmayan diğer yüzünü ve bunların etkilerini ele almaya çalışacağız.
Belki de toplumumuzun en az duyarlı olduğu bu konuya dikkati çekebiliriz ki amacımız olan sağlıklı bir çevre, korunmuş bir tarım, temiz sulama ve içme suyu, müdahale edilmemiş bir hayata kavuşabiliriz.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.