Takip Et

MANİSA BAĞCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ’NE GİDEN YOLDA ÜZÜMÜN TARİHİ-3

Türkiye Cumhuriyeti’nin pek çok kurum ve kuruluşu Osmanlı Devleti döneminin hastalıklarından kurtulmak,yeni devlet yapısına uygun,modern ve verimli olma amacına uygun olarak ihtiyaçtan doğmuştur.

 

Ege Bölgesi toprakları tarım açısından son derece verimli olmasına rağmen ticaretin de aynı derecede üreticiye yansıdığından söz etmek zordur. Üreticilerin mahsulün çok bereketli olduğu dönemlerde ellerinde mal kalmaması için bir an önce ellerinden mallarını çıkarmak gayretleri incir ve zeytinyağında olduğu gibi üzümü de, zaten bu fırsatı kollayan komisyonculara yok pahasına satmalarına neden oluyordu.

19.yüzyılın girişinde Ege köylüsü incir,zeytin,pamuk ve üzümde kısmen de olsa ihtisaslaşırken verimde de gözle görülür artışlar meydana gelmekteydi.Buna paralel olarak Aydın Vilayetinin Sarıgöl’den başlayarak Kuşadası’na kadar uzanan kazalarında hızlı bir bağ alanları oluşturma çabaları sonuç vermekteydi.

I.Dünya Savaşı’ndan hemen önce, üzüm üretimi Aydın Vilayeti’ndeki tarım alanlarının yaklaşık beşte birini kapsıyordu. Aydın, Bursa, Ankara ve Konya vilayetleri, imparatorluk bağlarının % 20’sine sahipti.1909’da Osmanlı Devleti’ndeki üzüm üretimini arttırmak amacıyla İzmir Ticaret Odası tarafından İzmir’de bir “Üzüm İdaresi” kurulması dahi kararlaştırılmıştır.

1909’da alınan üzüm miktarı 358.462 tondur. Bu miktar genel üretimin %31,8’ini karşılamaktadır. 1913 yılında ekilen bağlık alanının azalması elde edilen üzüm miktarında da 1909 yılına göre bir gerileme görülmektedir. Bağlardan alınan 259.665 ton üzüm genel üretimin % 22,1’ni oluşturmaktadır.

I.Dünya Savaşı öncesinde en önemli ihraç mallarından birisi kuru üzümdür. 1913’de 6 9.100 ton kuru üzüm ihracatı gerçekleşmişken ertesi yıl bu ihracat yarı yarıya düşmüştür. 1915 yılında ise düşüş o kadar şiddetli olmuştur ki, geçmiş yıllara göre bu ürün ihracatının durduğunu bile söyleyebilir. Çünkü bu yılda dışarıya sadece 3.000 ton kuru üzüm ihraç edilebilmiştir. 1916’da biraz toparlanan kuru üzüm ihracatı Mütareke’ye kadar 10.000 ton civarında seyredecektir .

 

1916’da üzüm üretimi, bir önceki yıla göre % 25 azalırken incirde %33’lük bir artış görülmektedir. Pamuk ve buğdaydaki düşüş devam etmekte, tütünde ise cüzi bir yükselme görülmektedir .

 

1914–18 yılları arasında elde edilen çekirdeksiz üzüm miktarına baktığımız zaman 1914’de 900.000 kantar olan üretimi ertesi yıl az bir gerilemeyle 800.000 kantar olmuştur. Savaşın etkilerinin görülmesiyle birlikte üretim miktarı Mütarekeye kadar olan dönemde yavaş yavaş azalmaya başlamıştır. 1916’da 600.000 kantara düşen çekirdeksiz üzüm hâsılatı 1917’de biraz daha gerileyerek 500.000 kantara düşmüştür. 1918’de elde edilen çekirdeksiz üzüm miktarı savaşın başlangıç yılı olan 1914’ün üretim miktarının yarısına, 450.000 kantar, ancak ulaşabilmiştir.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.