Takip Et

Seracılık ve sebze üretimi-1

Toplumların gıda tüketim alışkanlıkları çok hızlı bir şekilde değişmektedir. Ülkemizde konserve ve

dondurulmuş gıdaların tüketimi çabuk bir şekilde yenilebilir hale gelmesinden, özellikle gelir düzeyi yüksek, çalışan birey sayısı fazla ve özellikle de çalışan kadınların bulunduğu ailelerde gittikçe artmakta ve ilerde daha fazla artacağı tahmin edilmektedir. Tabi ki burada en önemli faktör bireylerin zamanlarının büyük bir bölümünü iş hayatında geçirmesi nedeniyle zamanın gittikçe kıt bir unsur olmasından ve zaman geçtikçe de daha değerli olmasından kaynaklanmaktadır. İklim ve doğal kaynaklar bakımından yeterlilik arz eden ülkemizde birçok meyve ve sebze çeşidi yetiştirilmektedir. Yüksek üretim kapasitesine ve birçok meyve ve sebze çeşidine sahip ülkemizde tüm bu kaynakların etkin kullanıldığı söylenemez. Özellikle yaş meyve ve sebze pazarlamasında ki sorunlar ve işlenmiş meyve ve sebze sanayinin gelişmemesi, teknoloji ve öz sermaye yetersizliği ve yaş meyve ve sebze tüketim alışkanlıklarına bağlı olduğu söylenebilir.

Türkiye’de meyve ve sebze ürünlerini işlenmiş olarak tüketme ve bu bağlamda meyve ve sebze işleme

sanayinin gelişmesi 1960’lı yıllardan sonra başlamıştır. Daha önceleri genellikle ev içi tüketimini karşılamak amacıyla, reçel, marmelat, konserve vb. ürünler evlerde üretilmekteydi. 1960’larda başlayan işleme sanayinin gelişimi, günümüzde en son teknolojilerin kullanıldığı, üretim kalitesinin giderek artığı ve ihracata önemli katkılar sağlayan bir sanayi konumuma gelmiştir Kaynak: Akbay ve diğerleri, s 104).

Bu işleme şekilleri ile toplam meyve ve sebzenin ancak yüzde 15’i işlenmektedir. Meyve ve sebze işleme sanayinin gelişmiş olduğu ülkelerde bu oran yüzde 25-35’lere kadar çıkabilmektedir Kaynak:(Gürler ve ark., 2000).

Tarım gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm dünya ülkelerinin vazgeçilmez sektörüdür. Çünkü tarımın temel amacı insanların beslenmesine ve sağlıklı yaşamasına katkı vermektir

Hızla artan dünya nüfusunun başlıca ve en önemli gereksinimi gıdadır. Artan nüfusla beraber yerleşim alanları genişlerken tarım alanları ise konut amacıyla işgale uğrayarak daralmakta, hatta yok olmaktadır. Daralan tarım alanlarından ise birim alandan en yüksek verimi alma ihtiyacı doğmaktadır. Ayrıca gıdanın yıl boyunca ve her gün en az üç öğün tüketildiği dikkate alındığında mevsim dışı bitkisel üretimin her dönemde bir ihtiyaç olduğu ortadadır.

Sera üretiminin diğer üretim çeşitlerine göre avantajları ve üstünlükleri mevcuttur:

Sera üretimi doğru zirai mücadele yapıldığı takdirde en sağlıklı üretim metodudur.

Sera üretimi en fazla tüketilen sebze (domates, biber, patlıcan, kabak, salatalık, marul fasulye, bezelye vs) çeşitlerinin yetişmesine imkân vermektedir.

Sera üretimi en az sebze kadar ihtiyaç olan (karpuz, kavun, çilek, üzüm, kayısı, muz vs.) meyve üretimine mevsim dışı katkı sağlamaktadır.

Sera üretimi yoğun istihdam yollarında birisidir.

Tarıma Dayalı Organize Sera İhtisas Sera Bölgelerinde bütünleşmiş(entegre) endüstrinin oluşması,

Yeni teknolojilerin kazanılması;

Tarıma dayalı endüstrinin meydana gelmesi;

Üretici ve teknik eleman eğitiminin yerinde verilmesi;

Üniversiteler (Ziraat fakülteleri, Meslek Yüksek Okulları) için yerinde uygulama imkânı yaratılması;

Tedarikçilerin ortaya çıkması ve bu alanda sektörlerin oluşması;

Sera, tedarikçi, pazarlamacı, iç pazar ve ihracatta katma değer yaratılması;

İhracat kapılarının açılması; için seracılık ideal imkânlar yaratmaktadır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.