Takip Et

TÜRKİYE’DE TARIMIN VERGİLENDİRİLMESİ-7

Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yapılan yatırımlar için iktisap olunan veya tahsis edilen araziler Yatırım Teşvik Belgesi süresince.

Geçici olarak muaflıktan istifade için arazinin bu maddede yazılı cihetlere tahsis edilmiş olduğunun ilgili vergi dairesine bütçe yılı içinde bildirilmesi şarttır. Muafiyetler, arazinin tayin olunan cihetlere tahsis edildiği yılı takip eden bütçe yılından başlar. Bütçe yılı içinde bildirim yapılmazsa muafiyet, bildirimin yapıldığı yılı takip eden bütçe yılından muteber olur. Bu takdirde bildirimin yapıldığı bütçe yılının sonuna kadar geçen yıllara ait muafiyet hakkı düşer.

(a) ve (b) fıkralarında yazılı muafiyet konusu arazinin bu fıkralarda gösterilen cihetlere tahsis edilmiş olup olmadığının şartları ile (c) fıkrasına göre geçici muafiyet verilecek haller, bunların şartları ve muafiyet süreleri Cumhurbaşkanı kararı ile belli edilir ve yürürlüğe konulur.

Kanunun 18.maddesinde Arazi vergisinin oranı binde bir, arsalarda ise binde üç olarak tespit edilmiş, Bu oranların, 5216 sayılı Kanunun uygulandığı büyük şehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yüzde 100 artırımlı uygulanır. Cumhurbaşkanı, vergi oranlarını yarısına kadar indirmeye veya üç katına kadar artırmaya yetkilidir.

ÖTV-KDV Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), insanların yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan ürünlerin dışında kalan lüks tüketime giren ürünlere, çevre kirliliğine neden olan ve insan sağlığını etkileyen ürünlerin kullanımın miktarını düşürmek için belirli mallarda ve ürünlerde maktu olarak ya da oransal olarak alınmakta olan tüketim vergisidir.

2002 Yılında, 4760 sayılı kanun ile Avrupa Birliği ile uyum kapsamında geçici olarak getirilen ÖTV günümüzde hala uygulanmaktadır. ÖTV normalde devletin gelir amacı gütmediği, sadece sosyal faydası olmayan ürünlerin kullanımını azaltmaya yönelik olması, insan sağlığının gelecekte olumsuz koşullarla karşılaşmaması, lüks tüketimin önüne geçilmesi adına uygulanması yapılan bir vergi olmasına rağmen, bugün Türkiye’de ÖTV tamamen devletin gelir sağlaması amacıyla uygulanmaktadır.

Türkiye’de tarımda kullanılan mazottan maktu olarak ÖTV alınmaktadır. ÖTV mevzuatında tarımsal amaçlı üretimde kullanılan motorin için herhangi bir vergi indirimi veya istisnası bulunmamaktadır. Sadece Tarım ve Orman Bakanlığının bütçesinden motorin maliyetini karşılamak amacıyla çiftçilere verilen bir destek söz konusudur.

Diğer yandan 2004 yılından itibaren balıkçılık gemilerine ÖTV’siz yakıt verilmeye başlanmıştır.

Katma Değer Vergisi Günümüzde uygulanmakta olan KDV, ilk defa Katma Değer Vergisi Kanunu ile birlikte 1984’de kabul edilen 3065 sayılı kanuna göre uygulanmaya başlanmıştır. KDV’nin konusuna giren işlemler,3065 sayılı Kanunun 1’inci maddesinde sayılmış olup, mal teslimi veya hizmet ifalarının verginin konusuna girebilmesi için, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılmış olmaları veya aynı maddedebelirtildiği üzere, “diğer” faaliyetler kapsamında yapılmaları gerekir. İthalatta ise prensip olarak her türlü mal ve hizmet ithali vergiye tabidir.

Katma Değer Vergisi tüketim vergisi niteliğindedir. Satıcılar mal ya da hizmeti satarken KDV’yi tüketiciye yansıtmakta ve KDV’nin asıl yüklenicisi mal ya da hizmeti satın alan nihai tüketici olmaktadır.

KDV tarımsal ürünlerden alındığı gibi üreticilerin üretimde kullandığı girdilerden de alınmaktadır. Elektrik ve mazottan yüzde 18 KDV alınmaktadır. Tarımsal ürünlerden alınan KDV yüzde 1-8 aralığında değişmektedir. Genelde ürünlerin çoğunun teslimlerinde yüzde 1 KDV ödenirken, bazı sebze tohumlarında yüzde 8 vergi alınmaktadır.

Öneriler

Tarım sektörüne son yıllarda yapılan düzenlemelerle birlikte çeşitli vergi yükleri bindirildi. Çiftçiler gelir vergisi verirken, tüketim açısından da vergilendirildiler.

Çiftçilerin katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi yoluyla vergi toplamada da ekonomiye önemli katkıları oldu.

Tarımsal işletme büyüklüklerimiz göz önüne alındığında, gelir açısından stopaj usulde vergi ön plana çıkmaktadır.

Stopajda peşin kesilen vergi mükellef ve vergi idaresini bürokrasiden kurtarırken, kayıt dışına kaçmayı da beraberinde getirmektedir.

Gerçek usulde vergilemede defter muhasebe tutarak vergi vermek, işletmenin planlı üretime geçmesi demektir.

Borsada vergilerin sıfırlanması vergi geliri açısından sakıncalı olsa bile, daha çok çiftçiyi ve ürünün kayıtlı olması, yukarıya doğru diğer sektörlerin kayıt altına girmesiyle kayıp telafi olabilmektedir.

Tarımda kullanılan bina ve arazilerden vergi tahsil edilmemesi sektör lehine iken mazotta yüzde 50’ye varan özel tüketim vergisi ve tarımsal ilaç ve elektrik girdilerindeki yüzde 18 ve bazı sebze ve meyve tohumlarından alınan yüzde 8’lik KDV çiftçinin aleyhinedir. Bunların destek olarak çiftçiye verilmesi sorunu çözecekti.,

Çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ve alternatif ürün ödemeleri için yüzde 0 olarak uygulanan stopaj kesintisinin bu desteklerin yerine, alan bazlı ve diğer desteklere de uygulanması, devletin GSYH’nın yüzde 1’ine denk gelen destek sözünün yerine getirilmesine yardımcı olacaktır. (*).

(*):Kaynak: TZOB 2019 Zirai ve İktisadi Rapor. (NAİM ÖZDAMAR-DENGE YAZAR VE BUHARKENT MUHABİRİ)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.