Takip Et

TÜRK TARIMINDA PAZARLAMA SİSTEMİNİN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNE KISA BİR BAKIŞ

Son iki yazımızda ,kronik bir sorun haline gelen , yapısal sorun haline dönüşenpazarlama sorununun çözümü Türk Ticaret Kanunu mevzuatı içerisinden ayrılacak olan bir “tarım ürünleri ve gıda pazarlama” mevzuatının bir bütün halinde yenibaştan ele alınması, aracıları azaltan ve gereksiz olanlarını ortadan kaldırmak, üreticinin ürününün hak ettiği değere ulaşmasını sağlamak ,tüketicinin de uygun fiyatlarla tarım ürünü ve gıda tüketmesinin yolunu açmak, üretim ve verim amaçlı,üretici odaklı bir tarımsal üretim ve pazarlama sistemini hedeflemenin şart ve aciliyet arz ettiğini belirtmiştik.

 

Bugün de kısaca çözümler üzerinde duralım.

 

Dün belirttiğimiz gibi sorunun çözümünde odak nokta üretici ve kooperatiflerden yana bir mevzuat ve anlayışın ortaya konulması yatmaktadır.

 

Türkiye’de tarımsal ürünlerin pazarlama sistemi ürünler arasında farklılık göstermektedir. Devletin bu alandaki mevzuatı görünüşte üretici birlikleri ve kooperatiflerden yana gözükse de gerçekte devlet,aracı,tefeci,komsyoncu,marketler,tüccar ve benzeri aktörlerle herhangi bir alanda mücadele edebilmekten çok uzaktır.

 

Birçok ürünün pazarlama kanallarında akışı konusunda piyasalar ağırlığını, genellikle özel sektörden yana koyarken, özel sektörün devlet denetiminde kooperatif ve üretici birliklerine göre daha özgür olması kooperatif ve üretici birliklerine ek maliyet artışları getirmekte ve piyasadaki rekabet güçlerini azaltmaktadır.

 

Çok sayıda aracının yer aldığı uzun pazarlama kanalları ile pazarlama hizmetlerinin yetersiz yerine getirildiği, yüksek pazarlama marjlarının görüldüğü bir pazarlama sistemi ortaya çıkmakta, nihai tüketici bu aracı aktörlerin insafına terkedilmiş fiyatlarla tarım ürünü ve gıdayı tüketmekte, tarla-market/Pazar arasındaki fiyat farkları % 800’lere kadar uzanmakta, mevcut gıda enflasyonu da günümüzde olduğu gibi % 200-400’lere ulaşabilmektedir.

 

Bu konuda üretici ve tüketici fiyat farkları her ay TZOB Genel Başkanı Sayın Şemsi Bayraktar tarafından kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır.

 

Kısaca çözüm ne olmalıdır?

 

Tarımsal pazarlama; üreticinin hangi miktar ve kalitede ürün üreteceği ile başlayıp, ürünün pazara hazırlanması, standardizasyonu, depolama, nakliyat ve nihayetinde tüketiciye kadar süreçteki faaliyetlerin tümünü kapsamakta olduğundan tarımsal pazarlama sistemi yasal zeminde bir bütün olarak yeni baştan ele alınmalıdır.

 

Pazarlama sorununun bir bütün olarak ele alınarak sorunun çözümü için;

 

• Üreticinin gelir düzeyinin yükseltilmesi,

• Tarımsal üretim ve tarıma dayalı sanayi entegrasyonunun sağlanması için küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmesi,

• Üretici birlikleri ve kooperatiflerin pazarlama sistemindeki dokuz aktörle rekabet edebilmesi için destekleme ve mevzuat yenilenmesine olan ihtiyaçlarının giderilmesi,

• Kooperatif üyesi üreticilere pozitif ayrımların getirilmesi,

• Tarımsal pazarlama altyapısının geliştirilmesi,

• Gıda güvenliğinin güçlendirilmesi,

• Kırsal alanda alternatif gelir kaynaklarının oluşturulması,

• Yürütülmekte olan kırsal kalkınma çalışmalarının etkinliklerinin artırılması,

• Kırsal toplumda belirli bir kapasitenin oluşturulması, gerekmektedir.

• Kırsal kalkınma yatırımlarının çeşitlendirilmesi, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için yeni paket projeler hazırlanması gerekmektedir.

Bu çözüm yollarının başarıya ulaşması için aşağıdaki yatırımlar elzemdir:

 

• Tarımsal ürünlerin işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik yeni yatırım tesislerinin yapımı, • Tarımsal ürünlerin işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik mevcut faal olan veya olmayan tesislerin kapasite artırımı ve teknoloji yenilenmesine yönelik yatırımlar,

• Tarımsal ürünlerin işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik kısmen yapılmış yatırımların tamamlanmasına yönelik yatırımlar,

• Alternatif enerji kaynakları kullanan yeni seraların yapımına yönelik yatırımlar ağırlık verilmelidir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.