Takip Et

TARIM TARİHİNDEN: OSMANLI DEVLETİ’NDE ORTA ANADOLU KÖYLERİNDE HUBUBAT TARIMI

Karaman Vilayetinde H.1260 yılında hubbat ve pamuk ziraati yapılan ekli tarla miktarı 48 730, 45 ve nadasa bırakılmış tarla miktarı da 27 956,5 dönümdür. Bu ekili tarlalalardan elde edilen hâsılat 1260 yılında 2 311 064,75 guruş ve 1261 yılı tahmini geliri 1 414 098 guruştur (297).

Doğan Koçer’in araştırmasında Çukurbağ köyü tarlaları toplamı 98 dönüm olarak belirtilirken 16686 numaralı Temettüat Defteri’nde bu rakam, tarafımızdan 171,5 dönüm olarak hesaplanmıştır. Aradaki farkın nedeni elimizde olamayan farklı bir temettüat defteri kayıtlarından kaynaklanmakta olabilir.

Çukurbağ’da 45 hanenin 41’nin ekip biçtiği tarlası bulunmaktadır.

Bu tarlaların tamamı mezru(ekilen) tarla olup, gayri mezru (ekilmeyen) tarla bulunmamaktadır. Bunun da nedeni tarla arazilerinin büyüklüklerinin az, tarla sayısının oldukça düşük olmasıdır. Bu durumda her hanenin elindeki az miktardaki ve az büyüklükteki tarlasını nadasa bırakmadan işleme imkânına sahiptir. Bu yüzden Çukurbağ’da gayrimezru tarla bulunmamaktadır.

Tarla tarımı yapılan ürünleri öşür miktar ve tutarlarından anlamamız mümkün olmaktadır. Selcen Temettüat Defterlerinde tarlada yetiştirilen ürünün cinsi bu bölümde belirtilmemiştir.

Bazı temettüat defterlerinde sadece yıllık hâsılatı yazılırken ve önemli bir bölümünde H. 1260/1261 yıllarının senelik hâsılatları ayrı ayrı verilmiştir. TMT. d 16686 numaralı Temettüat Defterinde tarlaların yıllık hasılatlarının toplamı verilmiştir.

Bu tarlalarda öncelikle buğday, sonra arpa, az miktarda darı ekilmektedir. Bunlardan buğdayın en fazla ekilmesinin nedeni, buğdayın ana gıda maddesi olmasıdır. Arpanın ise buğdaydan sonra en çok ekilen ürün olmasının nedeni arpanın öncelikle hayvan yemi, kıtlık yıllarında ise insan gıdası olmasıdır. Darının ise az ekilmesinin nedeni sulama suyunun kısıtlı olmasıdır.

Çukurbağ’da yaşayan 45 haneden tarlası olmayan hane sayısı 4’tür.Tarlası olmayan hane reisleri Abdülgani oğlu İsa’nın biraderi Hüseyin, Abdulbaki oğlu Hüseyin, Hasan oğlu Veli ve Asabi oğlu İsa’dır.

Çukurbağ’da en düşük tarla miktarı 2 dönüm iken en geniş tarla ise 9 dönümdür.

Hane başına düşen tarla miktarı 4,18 dönümdür. Yani bugünkü karşılığı ile yaklaşık olarak 3840 metre karedir.

Bu miktarı çevre köyler ve Anadolu’nun diğer yerleşim birimleri içinde bir kıyaslamaya tabi tutacak olursak ortalama üstü bir rakamla karşılaştığımız ortadadır.

Ortalama üstü büyüklükte tarla sahibi olan hane sayısı 14 olup, toplam tarlaların % 34’üne karşılık gelmektedir.

4,8 dönüm üzerinde tarlası bulunan dokuz hane reisi aşağıdaki tablodadır.

Çukurbağ Temettüat Defteri’nde tarım ürünlerinin öşürleri verildiği için bu tarlalara hangi ürünün ne kadar ekildiği konusunda kesin karara varamamamıza rağmen, köyün coğrafi yapısı, Osmanlı Devleti’nin geleneksel üretim biçim, şekilleri, çeşitleri ve dönemin şartları göz önüne alındığında bu tarlaların neredeyse tamamına yakın bölümünde hububat tarımı yapıldığı kanaatine varmamız yanlış olmaz. Hububat çeşitleri olarak ilk akla gelen arpa ve buğday’dır.

XIX. yüzyılın son çeyreği ile XX. yüzyılın ilk yıllarını ele alan bir araştırmada ise tarım işletmelerinin %50’ye yakınının 10-50 dönüm arasında olduğu görülmüştür (299).

Çukurbağ’da en düşük tarla miktarı 2 dönüm iken en geniş tarla ise 9 dönümdür.

Tarla parsel büyüklüklerini ele aldığımızda parsel sayısının ve büyüklüklerinin çok az olduğu görülmektedir. Bunun anlamı da Çukurbağ’ın bugünkü oturduğu alanın 19.yüzyılda büyük oranda tarıma açılmadığını göstermektedir.

Gerçekte de Çukurbağ’ın yer aldığı arazi yapısı daha fazla tarla oluşmasına izin vermemektedir.

Tablodan çıkarılabileceği gibi 250 metre kare ve katlarından oluşan “evlek” büyüklüğündeki araziler bulunmamaktadır. (NAİM ÖZDAMAR-DENGE YAZAR VE BUHARKENT MUHABİRİ)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.