Takip Et

GIDA ÜRETİM SÜRECİNDE MEVCUT DURUM VE ÇÖZÜMLER

Bugün gelir toplamı ve gelir-gider dengesi açısından en alt katmanda yer alan Türk çiftçisi tarım ürünü ve gıda üretememek tehlikesi ile karşı karşıyadır.

Hemen aklımıza gelecek ilk soru “neden” dir.Nedeni ise pek çok ancak üreticinin özellikle çocuklarının tarımsal üretimden ayrılma nedenlerinin başında gelen ilk faktör “ekonomik”tir.Çiftçi ailesinin geliri kendisini beslemeye yetmemektedir.Babasının durumunu gören evlatlar ,sosyal güvencesi olmasa da olsa asgari ücretle başka sektörlerde çalışmayı yeğlemektedirler.

Tarımda çalışanların yaş ortalaması 56’ya dayanmıştır.Öğrenim hayatını-lise dahil- tamalayanlardan tarıma dönenlerin oranı tarım nüfusu içinde % 40’ı ancak bulmaktadır.İlkokul,ortaokul,diplomasız ve eğitim durumu belirsizler%59,’u bulmaktadır.Bu rakamlar bize bilinçli ve modern tarımın yapılıp yapılamayacağını sorgulatmaktadır.

Bunların yanında Türk tarımının en önemli sorunu üretici elinde iken tarım ürünü ve gıda fiyatlarının maliyetini koruyacak bir eder ortalamasından satılamamasıdır.İşte “neden”lerin en önemlisi ve önde geleni budur.

Bunun da ana nedeni çarpık,sömürgeci,sadece ticaretini yapana (komisyoncu,tüccar,işletmeci,mamûl gıda üreticisi,ihracatçı,aracı,pazarcı ve marketçi ) kazandıran bir pazarlama sisteminin mevcudiyetidir.Bu sistem tarımın kırılganlığı,başta uzun süre gıdayı koruyan alt yapının olmaması,gibi gıdanın zayıf taraflarını değerlendiren bu pazarlama aktörlerinin çok kazanma hırslarının sonucu olarak gıda enflasyonu tarla,ağıl,sera-tüketici arasında ortalama% 300-1500 arasında zamlanmasına yol açmaktadır.

Tespit bu iken çare nedir?

Çare bu düzenin yıkılmasıdır.Bu pazarlama düzeninin temelden değişmesidir.Bu aktörlerinpazarlama zinciri içerisinde yeniden konumlandırılmalarıdır.

Bu konumlandırma da kısa orta ve uzun süreçte devlet tarafından bazı tedbirlerin alınmasının zorunlu kılmaktadır:

1-Zamana yayılmış uygulamaları içeren yeni bir pazarlama yasasının çıkarılması;

2-Üreticinin üretici birliklerine ve tarımsal üretim ve pazarlama kooperatiflerine “zorunlu” ortak olması;

3-Üretici Birlikleri ve Tarımsal Üretici Kooperatiflerinin yeniden düzenlenmesi ve rehabilitesi:

a)Yasal düzenleme

b)Finans desteği

c)Türk Ticaret Kanunda temel değişikliklerin yapılması.

4-Batı ülkelerinde olduğu gibi tarımın planlama,üretim,pazarlama süreçlerinin Üretici Birlikleri ve Tarımsal Üretici Kooperatiflerine bırakılması;

5-Devletin üretim ve pazarlamada “denetleme” ve “destekleme” çerçevesinde kalması;

6- Komisyoncu,tüccar,işletmeci,mamûl gıda üreticisi,ihracatçı,aracı,pazarcı ve marketçi gibi aktörlerin üretici ile ticaretinin bağlarının yasal düzenlemelerle kesilmesi.

7-Tarıma verilen desteklemelerin doğrudan Üretici Birlikleri ve Tarımsal Üretici Kooperatifleri eliyle ulaştırılmak üzere rakip ülkelerle rekabet edebilir düzeye çıkarılması;

Peki bu çözümleri sağlayamazsak ne olur?

Ülke olarak dövizimiz olsa da halkın karnını doyuracak gıdayı temin edemeyiz.

Sosyal patlamalara yol açarız.

Ülke bağımsızlığımız tehlikeye girer. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.