Takip Et

BATI TRAKYA TARIMI (Gezi Notları)-26 SONUÇ-2

Batı Trakya Türk Azınlığı’nın en önemli sorunlarından birisi tarım topraklarının Yunan Devleti tarafından farklı biçimlerde farklı gerekçelerle elinden alınmasıdır. Bu metotlardan birisi kamulaştırmadır.

Örneğin 1978 yılında Gümülcine’nin kuzeyinde bulunan Kiraz Yakası köylerine ait 4300 dönümlük arazi askeri amaçla zorla kamulaştırılmıştır. Ancak üzerinde hiçbir tesis bulunmayan arazi halen boş durmaktadır. Sadece yılda birkaç kez askeri araç eğitimi için kullanılmaktadır.

Yine 1978 yılında Gümülcine’nin doğu kesiminde bulunan Seymen, Yahyabeyli, Ambarköy, Uysallı, Kır Vakıf, Çay Vakıf gibi Türk köylerine ait Gümülcine’nin en verimli ovasında 4300 dönüm arazi, sanayi bölgesi yapımı için zorunlu kamulaştırmaya tabi tutulmuştur. Bu bölgede bir miktar sanayi tesisi kuruluştur. Ancak bu arazilerin bir kısmı yıllar sonra Yunanlı çiftçilere düşük fiyatlarla kiralanmıştır.

Bununla birlikte Yunanistan, Türklerin birbirlerine toprak satmasını engellemekte, çeşitli tapu ve kadastro oyunlarına başvurmakta kasıtlı istimlâkle Türkleri topraksızlaştırmaya çalışmaktadır.

Böylece temel geçim kaynağı tarım ve tarım toprakları olan Batı Trakya Türkleri, topraklarından mahrum edilerek geçinemez bir duruma düşürülüp bölgeden göçe zorlanmaktadırlar. Nitekim bu yolla pek çok Türk, Batı Trakya’yı terk etmek, Türkiye ve Avrupa ülkelerine zorunda kalmıştır.

Yunanistan’ın AB’den gelen tarım kredilerini Batı Trakya Türk Azınlığı, gecikmeli de olsa, dağıtması olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Önceleri hiçbir kredi hakkından yararlanamayan Batı Trakya Türk Azınlığı bu sayede nispeten rahatlamıştır.

Yakın zamana kadar azınlık mensuplarına tarım işletmeleri için elektrik verilmemekteydi. Yunan hükümetleri, uzun yıllar, Trakya’daki çoğunluk mensubu Yunanlıları, Azınlık Türkleri’nin mülkiyetindeki tarlaları (ve diğer taşınmazları) satın alabilsinler diye, elverişli şartlarla verilen (düşük faizli, ödeme süresi uzun) kredileri ile destekliyordu.

Yunan Devleti tarafından gizli olarak dağıtılan bu kredilere “milli maksatlı” krediler adi verildi. Bu kredilerle, azınlık mensuplarının sahibi oldukları malları elden çıkarmaları ve Batı Trakya’yı terk etmeleri kamacına matuf olarak dağıtılmaktaydı.

Yunanca basında “milli maksatlar” kredilerin dağıtımında büyük yolsuzluklar yapıldığı zaman zaman yazılmışsa da, bu kredilerin hangi kişilere, hangi Türk’ün malını satın almak için, ne kadar ve hangi şartlarla verildiği hiçbir zaman açıklanmadı. Zira konu, bir “milli sır” kabul edilmektedir ve ifşa edilmesi sakıncalı görülmektedir.

Böylelikle, çok sayıda taşınmaz mal ve tarım el değiştirdi, azınlık mensuplarından çoğunluk mensuplarına geçti.

Ancak bu alanda Yunanistan’ın bu bölgeyle ilgili tarım politikaları ve uygulamaları bölgede yaşayan Batı Trakya Türk Azınlığı haklarını hala yeterli seviyede koruyamadığını ortaya koymaktadır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.