Takip Et

TÜRK TARIMININ AŞILAMAYAN SORUNLARI-2

Ülkemizin en fazla sorunu bulunan ancak,sorununa en son çare aranan sektörü tarımdır.Bitmeyecek kadar uzun sorun listesine sahip olan Türk Tarımının bazı sorunlarını sıralayalım:

TARIM ARAZİLERİNİN KORUNMASI: Yüzbinlik Çevre Planları bir önce tamamlanmalı ve Tarım Alanlarının sınırları belirlenmelidir. Tarım Alanlarının yok edilmesine yönelik olarak maden,inşaat,enerji ve turizm sektörlerinden doğan saldırılar derhal önlenmelidir. Tarım alanlarının yok edilmesinin önleneceği kurallar tavizsiz bir şekilde uygulanmalıdır.

KOOPERATİFLEŞME: çiftçiye teknik bilgi sağlayacak, üretim ve pazarlama konusunda işbirliği imkanlarını geliştirecek, sosyal politikalar oluşturacak, yeni bir kooperatif tarzı örgütlenme modeline ihtiyaç bulunmaktadır.

TARIMSAL ÜRÜNLERİN İŞLENMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Çiftçinin ürettiği ürün doğrudan doğruya yada katma değer yaratılarak tüketiciye sunulmalı, özellikle endüstriyel ürünlerin işlenebileceği yan sınai faaliyet alanlarının teşvik edilmesi hem ürünün gerçek değerini bulmasını, hem de ıskarta tabir edilen ikinci, üçüncü sınıf ürünlerinde işlenmesini sağlayacak bir yapı oluşturulması gerekmektedir.

ÜRÜN PAZARLAMA VE ENFLASYON ETKİSİ: Ülkemizde tarımı revize edecek, üretim ve satış modellerini belirleyecek yasal mevzuat boşluğu bulunmaktadır. Üretilenin tüketiciye ulaşmasına kadar geçen süreçte pek çok aktör yer almaktadır. Büyüklü/küçüklü, Vergi Mükellefi olan/olmayan pek çok aracı-aktörden sisteme kayıtlı olmayanların ayıklanması gerekli ve zorunludur. Tarımsal Ürün alıcıları için sistem içerisinde gerekirse bankacıların kredilendirme de kullandığına benzer bir puanlama sistemine gidilmelidir.

Üretim-tüketim zincirinde en az kazanan ve hatta zarar eden Türk çiftçisi,kazanan ise aracılar iken her enflasyon tablosu açıklanışında üretici ve ürettiği ürün günah keçisi ilan edilmektedir.Tarladan markete kadar,tarım ürünlerinin her el değiştirişinde ne kadar fiyatlandığını gösteren tek parçalı etiketler oluşturularak fiyat takibi gerçekleştirilmelidir.

TARIMDA KORUMACILIK:Ülkemizde hali hazırda uygulanmakta olan “bırakınız” cı piyasa sisteminden vazgeçilerek pek çok batı ülkesinde olduğu gibi tarımın ekonomik tedbirlerle korunması modeline geçilmesi.

İYİ TARIM: “iyi tarım” modeli uygulanmalı, kapsamı genişletilmeli ve iyi tarım uygulayıcıları çok iyi denetlenmelidir.

TARIMSAL SULAMA YÖNETİMİ: Tarıma alt yapı desteği veren kamu güçlerinin aktif olarak devreye alınması gerekir. Suyun yönetiminin doğru yapılması, çiftçinin sudan en iyi ve en verimli şekilde istifadesi sağlanmalıdır.Bunun için de suyun yönetimi devlet memuruna değil üreticiye bırakılmalıdır.

EREZYON KONTROLÜ: Toprak ıslahı, erozyon kontrolü ve drenaj yönetimi konusunda yetkililerin aktif desteği ve katkısı sağlanmalıdır. Meteorolojik veriler çiftçiye en hızlı bir şekilde iletilmelidir.

BİLGİ SORUNU: Çiftçinin en önemli sorunlarından birisi bilgi sorunudur. Çiftçi bilgiye ulaşmakta sorunlar yaşamaktadır. Çiftçi ,Tarım Araştırma Kuruluşları yada üniversiteden yeterli bilgiyi alamamaktadır. Bu nedenle, çiftçinin bilgiye kolayca ulaşabileceği bilgi sistemi kurulmalı ve üniversite bir şekilde sahaya indirilmelidir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.