Takip Et

2022 YILINDA TÜRK TARIMININ GÖRÜNÜMÜ

KBB-(Kredi Kayıt Bürosu) tarafından Türk tarımının 2022 yılı genel görünümü ana hatları ile şu şekilde ortaya konulmuştur:

“* KKB 2022 Tarımsal Görünüm Saha Araştırması her yıl olduğu gibi 28 ilde “fiili” ve “aktif” olarak çiftçilik yapan kişilerle gerçekleştirilmiştir. “Kümeli basit tesadüfi örnekleme” yönteminin kullanıldığı araştırmada anketleri tarım alanında uzman ve saha deneyimi olan anketörler gerçekleştirmiştir.

Araştırmaya katılan ve “fiili” olarak tarımsal üretim yapan çiftçilerin yaş ortalaması 52,7 bulunmuştur. Aynı rakamın 2020 yılında 51,3, 2021 yılında 51,1 bulunması çiftçi kesimin kısmen yaşlandığı gibi yorumlanabilecektir.

Ankete katılan çiftçilerin yaklaşık %61’i sadece bitkisel üretim, %38’i karma (bitkisel+hayvansal) üretim gerçekleştirmektedir. Sadece hayvancılık yapan işletme oranı daha önceki araştırmalarda olduğu gibi %1’in altındadır.

Bitkisel üretim gerçekleştiren çiftçilerin “faal” olarak üretim yaptığı toplam arazi büyüklüğünün aritmetik ortalaması 267 dekar (26,7 hektar), geometrik ortalaması 108 dekar (10,8 hektar), harmonik ortalaması ise 39 dekar (3,9 hektar) bulunmuştur.

Aritmetik ve geometrik ortalamalar 2019 yılından bu yana artarken, harmonik ortalamalar çok sınırlı bir artışa işaret etmektedir. Bu durum ülkemizde küçük işletmelerin halen en yaygın işletme tipi olduğu kanısını doğurmaktadır.

Diğer yandan, aritmetik ortalamaların gittikçe artıyor olması, çiftçilerin 6537 s. Kanun ile getirilen “yeter gelirli tarımsal arazi” kavramına hızlı bir şekilde uyum sağladığına işaret etmektedir.

Çiftçiler bitkisel üretim yaptıkları toplam arazinin %29’unun kiralık olduğunu bildirmiştir.

Türk çiftçisi bir yıl içerisinde aynı yılda ortalama 3 farklı bitkisel ürün yetiştirmektedir. Bu sayı üçer yıllık dönem sorulduğunda 4’e çıkmaktadır. Dolayısıyla, Türk çiftçisinin 3-4 ürünü aynı anda ya da münavebeli (nöbetleşe, sırasıyla) olarak yetiştirdiği anlaşılmaktadır.

Daha önceki araştırmalarda olduğu gibi 2022’de de çiftçilerin en çok tercih ettiği ilk üç tarla bitkisi ismi sırasıyla buğday, mısır ve arpa, sebze çeşidi domates, meyve çeşidi ise üzüm olmuştur. Geçmiş yıllarla karşılaştırıldığında hububat ve endüstriyel bitkilere yönelim artmaya devam ederken, sebze ve meyve ürünü tercihlerinde durağanlık veya gerilemeler tespit edilmiştir.

Genel olarak çiftçi tercihlerinde emek-yoğun ürünlerden mekanizasyona uygun ürünlere doğru tercih kayışı devam etmektedir. Pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı ve bu ikisine ilave olarak hükümet tarafından hububat ve endüstriyel ürünler için açıklanan yüksek alım fiyatlarının da bu yönelimleri güçlendirdiği düşünülmektedir.

Hayvancılık yapan her on işletmeden yedisi süt inekçiliği (%70), üçü sığır besiciliği (%36), yine yaklaşık üçü küçükbaş hayvancılık (%29) yapmaktadır. Ortalama hayvan sayıları süt ineği işletmelerinde 24 (sağmal inek), besi işletmelerinde 70 sığır, küçükbaş işletmelerde 280 koyun-keçi bulunmuştur. Diğer yandan, işletme sayısı bakımından küçük işletmeler hâlâ çoğunluğu oluşturmaktadır. Geometrik ortalamalar süt ineğinde 11 adet, besi sığırında 16 adet, küçükbaşta 79 adet, arıcılıkta 45 adet olmuştur.

Araştırmada çiftçilere bitkisel ürün tercihlerini neye göre yaptıkları sorulduğunda %73’ü “önceden bildiği/ alıştığı ürünü”, %27’si “gelecek yıl fiyatının yükseleceğini tahmin ettiği ürünü”, %25’i “hayvanlarının yem olarak yiyeceği ürünü”, %23’ü ise “alıcısı çok/satışı hızlı ürünü” tercih ettiklerini belirtmiştir.

Her 10 çiftçiden 2’si (%20) sözleşmeli tarımsal üretimde bulunmaktadır ve bu çiftçilerin %54’ü sözleşmeli üretimden memnun olduğunu beyan etmiştir. Sözleşmeli üretilen ürünlerde yasa gereği sözleşmenin zorunlu olduğu şeker pancarı (%46) başı çekmektedir. Bunu buğday, domates ve mısır takip etmektedir.

Tüm çiftçiler içerisinde tütün üreticilerinin %79’unun, hıyar üreticilerinin %24’ünün, domates üreticilerinin ise %17’sinin sözleşmeli olduğu görülmüştür. Buğday ve arpa üreticilerinde ise sözleşmelilik oranı sırasıyla %4 ve %2 ölçülmüştür.Kaynak:KKB,Türkiye Tarımsal Görünüm Saha Araştırması. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.