Takip Et

TÜRK ÇİFTÇİSİNİN ÜRETİM SORUNLARI

Kredi Kayıt Bürosu, Türkiye Tarımsal Görünüm Saha Araştırması 2019,adlı araştırmasında rakamlara Türk çiftçisinin üretim esnasında karşılaştığı başlıca sorunları ortaya koymaktadır.

Çiftçilerle yapılan anketlerde “hangi ürünü ekerken hangi kıstasları göz önüne aldıkları sorulduğunda şu cevaplar alınmıştır:

Çoktan seçmeli bu soru “en fazla beş” tercih ile sınırlandırılarak, her katılımcının en çok ihtiyaç duyduğu alanları işaretlemesi ve böylece daha nitelikli bir sonuca ulaşılması sağlanmıştır. Toplanan cevaplar katılımcı sayısına bölündüğünde, en çok tercih edilen seçeneğin “iklime/arazime uygun olanı üretiyorum” olduğu görülmüştür. Tarımsal üretimin ilk kısıtı iklim ve toprak yapısı olduğundan elde edilen bu sonuç oldukça doğaldır.

Elde edilen bu yanıtı, “en iyi bildiğim ürünü üretiyorum” (%37) ve “fiyatı iyi olan ürünü üretiyorum” (%35) takip etmiştir. Dolayısıyla çiftçi ürün tercihi yaparken iklim/toprak kısıtından sonra kendi bilgi/tecrübe kısıtını ve ürün satış fiyatını dikkate almaktadır. “Gelecek yıl fiyatı yükselecek ürün” seçeneğinin sadece %9 oranında tercih edilmesi, çiftçilerin ürün fiyatı konusunda geçmiş ve mevcut yıla odaklanabildiği ve “gelecek” (beklenti) fiyat tahmini kabiliyetlerinin düşük olduğunu göstermektedir. Fiyat dışında çiftçilerin dikkat ettiği diğer iki seçenek “alıcının çok” (%19) ve “satışın hızlı” (%19) olmasıdır. Dolayısıyla, alıcı çok (rekabet seviyesi yüksek) ve satış hızlı olduğu sürece, çiftçi “alıcının yakınlığını” (%12) dert etmemektedir.

Saha araştırmasında çiftçilere yaşadıkları sorunlar iki aşamalı olarak sorulmuştur. İlk aşamada “tarımsal üretim esnasında” karşılaştıkları sorunlar tespit edilirken, ikinci aşamada “üretimden sonra” yaşadıkları sorunlar belirlenmiştir. Sorun seçiminde çiftçilere birden fazla seçenek imkânı tanınmıştır.

 

İlk bölüme verilen cevaplar içerisinde en fazla alınan, %83 ile “girdi pahalılığı”dır. Katılımcıların %11’inin bu soruya herhangi bir cevap vermek istemediği, %5’inin ise “herhangi bir sorun yaşamıyorum” seçeneğini işaretlediği görülmüştür.

 

Girdi pahalılığını %36 ile “hastalıklar/zararlılar ile mücadele” ve %27 ile ”işçi” ve “sulama” problemleri izlemiştir. İşçi problemi ise çiftçilerde kendini üç farklı şekilde göstermektedir. Herhangi bir sorun belirten 826 çiftçinin 108’i “işçi bulamıyorum”, 89’u “işçi var, fakat pahalı”, 78’i ise “işçi var, fakat kaliteli işçi yok” demiştir. Elde edilen bu çıktı, esasında Türkiye’de kırsaldan kente doğru yaşanan hızlı göçün bir sonucudur.

 

Tarım işçisi açığına yönelik bir başka çözüm yolu olarak çiftçiler son yıllarda daha az işçilik gerektiren ürünlere (tahıl, endüstriyel bitkiler) ve makinalı tarıma yönelmektedir. Bu durum yeni makine/ekipman yatırımı gerektirmektedir. İşçi problemlerini %26 ile “iklimsel problemler” izlemiştir. Türkiye’de iklim değişikliği son yıllarda ürünlerin çimlenmesinden başlayarak, sulama miktarına, ilaçlama ve gübrelemeye ve nihayet hasada kadar etkisini artırmaya başlamıştır. Hatta ürün döngüleri dahi iklim değişikliğinden dolayı kayabilmektedir.

 

“Üretimden sonra” karşılaştıkları problemlerin dağılımı ise şu şekilde gerçekleşmiştir.

 

Üretimden sonraki sorunlar “düşük satış fiyatı“ (%78) ve “alıcı sorunları” (%56)üzerinde yoğunlaşmaktadır. “Ürün param geç ödeniyor” (%18) seçeneğinin de bir tür alıcı problemi olduğu düşünülürse, çiftçilerin hasat sonrası sorunlarının büyük kısmının, ürünlerin “fiyat mekanizması” ve alıcı piyasaları ile olan ilişkileri ile alakalı olduğu açıktır. Sorunlar Türkiye’de çiftçinin fiyat belirleme gücü ve bu sorunlara karşı kendisini temsil edecek örgütlerin etkinliği hususlarında soru işaretleri doğurmaktadır.

 

“Yüksek girdi fiyatları” ve “düşük ürün satış fiyatları” konusu, son 10 yılın ulusal istatistikleri açısından da irdelenmiştir. Resmî istatistikler çiftçiyi doğrulamaktadır. Son 10 yılda çiftçinin ürün satış fiyatları (Tarım ÜFE) %104 artarken, tüketicilerin gıda alış fiyatları (Gıda TÜFE) %179, çiftçilerin girdi (Tarımsal Girdiler ÜFE) alış fiyatları ise ortalama %217 artmıştır. (NAİM ÖZDAMAR-DENGE YAZAR VE BUHARKENT MUHABİRİ)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.