Takip Et

2014 yılı Aydın tarımının değerlendirilmesi-25 Zeytin/Zeytinyağı-9/2

Yazımıza, dün bıraktığımız yerden, Aydın zeytinciliğinin zayıf yanlarını tespit ederek devam ediyoruz.

• Tanıtım ve Markalaşma konusunda genel olarak ülke imajının dünyada kötü olması ve tanıtım eksikliği konusunu ortaya koymamız gerekmektedir.Her ne kadar son yıllarda Aydın’da bazı işletmeler zeytin ve zeytinyağında bu alanda önemli adımlar atmış olsalar da yeterli görmek imkansızdır.Nefis şişelerdeki zeytinyağları ve çok güzel ambalajlanmış sofralık ve kokteyl zeytinler bir parça ümit verse de artık Aydın denince akla incirden sonra zeytin ve zeytinyağı gelebilmelidir.

• Ar-Ge konusunda yapılan çalışmaların azlığı, zeytinciliğin dünyadaki gelişiminin iyi izlenmemesi ve Ar-Ge faaliyetlerinde fidandan zeytinyağı üretimine kadar olan basamakların incelenmediği vurgulanmıştır. Üretimden, işlemeye, tadımdan ambalajlamaya, tanıtımdan pazarlamaya, tüketim güvencesinden zeytinyağı tüketim alışlkanlıklarına kadar geniş bir yelpazede ar-ge çalışmaları genişletilmelidir.

• Üretim başlığı altında dış satım için kaliteli standart hammadde temini güçlüğü ve yüksek maliyet, periyodisite nedeniyle bir yıl az bir yıl çok ürün alınması, pazarda devamlılık sağlayacak hammaddenin bulunmaması, arazilerin bölünmüşlüğünün mekanizasyonu önlemesi, verim düşüklüğü vs. nedenlerle yüksek üretim masrafları, hasat ve sonrası uygulamalarda kalitenin ön plana alınamaması yanlış, sürdürülebilir, fiyat, kalite ve kantitede ürün temin edilememesi, fakir çiftçi (Küçük alan, yetersiz bakım vb.), yeni oluşturulan plantasyonların plansız ve programsız tesis edilmesi, sertifikasyon eksikliği, dış talebe uygun üretim yapılmaması, istikrarsız üretim alternansın (alternans şiddetinin)yüksekliği, kültürel işlemlerin yetersizliği, hammadde sorunu, özellikle zeytin ve zeytinyağı üretim yapılan alanların ve işletmelerin küçük oluşu, kendi adına sertifika alan üretici sayısının azlığı, tarımsal üretimde yaşanan düşük verim ve ülkemizde zeytin ve zeytinyağı tarımsal girdi üretiminin yetersiz olması hususları ön plana çıkmıştır. Zeytin alanlarımız küçük ölçekli, aile işletmesi şeklinde olması ve yapısal problemlerin varlığı. Bu alanda daha önce bahsettiğimiz gibi organik tarım ve iyi tarım uygulamaları il genelinde yaygınlaştırılmalıdır.

• Zeytin alanlarımızın yüzde 75’inin meyilli alanlarda olması, ancak yüzde 8’inin sulanabilmesi. Verticilium hastalığının üretimi olumsuz etkilemesi.

• Kontrol ve Denetim konusunda yapılan çalışmaların azlığı, iç piyasada karışık yağları önleme konusunda yetersiz ve etkin olmayan denetim, hiçbir kurala tabi olmayan merdiven altı üretimin denetlenemediği akredite zeytinyağı laboratuvarlarının sayısının yetersizliği konuları vurgulanmıştır.

• Planlama alanında; uzun vadeli politika belirleyememek, üretim istatistiklerinin yetersizliği, zeytin ağacı envanterimizin çıkarılmaması sorunları ortaya konmuştur.Bu konuda da görev Ziraat Odalarına ve İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne düşmektedir.

• Eğitim ve Bilinçlendirme konusunda üreticiden tüketiciye eğitim eksiği ve zeytinyağı tüketim bilincinin hususlarına dikkat çekilmiştir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.