Takip Et

Bu nasıl vergi?-3

Osmanlı’da Maliye Nezareti, Türkiye Cumhuriyeti’nde de Maliye Bakanlığı halkın jandarmadan daha fazla korktuğu bir devlet birimi olarak süre gelmiştir. Bunun da nedeni Osmanlı’nın duraklama dönemi ortalarından itibaren devlet bütçesi açık verdikçe yapısal reformlar, üretim teşviki yanlışları, dünyada gelişen ekonomik ve sınaî uygulama ve yeniliklere ayak uyduramama eğitimi bu esaslar doğrultusunda programlar haline getirememe, mevcut insan gücünü doğru bir şekilde istihdam edememe, üretileni en yüksek dünya piyasaları değerlerinde ihraç edememe beceriksizliği.

Bunun sonucunda maliye bütçesinin açık vermesi, cari açığın artması, hazinenin boşalması ve dış borçların katlanarak artması…

Maliyede çözümü halka ek vergiler getirerek çözme kolaylığına kaçması.

Vergi adaletsizliği hemen hemen hiçbir dönemde tam anlamı ile giderilememiş. Türk Ceza Yasası’nın en merhametli olduğu konulardan birisi de vergilendirme ve vergi kaçakları konusu. Har devlet mutlaka vergi alacak ama alacağı kimseyi bilmesine rağmen hedefe her zaman orta halli ve yoksullar konulmakta.

Devlet de kanundaki bu farklılığı gidermek için dolaylı ve doğrudan vergi çıkarma kolaylığına kaçmış durumda. KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerden kurtulamadığımız gibi Maliye Bakanlığı bürokratlarının işgüzarlıkları sonucu yeni yeni mantıksız vergiler konulmakta.

Yazımızın konusu olan vergi de bunlardan birisi. Tarım ürünlerine Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2014 yılında gelir vergisi uygulamaya başladı. Bu uygulamanın başlaması ile Aydın Ziraat Odaları Başkanları olarak Ankara’nın yolunu tuttuk. Pek çok tarımsal problemi çözme çabalarımızın yanında bu sorunu da halletmek için Maliye Bakanlığı’nın kapısını, Aydın Milletvekilimiz Sayın Mehmet Erdem ile beraber çaldık.

Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur ile konuyu görüştük. Sayın Cantimur, devlet katında yaşanan pek çok sorun gibi bu sorunun halkta etkilerinden habersizdi. Konuyu aktardıktan sonra alt bürokratları ile Ziraat Odaları Başkanlarının tümünün bulunduğu toplantıda, Odaların ve çiftçinin bu konuda tamamen haklı olduğunu ve bu haksız vergi uygulamasının derhal kaldırılması konusunda talimatını verdir.

Ne yazık ki verilen talimat uygulanmamış olmalı ki geçen hafta bu vergi çiftçilerimizin gene canını yaktı.

Geçtiğimiz hafta içinde Aydın’da İyi Tarım ve Organik Tarım Uygulaması yapan üreticilerin desteklemeleri banka hesaplarına yattı. Ancak Maliye Bakanlığı’nın orağının biçtiklerinden geriye kaldığı miktarda.

2014 yılında Aydın üreticilerinden 8 bin 446’sı 435 bin 625 dekar alanda organik tarım uygulamasına, bin 152 üretici de 56 bin 454 dekar alanda iyi tarım uygulamasına katılmıştır. Bu uygulamalar sunucunda organik tarıma katılan üreticiler 30 milyon 147 bin 63 lira, iyi tarım uygulamasına katılan üreticiler ise 3 milyon 322 bin 62 lira toplam desteklemeyi hak etmişlerdir. Toplam destekleme miktarı 33 milyon 469 bin 125 liradır. Üretici başına düşen ortalama destekleme ise 3 bin 492 liradır. Kişi başına yapılan vergi kesintisi ise ortalama 139,6 liradır.

Bunu çok bir rakam değil diye küçümsemeyelim. Aydın çiftçisinden yapılan bu haksız %4 ‘lük vergi kesintisinin toplamı 1 milyon 338 bin 765 liradır.

Elmas ve mücevherattan ithal vergisi yok derecesinde alınırken, üreten çiftçi ile zevk ve eğlencesi için tüketen yat sahibi zengin aynı mazota farklı ÖTV ve KDV uygularken bu vergi zulmü nedir diye sormamız gerekmez mi?

Tarımda desteklemenin amacı nedir? Çiftçilerin girdilerinin KDV ve ÖTV dolayısıyla yüksek olması, karşılığında sattığı üründen yeterince kazanamaması. Maliye Bakanlığı olarak çiftçinin bütçesini desteklemek için devlet kasasından bir yandan destekleme vereceksin, diğer yandan verdiğin desteklemeyi diğer elinle geri alacaksın.

Bu ne perhiz ne lahana turşusu… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.