Hep vurguladığımız gibi Türk ekonomisinin temel sektörü tarımdır.
Sadece Türkiye’nin değil,yoğun endüstri,ileri teknoloji,silah sanayi,petrol,doğalgaz ve işlenmiş maden ürünleri il ekonomilerini ayakta tutan,bu ihracat gelirleri ile gıda ihtiyaçlarını karşılayanlar dışında kalan tüm ülkeler kendi gıdalarını,giyim hammaddelerini üretmek zorundadırlar.
Ülkemiz ithalat/ihracat dengesi sürekli ithalat lehine fazlalık yaratarak bütçesinde sürekli cari açık vermektedir.
Hiçbir sektör önemsiz değildir ancak en önemli, sektör tarımdır.
Çünkü insanları üç gün elektriksiz, bir ay madensiz,bir mevsim konutsuz uzun bir dönem akaryakıtsız yaşatabilirsiniz .Ancak aç ve çıplak olarak insanoğlu bir hafta on günden fazla hayatta kalmakta zorlanır,hastalanır,salgın hastalıklar baş gösterir.Gelecek nesillerin varlığını,milletin bekâsını tehlikeye atarsınız.
Peki niye tarım en arka sıraya atılan sektördür?
Bunun da başlıca nedeni inşaat,maden ,enerji,ulaşım ve imalat sanayi gibi sektörlerin lobilerinin güçlü olması istedikleri yasaları lehlerine,tarım ile çıkar çatışmasına girdikleri anda ,tarımı top yekûn yok etme bahasına lobi faaliyetleri ile baskılarını kurmalarıdır.
Bunun sonucu olarak da “kamu yararı” hep bu sektörler lehine tarımın aleyhine çıkmaktadır.
Bu noktalardan hareketle Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar 2017 yılı Tarımını değerlendirirken tarımın önemine rakamlara dayanarak vurgu yaptı:
“Günümüzde tüketim alışkanlıklarının hızla değiştiğini, nüfus artışı, tüketim alışkanlıklarının değişmesi, küresel ısınma nedeniyle gıdaya ulaşmanın önümüzdeki yıllarda daha zor ve pahalı hale geleceğini bildiren Bayraktar, “yapılan hesaplamalara göre, dünya nüfusu 2050 yılına kadar 2 milyar artarak 9,6 milyara ulaşacak. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, 2050 yılına kadar mevcut gıda tüketiminin yüzde 60 oranında artacağını tahmin ediyor. Buna karşın, dünyada tarım alanları sınırlı, toplam karasal alanın yüzde 10’unda tarım yapabiliyoruz. Verimliliği artırmak tek yol olarak görünüyor. Tarım alanlarını kirlenmeden uzak tutmak, çölleşmeyi önlemek, korumak ve sürdürülebilir tarımı gerçekleştirmek zorundayız” dedi.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.