Takip Et

Cumhuriyet Hükümetlerinin Tarıma Yaklaşımları-9

1929 Dünya ekonomik krizi esnasında 4. İnönü hükümeti iktidarda bulunmaktaydı. Bu krizin etkileri olarak ,tarım politikalarında temel değişiklikler ve kararlar göze çarpmaktadır.

“1929 Dünya Ekonomik Buhranı’nın Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri şöyle özetlenebilir: Türk Lirası’nın değeri diğer ülke paralarına göre sabit tutulmuştur. Ödemeler dengesi sağlanmıştır. Dış dengenin sağlanması için alınan tedbirler ithalatı miktar ve değer olarak azaltmıştır. İhracatta miktar olarak artış yaşanmış, fakat fiyatlardaki düşüş nedeniyle ihracat değer olarak düşmüştür. Tarımsal ürün fiyatlarında ortaya çıkan düşüşleri dengelemek için devlet bazı ürünlere taban fiyat uygulaması getirmiş ve bu ürünlerin işlenmesi için sanayi tesisleri kurmaya yönelmiştir. Devlet, harcamalarını kısarak denk bütçe politikası izlemiştir.” (1).

27 Eylül 1930 tarihinde 4.İnönü hükümetinin yıkılması ile hemen 5. Kuruldu.

Bu hükümetim programlarında öncekilerin aksine tarıma verilecek önem üzerinde ısrarla durulmaktaydı.

Bunun da nedeni 1929 Dünya Ekonomik Buhranı’nın Türkiye ekonomisinin son derece olumsuz etkilenmesi ve Türk tarımının çok zor durumda kalmasıydı. Hükümet programında özetle,

“Tarımsal üretimimizin karşı karşıya kaldığı özel zorluklar tarafımızdan önemle izlenmektedir. Bu uğurda hükümet olarak bütün tedbirleri almak en önemli meşgalemiz olacaktır.

Arazi Vergisi: Arazi vergisinde hareket noktası kıymet takdirinde olacaktır. Kıymet takdiri ile ilgili olarak bu sene yurt sathında uygulanacak olan kanunun tecrübelerinden yararlanarak, daha sonra tüm yurtta kesin olarak uygulanacaktır.

İratsız arsalar, çalılıklar, bataklıkların vergilerinde indirime gideceğiz. Orman, bağ ve meyve ağacı yetiştirecek çiftçilere vergi muafiyeti düşünmekteyiz.

8 ay süren 5. İnönü hükümetinin ardından 6.sı kurulur. Bu hükümette Reşat Muhlis Erkmen tarım bakanıdır.

Bu hükümet de tarıma verdiği önemi, hükümet programında şu cümlelerle ifade etmektedir:

“Mali ve ekonomik tedbirlerimizin hepsinde çiftçilerimizin durumu ve ürünlerimizin korunması bizim görevimizdir.Ülkemizin ihtiyaç duyduğu iktisadi kuruluşların güçlenmesine ve çoğalmasına çalışmaktayız.gerek kredi kuruluşlarında gerekse iktisadi kuruluşlarda tarımla özel olarak ilgilendiğimize tanık olacaksınız.Memleket ekonomisinde iş hayatını düzenleyen kanun tslakları hazırdır.”

Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren hükümetler, özel kesimin sınaî faaliyetlere katılmasını özendirici önlemler almayı ihmal etmemişlerdir. 1927 yılında sanayi kuruluşlarının teşviki ve korunması amacı ile, Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarılmıştır. Bu kanunda sanayi sınıflara ayrılmış ve her sınıfın, taşıdığı önem derecesinde kanunun kendine getirdiği muafiyetlerden faydalanması öngörülmüştür. Bu kanunla yerli sanayi sektörüne ucuz devlet arazisi tahsisi, çeşitli vergi muafiyetleri, taşıma ve ulaştırma indirimleri gibi teşvikler ve muafiyetler getirilmiş ve sermaye birikimine devlet desteği verilmiştir.(2)

KAYNAKLAR

(1): Tekeli, İ. ve İlkin, S. (2009). Dünya Buhranında Türkiye’nin İktisadi Politika Arayışları. İstanbul,Bilge Kültür Sanat Yayınları.s 217.

(2)Coşkun,a.g.e.s 72-77

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.