Takip Et

TÜRK ÇİFTÇİSİNİN EKONOMİK DURUMU

Başta TÜİK olmak üzere bazı kamu kurumlarının rakamları kamuoyunda sürekli tartışılmakta genel olarak da “güvenilir” bulunmamaktadır.Bunun yanında bazı özel kuruluşlar ise daha tarafsız ve bilimsel çalışmalarla kamuoyunu aydınlatmaktadırlar.Bunlardan birisi de KBB-(Kredi Kayıt Bürosu) tarımın fotoğrafını çekerek genel durumu ortaya koymaktadır.Bu kuruluşa gör üretici ile yapılan anketler Türk çiftçisinin ekonomik durumunu (2022 yılına ait) gerçeğe uygun olarak göz önüne sermektedir:

 

• Çiftçilerin bu yıl üretim yaparken en çok karşılaştığı üç sorun sırasıyla “girdi pahalılığı” (%98), “iklimsel problemler” (%59) ve “sulama suyunun yetersizliği” (%31) olmuştur.

• Bu sorunları “işçi bulamama”, “kaliteli/ ucuz işgücü bulamama”, “yüksek arazi kiraları” ve “tarımsal hastalık ve zararlılar” takip etmiştir.

• Geçen yılla karşılaştırıldığında 2022’de iklim, sulama problemleri ve pandemiye bağlı sorunlarda düşüş yaşanmıştır.

• Bu yılki araştırmada ilk defa girdi pahalılığına çiftçinin nasıl reaksiyon verdiği ölçülmüştür. Çiftçilerin %56’sı bu soruya “daha az girdi kullanarak” cevabını verirken, yüzde 39’u girdi miktarında herhangi bir değişikliğe gitmediğini belirtmiştir. Girdi fiyatlarının yüksekliği nedeniyle “üretim miktarını azalttığını” bildiren çiftçi oranı ise %31 olmuştur.

• Çiftçilerin hasattan sonra, yani pazarlama aşamasındaki en önemli sorunu ise %96 ile “beklenilenden daha düşük satış fiyatı” olmuştur. Bunun dışındaki diğer tüm sorunlarda oranlar bu yıl ya düşmüş ya da mevcut seviyesini korumuştur.

• Ürün satış fiyatlarının sürekli artıyor olmasına rağmen çiftçilerin hâlâ “beklediği fiyata satamadığını” söylemesi, finansal okuryazarlık seviyesi sınırlı olan çiftçi kesiminin dolaylı olarak “kârlılığa” vurgu yaptığı şeklinde algılanmaktadır.

• Türkiye’de çiftçinin kârlılığı üzerine yapılan çalışmaların çok sınırlı olduğu ve bu konuda farkındalık ve gündem oluşturulamadığı görülmektedir. Bu nedenle sektörel paydaşlara gelir veya gider çalışmalarından ziyade “kârlılık” analizleri yapılması çağrısında bulunulmaktadır.

• 2022 yılında Tarım-GFE ve Tarım-ÜFE birlikte hızlı bir şekilde yükseldiğinden ekonomik ve finansal analiz yapmak çiftçi açısından zorlaşmaktadır.

• Ürün tipi ayırt edilmeksizin çiftçilere “ürün satış kanalları” sorulduğunda %79 ile “tüccarlar” başı çekmektedir. Bunu “doğrudan tüketiciye”, “fabrikaya/mandıraya”, “meyve-sebze haline” ve “kooperatife/birliğe” seçenekleri takip etmiştir.

• Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bir çiftçinin ortalama olarak 2 farklı satış kanalı olduğu hesaplanmıştır.

• Çiftçilerin %63’ü ürünlerini “peşin”, %34’ü “kısmen peşin kısmen vadeli”, sadece %3’ü “tamamını vadeli” satmaktadır. Tamamen veya kısmen vadeli satışlarda çiftçiler alacaklarını ortalama toplam “2,8 ay içinde” ve “2 seferde/parçada” tahsil etmektedir.

• Geçen yıla göre peşin satışlar artmış, vadeli satışlar ve tahsilat süreleri kısalmıştır. Bu durumun yüksek fiyat dalgalanmaları ve enflasyondan kaynaklandığı düşünülmektedir.

• Vadeli satışlarda çiftçilerin %29’u alacaklarına karşı alıcıdan herhangi bir alacak belgesi veya satış sözleşmesi almazken, çek alanlar örneklemin %36’sını, senet alanlar ise %10’unu oluşturmuştur.

• Çiftçilerin %39’u alıcıdan “teslim/kantar fişi” aldıklarını belirtmiştir. Kaynak:KKB,Türkiye Tarımsal Görünüm Saha Araştırması. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.