Takip Et

Türk tarımının siyasetten beklentileri-6

2002 yılından beri iktidarda bulunan Ak Parti 1 Kasım 2015 tarihinde yapılan genel seçimde tekrar tek başına iktidar olma fırsatını yakaladı. Geçtiğimiz 13 yıl içinde Türk çiftçisinin her bakımdan memnun olduğunu söylememiz elbette çok zor. Bunun da ilk ve en önemli nedeni Gayri Safi Milli Hâsıla’dan hemen tüm kesimler ve sektörler, büyüme hızlarına denk veya bunun üzerinde paylarını alırlarken tarım kesimi ise hak ettiğini alamamıştır.

Hem Yurt İçi Hâsıla hem de ihracat rakamları göz önüne alındığında Trük çiftçisine yapılan haksızlık ortadadır. Şöyle ki, 2014 yılı verilerine göre GSYİH (Gayri safi yurt içi hâsıla) toplamı 800 milyar dolarıdır. Bu rakamdan tarım sektörünün aldığı pay ise sadece 57,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

Nüfusumuz ve nüfus içinde tarım kesiminin oranı ele alınarak 5,6 milyon çiftçi ailesinin, 4 katsayı ile dahi hesaplamamız halinde karşımıza 22, milyon gibi devasa bir nüfus çıkar ki bu da Türkiye nüfusunun en az % 28,5’ine tekabül etmektedir.

2014 yılı rakamlarına göre ülke ihracatımız 157,6 milyar dolardır. Tarım ihracatımız ise yaklaşık 19 milyar dolara karşı gelmektedir. Genel ihracat içinde tarımın payı %11,9’dur.Genel hâsıladan % 7 gibi düşük bir pay alabilen tarım sektörü aldığı payın % 50’den fazlası kadarını ihraç edebilme başarısın göstermektedir.

Bunun yanında 13 yıllık Ak Parti döneminde tarım alanında oldukça yoğun bir yapısal reformlar gerçekleştirilmiştir. Bunların en önemlileri,

Öncelikle Tarım Yasası çıkarılmıştır.

Organik ve İyi Tarım Uygulamaları ile ilgili yasa ve yönetmelikler uygulamaya konulmuştur.

Yanlış ve eksiklerine rağmen Üretici Birlikleri Yasası yürürlüğe konulmuştur.

TARSİM, Tarım Sigortaları Kanunu çıkarılmıştır.

Toprak Koruma ve Arazi kullanım yasası ile tarım arazilerinin daha küçük parsellere bölünmesinin önüne geçilmiştir. Miras hukuku tarımda verimlilik adına yeniden düzenlenmiştir.

TKDK(Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kuruluşu ) kanunu yürürlüktedir.

Lisanslı Depoculuk Yasası çıkarılmıştır.

Bu dönemde arazi toplulaştırmalarına hız verilmiştir.

Ziraat Bankası ve Tarım Kredi faizleri uygun oranlarda tecelli etmektedir.

Reçeteli Zirai İlaç Satış Uygulaması başladı.

Sertifikalı Tarım Danışmanlığı uygulaması başlatıldı, sürmektedir.

Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi kuruldu.

ÇATAK Projesi ile tarım topraklarının-çevre esaslarına göre korunma sistemi geliştirildi.

Tamamlanmamış olmasına rağmen Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme, modeli geliştirildi.

Ancak bütün bu yapılanlara rağmen bazı yasalar hala amacına ulaşmamakta ve hatta tarım aleyhine maddeler içermektedir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.